Samsun'da toplu açılış töreni

Samsun'da toplu açılış töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "(İsviçre'deki pankart) 15 Temmuz'da F-16'larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler. Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek?"- "Bu sabah 'hayır' çadırına uğradım. Dediler ki 'Biz çağdaş Tür

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsviçre'de terör örgütü yandaşlarının düzenlediği mitinge ilişkin, "15 Temmuz'da F-16'larla bizi yolumuzdan döndüremediler, bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek." dedi.

Erdoğan, Samsun'da düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, İsviçre'de terör örgütü yandaşları tarafından kendisini hedef alan pankartı anımsattı.

"15 Temmuz'da F-16'larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler. Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır. Onun dışında biz tehditlere eyvallah etmeyiz." diyen Erdoğan, güya İsviçre'nin bu olayla ilgili soruşturma açtığını aktardı.

Pankartın İsviçre'de yönetimin, polisinin gözü önünde, onların korumasıyla açıldığını söyleyen Erdoğan, "Bu gösteri Alp Dağlarının tepelerinde değil İsviçre Parlamentosunun önünde oldu. Geçin bunları, geçin, siz kimi aldatıyorsunuz. Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsanız, işte o zaman bizim gözümüzde ibra olursunuz. Caddelerinizde teröristler diz boyu dolaşıyor. Almanya'da, Belçika'da, Hollanda'da öyle. Alman polisinin arabasında PKK'lı terörist gösteri yapıyor, arabanın içinde. Elinde bölücü başının posteri. Bunların hepsi elimizde. Biz bunların ne olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

"Hayır' çadırına uğradım"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan tüm vatadaşlarıma sesleniyorum: 16 Nisan'da sandık başına gittiğinizde neye 'evet' neye 'hayır' dediğinizi çok iyi bilmenizi istiyorum. Yurt dışındaki vatandaşlarımız dün itibarıyla oy vermeye başladılar. Onlardan da tercihlerini bilinçli şekilde yapmalarını istiyorum. Öyle 18 maddelik anayasa değişikliği için 180 maddelik yalan uyduranlara bakmayın. Önce açıp 18 maddeyi bir okuyun.

Bu sabah gelirken 'evet' çadırının kurulduğu bir yere uğradım, kendi semtimde. Yanında da 'hayır' çadırı vardı. 'Evet' çadırındakilerle görüştüm. Görüştükten sonra dedim 'şimdi Samsun'a gidiyorum, bir de 'hayır' çadırına uğrayayım.' Oraya da uğradım. 'Hayır' çadırındakilere 'niçin hayır diyorsunuz ya bana şunu söyler misiniz?' dedim. Tabii dediler ki 'Biz çağdaş Türkiye istiyoruz.' Dedim ki 'Yani şu anda çağdaş Türkiye yok mu? Neyiniz eksik? Yollarınız, köprüleriniz, hızlı tren, okullar, bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Maalesef, bakıyorsunuz 'siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne niye bu ismi koydunuz?' Dedim ki 'çok ayıp.' Yavuz Sultan Selim Han'ın padişah olduğu zaman Osmanlı'nın toprağı 18 milyon kilometrekare. Böyle bir Devleti Aliye Osmaniye'nin başında olan Sultan'ın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış ne? Bakıyorum, mezhepçilik. Hemen arkadan geldi, 'Siz Alevilerle Sunnileri ayırıyorsunuz.' Kardeşlerim, biz bu ülkede Alevi-Sunni ayrımı yapmadık. Eğer böyle bir ayrım varsa o zaman Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. İşte bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim ama o lanetleyemedi. Sayın Yıldırım, Dersim katliamını lanetledi ama o lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak."

-"Dersini çalışmadın, okumadın"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yeni modeli kurduk. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı Başbakan da başka bir partinin genel başkanı oldu. Asıl kavga o zaman çıkacak." sözlerini sarfettiği programın kaydını dinleten Erdoğan, "Şimdi ben bu hayırcılara diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu, kavga etmesinler diye biz bunu birleştirdik ama dersini çalışmadın, okumadın bu maddeleri. Böyle bir şey artık yok. Sadece Cumhurbaşkanı var, onun yanında da bir, iki, bilemedin üç tane yardımcısı var ve kabine." diye konuştu.

"Dürüst olacağız. Siyaset dürüstlük zemininde yürür. Eğer dürüst olmazsanız sürekli duvara çarparsınız." ifadesini kullanan Erdoğan, anayasa değişikliğinin özünün, Cumhurbaşkanı ile Başbakanlığın birleştirilmesinden ibaret olduğunun görüleceğini kaydetti.

Erdoğan, "İşte bu kavgalar olmasın diye ihtiyaç duyuldu. Sezer-Ecevit, bunlar aynı zihniyetin insanlarıydı. Bunlar bile kavga etti. Sezer Anayasa kitapçığını merhum Ecevit'e fırlattı mı? Bunlar olmasın diye biz bunu yaptık." değerlendirmesinde bulundu.

14 yıldır Türkiye'yi yönettiklerini, kavga olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye yok. Biz aynı ekolden geliyoruz da onun için yok. Mesela ben Sayın Sezer ile çalıştığımızda birçok rahatsızlıklarım oldu ama sabrettim. Çünkü devleti yönetiyoruz. 'Devletin tepesinde kavga olmaz' dedim. Sabırla yürüdük. Daha sonra Sayın Gül ile beraber çalıştık, aynı ekolden geliyoruz, bir sıkıntı yaşamadık. Benim dönemimde yine aynı ekolden iki başbakan, herhangi bir sıkıntı yok, yola devam." diye konuştu.

"Derdimiz başka. Diyoruz ki biz 'Daha hızlı çalışmamız lazım.' Eğitimde, sağlıkta, emniyette, enerjide, ulaşımda, gıdada, tarımda daha büyük yatırımlara adım atmamız lazım." diyen Erdoğan, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmayı istediklerini söyledi. Erdoğan, "Göreve geldik, Türkiye'nin milli geliri neydi, kişi başına 3 bin 500 dolar. Şimdi 11 bin dolar. Eğer bu dediğimiz 1990'da olsaydı bugün ne olurdu biliyor musunuz? 22 bin dolar olurdu. Bu ülkeye neler çektirttiler?" dedi.

Eğitimde üniversitesi olmayan il kalmadığını, 75 üniversitenin 181'e çıktığını dile getiren Erdoğan, 270 bin derslik yapıldığını, öğrencilere kitapların ücretsiz verildiğini, müracaat edenler burs veya krediyi muhakkak aldığını, lisansüstü, doktora noktalarında da adımların kararlı bir şekilde atıldığını söyledi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı