Samsunlu kız kardeşlerin hiperrealist heykel merakı
Samsun'da yaşayan üç kız kardeş, kurdukları hiperrealist heykel atölyesinde yaptıkları çalışmalarla dikkati çekiyor- Kız kardeşlerin yaptıkları heykeller, Türkiye'nin farklı illerindeki kent müzelerinde sergileniyor, ayrıca Fransa, Almanya, Avusturya gibi
SAMSUN (AA) - MEHMET KUMCAĞIZ - Samsun'da yaşayan üç kız kardeş, kurdukları hiperrealist (aşırı gerçekçi) heykel atölyesinde yaptıkları çalışmaları, Türkiye genelindeki kent müzelerinin yanı sıra Avrupa ülkelerindeki Türk derneklerine gönderiyor.
İlkadım ilçesinde yaşayan lise mezunu Yeliz Uludağ, hiperrealist heykel yapımına ilgi duymaya başlayınca akademisyenler ve heykeltıraşlardan ders aldı.
Kısa sürede kendini geliştiren Uludağ, 6 yıl önce heykel atölyesini açtı. Kendisine yardım edecek kimseyi bulamayan Uludağ, ev hanımı olan ablası Filiz Coşkun ve kız kardeşi Nurten Öztürk'e hiperrealist heykel yapımını öğreterek onlarla birlikte çalışmaya başladı.
Kız kardeşler, ailelerinin soyadlarını taşıyan atölyelerinde yaptıkları hiperrealist heykelleri Türkiye'nin farklı illerindeki kent müzelerinin yanı sıra Fransa, Almanya, Avusturya gibi ülkelerde bulunan ve buralarda kültürlerini tanıtmak isteyen Türk derneklerine gönderiyor.
Osmanlı padişahları, milli mücadele döneminde öne çıkan isimler, o dönemin insanları ve kentlerin yöresel kimliklerini konu alan heykellerle, bilim adamı, sanatçı, siyasetçi ve ünlü sporcuların hiperrealist heykellerini yapan kız kardeşler, işlerini daha da geliştirmeyi hedefliyor.
Çoğunlukla ünlülerin silikon heykelleri için sipariş alan kardeşler, belediyelerin kent müzeleri için de heykel ve özel tasarımlar hazırlıyor.
Yeliz Uludağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörde eleman bulmanın güç olduğunu, bu nedenle kendisini tanıyan ve işi seven insanlara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Yanında çalışacak kimseyi bulamayınca kız kardeşlerine teklif götürdüğünü belirten Uludağ, "Ablam ve kız kardeşim ev hanımıydı. Herhangi bir işte çalışmıyorlardı ama el sanatlarına ilgileri ve yetenekleri olduğunu biliyordum. Onlarla çalışmak istediğimi söyledim. Kardeşlerim de kabul etti." dedi.
Kız kardeşlerine heykel yapmayı öğrettiğini, şimdi birlikte Türkiye'nin pek çok kentine sipariş üzerine heykel gönderdiklerini anlatan Uludağ, "Genelde erkek mesleği olarak bilinen heykeltıraşlığı üç kız kardeş birlikte yapıyoruz. Bayanlar el sanatlarına, görselliğe daha yatkın. Yaptığımız heykellerde ince ayrıntılara büyük önem veriyoruz. Bu nedenle de ilgi görüyoruz. Ayrıca bildiğim kadarıyla Türkiye'de üç kız kardeş olarak bu işi yapan başka kimse yok." diye konuştu.
Filiz Coşkun da kısa sürede heykel yapmayı öğrendiğini, kardeşleriyle çalışmanın mutluluk verici olduğunu dile getirdi.
Kendi atölyelerinde işlerini geliştirmek için çalıştıklarını vurgulayan Coşkun, zevkli ve özverili bir ortamları bulunduğunu ifade etti.
Nurten Öztürk ise ablası sayesinde heykel yapmayı öğrendiğini belirterek, "Bir heykeli yapınca, güzel eserler ortaya çıkınca mutlu oluyoruz. Özellikle saç ekimini çok seviyorum. Yaptığımız heykellerin saçlarını ben ekiyorum. Her saç teli kişiye ayrı bir anlam ve görsellik katıyor. İşimizi seviyoruz." dedi.
AA
Kaynak: