Siyasi yazılarıyla dikkat çeken Sabah yazarı Mahmut Övür, TDH lideri Mustafa Sarıgül'ün "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olamayacağı" görüşünde.

Övür, yaptığı analizde bizleri 2001 yılına götürüyor ve Sarıgül'ün o yıllarda yaptıklarını hatırlatıyor:

"(...) Bu garip duruma bir cevap ararken, mantığımın sesi harekete geçti:
"Mustafa bu oyunu oynamayacak..."

Bir an şaşırsam da, aslında şaşıracak bir şey yoktu. Siyaset bu kadar kararsızlığı kaldıramazdı.
"Neden?" diye düşündüm. Cevabı zor değildi:
"Çünkü Mustafa Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemiyordu. Yani Şişli'yi bırakmayacaktı."
"Yok daha neler. Artık çok geç, geri dönüşü yok bunun" desem de ses hafızamı zorluyordu:
"Bak adam beş yıldır ne diyor? 'Başbakan olacağım...' Peki, bu ortamda olabilir mi? Olacağına dair bir işaret yok. Başbakan olamayacaksa neden Şişli'yi bıraksın."
"Siyaset risk üstlenmektir. Bunu yapmayanlar lider olamaz" desem de ses iddialı:
"Bak, şu ana kadar Sarıgül, kalabalıklara 'Sizi çok seviyorum' dışında ne söyledi? Hiçbir şey, aşk filmi çevirmiyoruz ki... Ben iddia ediyorum Mustafa son anda birine diyecek ki, 'Abi gel sen başkan ol, ben Belediye Başkanlığı'nı kaybetmeyeyim. Bir umut doğarsa partinin başına sonra dönerim.' Olacak olan bu."

Bir an için 2001 yılını düşündüm. O dönemde ne yaptı Sarıgül? Önce Yeni Türkiye Partisi'nin içinde olacağını açıkladı ama partinin tutmayacağını görünce hemen vazgeçti.

Şimdi aynı şeyi neden yapmasın?
Ayrıca kamuoyu yoklamalarında da son durum pek parlak değil. Siyaset kulislerinde bunlar konuşuluyor ama gerçek şu ki, Şişli Belediye Başkanlığı'ndan vazgeçmeyi bilmeyene, Türkiye başbakanlığı yolunu kimse açmaz.

Klasik yaklaşımla referandum süreci hızla "siyasetteki boşluğu" dolduruyor.
Eğer önümüzdeki günlerde bir çıkış olmazsa TDH yeni bir hayal kırıklığı olacak. "