Cahit Karaalp
Seçim salonları kamerayla takip edilsin
Bu seçimde HDP’li seçmenin çoğunlukta olduğu köyde sandık başkanı olarak görev yaptım… Köye birkaç korucu ve birkaç asker güvenliği sağlasınlar diye görevlendirilmişlerdi… Bunun dışında seçimin şeffaf geçmesi ve sorunsuz bitmesi için hiçbir tedbir alınmamıştı…
Seçim başlar başlamaz köyün önde gelen ismi kaşla göz arasında herkesin gözü önünde oyunu açık kullanıp HDP’ye verdi… Amacı oyların açık kullanılmasının yolunu açmaktı, uyardım ve bu durumun bir daha tekrarlanması halinde oyları iptal edeceğimi söyledim… Azınlıkta kalanlar ve gönlü başka partilerde olanlar açık oy kullanılması halinde mecburen oylarını istemedikleri ve köyde güçlü olan partiye vereceklerdi… Buna izin vermedim…
Seçimin başında HDP’li sandık üyeleri ile hafif tartışma yaşadım… AK Partinin görevlendirdiği sandık üyesi ise sesini çıkaramıyordu… Her sandıkta birçok HDP’li değişik görevler ve farklı parti isimleri altında sandık görevliliği yaparken maalesef AK Partiden sadece bir üye vardı, müşahid dahi yoktu… Her tarafta HDP’li görevliler vardı ve köyde çoğunluğu oluşturdukları için sesleri çok çıkıyordu…
HDP’li üye ve bazı seçmenler aile reislerinin toplu oy kullanmalarına izin verilmesini istediler, kabul etmedim, herkes kendi oyunu kullanacak dedim…”Resmiyet bunu gerektiriyor, ne HDP ne AK Parti ve ne de başka bir parti için bana emanet edilen görevi kötüye kullanamam” dedim… “Kadınlarımız cahil, bilmiyorlar bari eşleri ile birlikte kabine girip birlikte oy kullansınlar” teklifinde bulundular, reddettim…
Siyasi görüşümü bir kenarda bırakacağımı ve herkese adil davranacağımı, görevimin gereği seçim kitapçığında belirtilen her kanunu uygulayacağımı söyledim… Genç bir delikanlı eşi ile oy kullanmaya geldi, eşi ile birlikte oy kabinine giremeyeceğini, yasak olduğunu herkesin hiçbir etki altında kalmadan gizli oy kullanması gerektiğini ifade ettim…
Genç karşı koydu… Babası da söze karıştı, sesler yükseldi, babası kürtçe bana sövmeye başladı, oğlu üzerime yürüdü derken köylülerde içeri girdi, sesler gittikçe artıyor tehditler sıralanıyor ve üzerime yürüyenler çoğalıyordu… Asla taviz vermeyeceğimi gerekirse seçimi iptal edip gideceğimi söyledim… Korucular ve jandarma beni korumaya aldılar ama tansiyon gittikçe yükseliyordu… …
Seçimi iptal edeceğimi duyduklarında geri adım attılar, üzerime yürüyenler dışarı çıkarıldı, köy muhtarı araya girdi, “en azından kadınlarımıza nasıl oy kullanacakları öğretilsin” dedi… Bizde sandık üyelerimiz ile birlikte sandığı kontrol altına alıp, okuma yazma bilmeyenlere oylarını nasıl kullanacaklarını tarif etmeye başladık ve seçimi başarı ile hiçbir olumsuzluğa ve haksızlığa meydan vermeden noktaladık…
Ama maalesef duyduklarım ve bana gelen haberler her sandık başkanının böyle davranmadığını, çoğunun ürkek ve korkak davrandığını, özellikle doğuda birçok yerde açık ve toplu oy kullanıldığını işittim ve bizzat başka sandık üyelerinden ve görevlilerinden duydum… Birçok yerde seçim saatleri içinde oy kullanması gereken kişiler mevcut olmadığı halde yerlerine oy kullanıldı…
Açık ve net söylüyorum bu seçimlerde birçok yerde sandık başkanları ve üyeler kanunlara uygun davranmadılar… Bu yüzden birçok oy korkudan, mahalle baskısından vs. nedenlerden dolayı başka yerlere kaydı… Eğer gizli oy uygulanmış olsaydı seçim sonuçları başka olacaktı…
Bu yazıyı yazmamın amacı seçimlerin şeffaf ve adilce gerçekleşmediğini dile getirmektir… ÖSYM sınavları nasıl ki kamera eşliğinde gerçekleştiriyorsa her bir seçim salonunda da kameralar olmalı, başkan ve üyeler kameralarla gözlemlenmelidir… O zaman kimse yanlış yapamaz, kimselere ayrıcalık tanınamaz… Ufak bir istihbari bilgi ile seçimlerde yaşanan haksızlıklar ortaya çıkarılabilir…
AK Parti 13 yıllık iktidarı boyunca halen seçimlerin şeffaflığı konusunda bir şey yapamamış, adım atamamışsa diyecek söz bulamıyorum… Sadece ülkenin değil ümmetin geleceğini belirleyen bu seçimlerde yeterli ve gerekli tedbir alınamıyorsa, şeffaflık ve kontrol sağlanamıyorsa yapacak bir şey yok demektir…
Seçimde sadece bu olumsuzluklar yaşanmadı… Resmi araba ile seçim sonuçlarını Muş İl Seçim Kuruluna getirdik ama HDP’li seçmen yolu kapatmışlardı… Arabamızın kapısını açtılar ve bizlere ilk sordukları soru HDP’li üye var mı sorusu idi… HDP’li üye yoksa arabadan indirmiyorlardı ve maalesef polis beş metre ötede olmasına rağmen kalabalığa karışmıyor ve görev alanının dışına çıkmıyordu… Bizler kendi kaderimize terkedilmiştik…
Bu seçimde görev almak ciddi bir risk üstlenmek demekti… Allaha şükür sabah 6: 00’da başladığımız seçim görevini gece 24.00’te bitirmiştik… Hükümetin yıllar önce yapması gereken şey, seçimleri kamera sistemi ile takip etmek ve bunun için gerekli önlemleri almaktı… Maalesef yıllardır bunun için hiçbir adım atılmadı…
Bir sonraki seçimde gerekli önlemlerin alınması için en kısa zamanda bir altyapı çalışması yapılmalıdır… Seçimlerde sandıktan kim galip çıkarsa çıksın seçimler şeffaf hale getirilmelidir… Gerekli ve yeterli güvenlik önlemleri alınmalıdır… Seçimlerin şeffaf geçmesinin tüm seçim çalışmalarından daha önemli olduğu unutulmamalıdır…