Seçim yaklaştı CHP dine sarıldı
Yerel seçimler öncesi muhafazakar seçmenin oyuna göz diken CHP yine takiyeye sarıldı. Kılıçdaroğlu, dini referanslı konuşmaları, ziyaretleri ve çıkardığı sağcı aday profilleriyle oy kapma peşinde.
CHP, muhafazakâr seçmenin oyunu alabilmek için takiyeye varan davranışlarını sürdürüyor. Başörtüsü serbestisi için yapılmak istenen birçok düzenlemeye muhalefet eden CHP, 2008 yılında başörtülü ve çarşaflı üyeler edinerek onlara rozet takmaya başladı. Bu tavır CHP’li Mahmut Tanal’ın, kamuda çalışanlara başörtüsü özgürlüğü öngören düzenlemeye karşı Danıştay’a iptal başvurusunda değişti. Geçmişte, Başörtüsü özgürlüğünü “Cumhuriyet’e meydan okuma” olarak dillendiren CHP’li Muharrem İnce, 24 Haziran seçimleri öncesindeki mitinglere başörtülü kız kardeşiyle çıktı.
CHP eski İzmir Millevtekili Hülya Güven, Buca ilçesindeki bir çarşaflı partiliye rozet takarken, CHP’li Muharrem İnce’nin seçim çalışmalarına başörtülü kız kardeşi Meryem Dönmez de eşlik etmişti.
ÇARŞAFLI KADINA ROZET
CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, 2008 yılında başörtülü ve çarşaflı kadınların partisine üyeliğini yaparak onlara CHP rozeti taktı. 2012’de İzmir’de CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin, Gürsel Tekin ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil’in yanı sıra milletvekilleri yeni üye kaydı yaparak çarşaflı kadınlara rozet taktı. Başörtülü kadın üyelere rozet takarak muhafazakâr camiaya şirin görünme çabasından çok değil 2 yıl sonra, tekrar başa dönüldü. CHP’nin 24 Haziran’daki Cumhurbaşkanı adayı ve uzun yıllar yöneticiliğini yapmış olan Muharrem İnce, 2014 yılında eğitimde başörtüsü serbestisi için basın açıklaması yaptı. İnce, “Hükümetin son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin zorunlu din dersleriyle ilgili verdiği kararı tanımadığını açıklaması, hemen ardından sanki bu karara karşı bir meydan okuma niteliğinde” dedi.
YİNE CHP YİNE DAVA
Geçtiğimiz günlerde; TSK’daki kadın personelin başörtüsüne ilişkin düzenlemenin yürütmeyi durdurma talebinin ret edilmesine muhalefet eden üye ve buna itiraz eden Danıştay savcısının “düzenleme laikliğe aykırı” tavrına karşı toplumun her kesiminden tepkiler gelirken, CHP’nin sessiz kalması dikkat çekti. CHP’nin sessizliğinin altında yatan temel nedenlerden birisinin geçmişte benzer bir başvuruda bulunmuş olmalarının yattığı açığa çıktı. CHP’li Mahmut Tanal’ın Ekim 2013’te, kamuda başörtüsü özgürlüğü getiren düzenlemenin iptali için Danıştay’a başvurdu. Tanal, düzenlemenin laiklik ilkesi ve hukuka aykırı olduğunu bu başvurusuna gerekçe yaptı.
HER GÜN CUMA NAMAZI
CHP’li İnce, sanki bu açıklamayı hiç yapmamış gibi, 24 Haziran seçimleri öncesinde başörtülü kız kardeşi Meryem Dönmez ile mitingler yaptı. İnce’nin muhafazakâr görüntüsü Kahramanmaraş’ta düzenlediği mitingde açığa çıktı. Muharrem İnce, “Ben kimseye yalan söylemem. Ben 5 vakit namaz kılıyor falan değilim. Ama her gün Allah’a şükür, 15 yaşından beri Cuma namazı kılıyorum” dedi.
CHP LİDERİNİN ÖTEKİ YÜZÜ HEP TAKİYE
Her fırsatta mütedeyyin kesimleri hedef alan ve başörtülü vatandaşları ‘Cumhuriyet’in karşısında’ gören Kemal Kılıçdaroğlu mevzu seçim zamanı ‘oy devşirmek’ olunca aksi söylemlerde bulunmaktan geri durmuyor. Şebi Arus kutlamalarında ‘hoşgörü’ içerikli mesajlar yayımlayan Kılıçdaroğlu, konu başörtüsü olunca yayımladığı ‘hoşgörü’ mesajlarını unutuyor. Dini gün ve bayramları da oy için es geçmeyen CHP Liderinin bu zamanlarda bol bol Allah ve peygamber sevgisi içeren mesajlar paylaşmasını ise vatandaşlar samimi bulmuyor.
KUR’AN-I KERİM OKUNMASINA TEPKİ
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, TRT radyolarından Kur’an-ı Kerim okunmasına tepki göstererek, TBMM’ye soru önergesi verdi. Önergede “Sanat ve Yaşam kuşağında Kur’an-ı Kerim okunması, hükümetin toplumun her alanda dinselleştirme çabalarının yansımasıdır” denildi. CHP’nin muhafazakarlığının takiyye olduğu her seferinde açığa çıktı. Bunun en iyi göstergelerinden biri dinen yenmesi haram olan domuz eti konusunda oldu. CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eşinin domuz ziyafetini sosyal medya hesabından paylaşmakta bir sakınca görmedi.
RAPORDA GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
CHP yönetiminin hazırlayıp Abant Kampı’nda milletvekillerine sunduğu raporda “Entelektüel, akademik ve elitist bariyerleri aşıp sağ partilere oy veren büyük kesimin diliyle konuşma” önerisi dikkat çekmişti. Oysa CHP, 2002 seçimlerinden sonraki neredeyse her seçim öncesi, klasik tavrından neredeyse zikzak dönüşler yaparak muhafazakâr görünme çabası içine girdi.
STAR