Salim Kuzu
Seçimler yaklaştı heyecan arttı
Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birine daha 24 Haziran’da gidiyor. Önümüzdeki Pazar günü yapılacak seçimlerin sonuçlarını sadece bizler değil, tüm dünya heyecan içinde bekliyor.
Tabi ki burada asıl hedef ülke yönetimine talip olmak değil, Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek.
Bunu için CHP, Saadet ve İYİ Parti ittifakına bakmak gerekir.
3 partinin de tabanları zıt zıta olmasına rağmen hiçbir engel olmadan ittifak kurmaları insanlara tuhaf geldi. İttifakın altında yatan anlaşmalar da çok önemli. İnsan gerçekten merak etmeden duramıyor. Acaba ittifak kurarken neler konuştular. Bana göre ittifak kurarken yapılan anlaşmada hiç biri şart sunmamıştır.
Yani CHP, “Ben kendime kimseyi bulaştırmam, kararlarımı kafama göre alırım” dememiştir.
Saadet ise; “Seçmenim sizi kabul etmez. Rahmetli Erbakan Hoca’nın kemiklerini nasıl sızlatırım” dememiştir.
İYİ Parti ise asla, “Ben ülkeyi kalkındırmak için şu hedeflerim var” dememiştir.
Tüm düşünceleri ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl deviririz olmuştur.
Başaramayacaklarını bile bile her türlü birleşmeye ve ittifaka giriştiler, hem de şartsız koşulsuz…
Çok değil şurada 6 gün sonra her şey ortaya çıkacak. Fakat aziz milletimiz kimi seçeceğini ve Türkiye’yi kimin kalkındıracağını iyi biliyor.
Hem artık seçmenler eskisi gibi bilinçsiz ve kafası karışık değil.
Eskisi gibi oy pusulaları bile karışık değil.
Milletin kafası net.
Onun için herkes 25 Haziran’da Türkiye’nin nereden başlaması gerektiğini gayet iyi biliyor.
Yeni dönemde Türkiye artık büyümesini ve gelişmesini daha hızlı sürdürecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, vesayet sistemini ortadan kaldıran, hızlı ve doğru kararlar almayı sağlayan bir sistem.
2002 -2018 AK Parti Hükümeti döneminde bile bazı engellere takılarak geç kalan kararlar, seçimden sonra en az 10 kat daha hızlı yürürlüğe girecek.
Çünkü artık herkesin bir sorumluluğu var, bilinci var.
Milletvekilleri de artık daha büyük işler ve projeler yapmanın peşine düşecek.
Yeni sistemde hem sistem hızlı işleyecek, hem de herkes görevini layıkıyla yapacak.
Zaten hızlı karar almada, görevini iyi yapamayan milletvekilleri kendilerine yediremeyerek istifa etmek zorunda kalacaklar.
24 Haziran’da tüm Türkiye sandık başına gelmesini istiyor ve Türkiye’nin geleceğine sahip çıkılması isteniyor.