A.Cenap Kendi
Selçuk Es Efsanesi, Hayatı, Eserleri ve Anıları -5-
Selçuk Es üstadımızla 1930’lu yıllarda başlayan dostluğumuz ne yazık ki 6 Eylül 1980 tarihinde 50 yıllık anılar yumağını geride bırakıp Üçler Mezarlığı’nda sona ermiştir.
Fakat bu 50 yıllık zaman içerisindeki anılar çok şükür Hafız-İ Beşer’de taptaze duruyor. Şu satırları kaleme aldığım Nisan 2013 tarihi itibari ile 91 yaşına girdim. Aklımın erdiği, gücümün yettiği kadar koca bir 50 yılın şuurumda taşıdığı ne varsa sizlere aktarmaya çalışacağım.
Selçuk Bey, ile başlayan dostluğumuz, yakın ilişkilerimiz her ne kadar ağabeyimden bana miras kaldı ise de musiki ile başlayan dostluk edebiyatı tutkusu ile birleşince daha anlamlı bir hal aldı.
Hanımlarımız da birbirleri ile çok iyi anlaşıyorlardı. Selçuk Bey’le zaten her hafta Cuma günleri başlayan müzikli toplantılardan başka ailece de zilyetlerimiz eksik olmuyordu.
Aynı gazetelerde yazılarımız çıkıyor, aynı duyguları taşıyorduk. Tek farkımız sağlık sorularında idi. Selçuk Es, kalp hastası idi. Bu hasta kalbi ile üç defa çok acı günler geçirdi. Bu acı günlerini ikisi bilinir idi. Fakat diğer üçüncüsünü yalnız ben ve eşi Emine hanım biliyorduk.
Birinci acılı günlerin hikayesi şöyledir:
Bandırma’daki oğlu Kazım’ın ziyaretinden Konya’ya dönerken yolda başına gelen bir trafik kazası ile ilgili
O tarihte tek kapılı Feberglass kopartalı Anadol marka bir arabası var. Bu araba ile yanında eşi Emine hanım ile birlikte Bandırma’dan Konya’ya doğru hareket ederler. Direksiyonda kendisi var. Allah’a sığınır Bursa’yı geçerler. İnegöl’e yaklaşınca çok sevdiği eşi Emine hanıma çok sevdiği İnegöl Köftesi’ni yedirmek üzere mola verilir. Lokantanın bitişiğindeki camide namazlarını kılarlar ve yola devam ederler.
30 km kadar ilerledikten sonra çılgın bir sürücünün kullandığı modelli bir araba son sürat üzerine doğru karşıdan yalpa yararak gelir. Tedbir alır, yavaşlar. Yolun en sağına çekilir. Bu arabanın biraz gerisinden de bir polis arabası bunu takip etmektedir. Polisten kaçan araba direksiyon hakimiyetini kaybettiği için Selçuk Bey’in arabasına sürtünür ve geçer gider.
Devam edecek