Hicrî yılbaşını kutladık.

Birbirinden sevimli yedi kız çocuğuyla. Görevler bir hafta öncesinden verilmiş heyecanla ‘hicret’ beklenmişti. Hz.Yusuf, Züleyha, Hz. Sare, Rabia Hatun, Mevlânâ Celaleddin, Hz. Hatice, Hz. Ali… Bu yüce isimler kendileri küçük gönülleri büyük çocuklarımızca farklı üsluplarla anlatılarak, diğerlerinin bu isimleri tanımasından çok bire bir yaşamlarına vesile oldu.

“İslam bir sevinçti kaplardı içimizi” mısraını yaşıyorduk. Hatta bir çocuk, bu şiiri okumuştu. Sezai Karakoç, Çocukluğumuz…

*

Tüm bu güzelliklerin üzerine yine kendilerince hazırlanmış bir bilgi yarışmasıyla hem henüz öğrendiklerini hem de daha önceki bilgilerini diri tuttular. İlk yılbaşı değildi şüphesiz ama kutlanılan ilk yılbaşı olması nedeniyle hepsinde ayrı bir sevinç, heyecan vardı.

Biz büyükler ise zaman zaman anlatılanlara bir şeyler eklerken, çoğu zaman ise hayretimizi gizleyemiyorduk. En güzeli ise, hicrete nasıl da sarılmış olduklarını görmekti.

*

“Hazreti Âdem’de tohum toprağı tuttu; fazlalıklar çürüyüp döküldü; Hazreti Nuh’ta kökler saldı tohum. Özüyle yok oluştan kurtuldu. Hazreti İbrahim’le de filiz topraktan başını çıkardı. Gövde oluşmaya başladı. Gövdenin kalınlaşması, kabuk bağlamaya başlaması. Onu dış etkilerden koruyucu kuvvetlerle donanması dönemi ise Hazreti Yusuf’la başlar. Hazreti Musa, Dâvud ve Süleyman’la süreç olgunlaşır. Devlet, Dünya Devleti olmaya doğru gider. Dünya Devleti; ama dünyacı devlet değil.”

O gün boyunca, aklımda bu satırlar vardı. Yine Sezai Karakoç’tan Yitik Cennet’in Yusuf maddesinde, devlet kurma ödevinin belirişi anlatılırken… Bundan harika bir anlatım çıkacaktı şüphesiz, bir ağaç çizilecekti, uygulamalı anlatımla dikkatler doğrultulacak ve unutulmaz bir bilgi olacaktı. Ama çocuklarımızın göstermiş olduğu çaba karşısında heyecan ve hayretim beni susturmuş ilgiyle anlatılacaklarını beklememe neden olmuştu.

Bu da benim için bir daha ki ‘şen buluşmaya’ ödev olacaktı. Çocuklarımızın yeni ödevi ise daha bir güzel sanırım. Hepsi Kur’an-ı Kerim’den birer sure seçerek, güvendiğimiz üsluplarıyla bizlere ve arkadaşlarına anlatacaklar. Ben mızıkçılık yaptım, hepsinden evvel Asr’ı seçtim. Bakalım, çocuklarımız daha nasıl şeneltecek bizleri… Görelim, anlatalım ki sizlerde yaşayın efendim…

***

Yeni yılımız şen ola…