Günümüz (modern) insanları dünyanın malayani heva ve heveslerinden vazgeçip kimi zaman kendilerini mutlu ve manevi yönden tatmin edecek yol arayışına düşmekte, rehberlik edecek insanlar ve onların öğretilerini anlayıp uygulama gayretine girişmektedir.
Özellikle son yüzyılda batı dünyasının Mevlâna başta olmak üzere İslam ve özellikle tasavvuf büyüklerine olan ilgi ve merakı gün geçtikçe artmakta, bu bağlamda yurt dışında da çeşitli araştırma merkezleri kurulmakta.
Ülkemizde de Arapça ve Farsça yazılmış eserleri gençlerimizin okuması ve anlaması oldukça zor. Özellikle tasavvufla yeni yeni ilgilenmeye başlayanlar için bu oldukça sıkıntılı bir durum. Daha yolun başında sıkılıp bu işi bırakabilirler. Tüm bunlar gözönüne alındığında yolun başında olanların daha kolay kavrayıp tutunabilecekleri sade anlatımlı eserlere ihtiyaç oldukça fazla…
Tasavvufla ilgili eserlerin en yoğun kaleme alındığı dönem 13. Yy. Türk- islam medeniyetinin ana temellerinin atıldığı, Anadolu’nun ilim, irfan merkezi haline geldiği, tasavvufta da en üst seviyelere ulaşılan bir zaman dilimidir 13. yy. Bu bağlamda Konya üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve bu medeniyetin inşaasında başrolü oynamıştır. Başka başka ülke ve şehirlerden bir çok ilim adamı, mutasavvıf Konya’ya akın etmiş, dönemin sultanları da bu duruma öncülük etmişlerdir. İlim sahibi bu kimselere, kadılık, emirlik gibi bir çok üstün devlet görevi verilmiştir. Bu da onların başta Konya olmak üzere Anadolu’yu yurt edinmelerine ve bu muazzam kültürün oluşmasına neden olmuştur. Tasavvufla ilgilenen kurum ve kuruluşların sayısı hızla artmış; buralarda sadece tasavvuf değil, şiir, edebiyat, musiki gibi güzel sanatlar ile ilim dallarında da önemli şahsiyetlerin yetiştirilmesi sağlanmıştır.
Tasavvuf ve ilim alanındaki gelişmelerin yanısıra şehirlerin imar yapılanması da tamamlanmış, ticaret yolları genişlemiş, maddi ve manevi zenginlik hızla yukarılara tırmanmıştır.
13.yüzyılda Konya ve Sadreddin Konevî adlı kitap da bu dönemi ve Konyamızın büyük alimi Konevi Hazretlerini anlatmak için ele alınmış bir eser. Sekiz ayrı bölüm ve eklerden oluşuyor.
Şeyh Sadreddin Konevî’yi anlatmadan önce Konya’da 13. Yy ilim ve tasavvuf hayatına göz atılmış, sonraki bölümde tasavvuf tanımları ve tasavvufî terimler açıklanılmış. O dönemdeki medreselerin gelişim süreçlerinden bahsedilmiş.
Tasavvufun gayesi, insan-ı kâmil vasıfları genel hatlarıyla izah edilmiş ve esere de ismini veren Şeyh Sadreddin Konevî ile onu yetiştiren hocaları başta olmak üzere yakın çevresindeki büyük alimler ile kendi yetiştirdiği talebeleri tek tek ele alınmış. Orijinal metinlerin fotoğrafları kitabın arka kısmına eklenmiş.
Tasavvufun Anadolu’da nasıl büyüyüp geliştiğinden bahsedilerek okuyucusuna bir zemin oluşturulmuş.
Eserin vücudunda pek çok kaynak eserden faydalanılmış, kapsayıcı anlatımlı bir tarzda okuyucusuna sunulmuş..
Eserde asıl ismi Ebü’l Meâlî Sadreddin Muhammed b. İshak b. Muhammed b. Yusuf el- Konevî olan Sadreddin Konevî aile kökeninden ve Malatya’da doğumundan itibaren ele alınmış. Babasının vefatından sonra annesiyle hayatını birleştiren İbnü’l Arabî’nin terbiye ve tedrisi altına girmesiyle birlikte hayatının şekillenmesiyle devam etmiş.
“Şeyh-i Kebir” unvanıyla tanınması, ilmi hüviyeti, fikirleri ve etkileri ile ilerleyen eser keramet ve menkıbeleri ile devam ediyor.
Eserde o dönemin meşhur tasavvuf ehli Sadreddin Konevî’nin babası Mecdüddin ishak’tan da bahsedilmiş. Onun anlatıldığı bölümden sonra Sadreddin Konevî’nin hocaları ile yakın çevresinin de kaleme alınmasıyla eser daha da kapsayıcı hale getirilerek o dönemi daha iyi kavramamızı sağlıyor.
Bu kıymetli eser için teşekkürler M. Ali Uz ve Esra Toprak.
Selametle, ihsanla kalınız.
Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler
Kitap Hakkında
Yayın Tarihi: 2016
Yayınevi: Bahçıvanlar Basım Sanayi A.Ş.
Baskı Sayısı: 1.Baskı
Sayfa Sayısı: 256
Temin Adresi: Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Yazar Hakkında:
M. Ali Uz- Esra Toprak
1935 yılında Konya’da doğdu. Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu’nu bitirdikten sonra, 1958’de Konya İmam Hatip Ortaokulu’ndan ve 1961’de de Konya Lisesi’nden mezun oldu. 1967 yılında Hukuk Fakültesini bitirdi. 25 yıl avukatlık ve 3 yıl da noterlik yaptı. Konya İmam Hatip Lisesi’nde “Hukuk Bilgisi”, 7 yıl Konya Akşam Lisesi’nde “Edebiyat ve Kompozisyon”; 20 yıla yakın Selçuk Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık fakültesi’nin bazı bölümlerinde “İş Hukuku” derslerine girdi.
Avukatlıktan emekli olduktan sonra Konya Kültürü ile ilgilenmeye başladı ve bu konuda çalışmalar yaptı.
Hamle ve Konya Postası Gazetelerinde günlük yazılar yazdı. Bir yılı aşkın bir süre Konya Postası Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüttü.
Sosyal faaliyetlere de katıldı. Konya’da Türk Ocağı ve Yeşilay Derneği’nin şubelerinin kurucuları arasında yer aldım. On beş yılı aşkın bir süre Konya Aydınlar Ocağı başkanlığını yürüttüm. Yirmi yılı aşkın Konya Yeşilay Derneği Başkanlığı’nda bulundu.
Konya Aydınlar Ocağı, Konya Yeşilay Şubesi, Türkiye Yazarlar Birliği üyesi. Halen Konya Ansiklopedisi Yayın Kurulu Başkanlığını, Merhaba Gazetesi Köşe Yazarlığını, yine Merhaba Gazetesi Akademik Sayfaların yönetmenliğini sürdürmekte.