BURSA (AA) - Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Cengiz Eroldu, Türk otomotiv sanayisinin artık üçüncü bir evreye girdiğini, bunun ürün ve araç geliştirme merkezi haline gelme evresi olduğunu belirterek, "Geldiğimiz sürdürülebilirlik seviyesinde yalnızca batı Avrupa'daki müşterilere ucuz kaynakları aktaran bir oyuncu olmaktan küresel oyuncu olmaya geçme dönemiydi bu dönem." dedi.
Eroldu, Kalite Derneği (KalDer) ve Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) tarafından düzenlenen "14. Kalite ve Başarı Sempozyumu" kapsamındaki "Sürdürülebilirlik Mükemmellik" başlıklı oturumda konuştu.
Tofaş olarak çok heyecanlı ve enerjili bir dönemden geçtiklerinin farkında olduklarını belirten Eroldu, zor ve iddialı dönemlerin bu heyecan ve enerji olmadan kesinlikle geçmediğini söyledi.
Eroldu, "Dünyada nükleer ve havacılık sanayisinden sonra en çok yasal düzenlemeye ve birtakım kısıtlamalara konu olan sanayi sektörü, otomotiv sektörüdür. Otomobil toplumsal bir ürün, çünkü hepimiz için barınaklardan sonra en çok para harcadığımız ürün. Dolayısıyla kişiselleşen, kişilerle de duygusal bağ kuran bir ürün. Bu açılardan bakıldığı zaman da toplumsal bir ürün. Dolayısıyla diğer sektörlerden ayrışan bir durumu var otomobilin ve otomotivin." diye konuştu.
- "Tofaş yine öncü şirketlerden biri olacak"
Türk otomotiv sanayisini üç evrede oluşmuş olarak gözlemlediğini aktaran Eroldu, şöyle devam etti:
"Bunun ilk evresi 1970'lerde Tofaş, OYAK Renault ve Fort Otosan ile başlayan tamamen montaja ve Türk pazarına yönelik imalat aşaması. 1970'lerden 1995'e kadar Avrupa Birliği gümrük duvarının kalkması ve Türk otomobil sanayinin rekabete açılmasına kadar. 1995'te Tofaş'ın öncülüğüyle otomotiv sanayi bence ikinci döneme girdi bu da 1995'te ilk defa Tempra'yı yüksek adette batı Avrupa müşterisine yönelik ürettik ve ihraç ettik. Artık ikinci dönemde bu sefer Avrupalı ana firmalar Türkiye'deki ucuz ve kaliteli iş gücü kaynaklarından yararlanma devresine girmiş oldu. Türk otomotiv sanayisi artık üçüncü bir evreye girdi. Bu da ürün ve araç geliştirme merkezi olma. Geldiğimiz sürdürülebilirlik seviyesinde yalnızca batı Avrupa'daki müşterilere ucuz kaynakları aktaran bir oyuncu olmaktan artık küresel oyuncu olmaya geçme dönemiydi bu dönem. Bu dönemde de inanıyorum ki Tofaş ikinci dönemin açılışını yaptığı gibi üçüncü dönemde de öncü şirketlerden biri olacak."
- "Bursa dar gelmeye başladı"
Eroldu, "Doblo ürünümüzün Amerika'ya ihraç edilmesi. Daha önce olmadığımız bir pazarda olmayan bir ürünü devreye almak. Egea ile inşallah önümüzdeki ay Meksika'ya Dodge markasıyla araç ihracatına başlayacağız ama buradaki hedeflerimiz daha büyük tabii ki yani bu üçüncü evrede bize artık Bursa da dar gelmeye başladı." ifadelerini kullandı.
Bursa dışında, ülke dışında bir şeyler yapmaya baktıklarını, bunu başarmaları gerektiğini dile getiren Eroldu, şunları kaydetti:
"Artık Türk otomotiv sanayinin sürdürülebilirliği kapsamında bizim bu üçüncü evrede Türkiye'yi, bölgeyi bir otomotiv üretim ve geliştirme merkezine dönüştürmemiz lazım. Otomotiv, küresel eğilimlerin, trendlerin çok etkisi altında. Bugün de otomotiv sektöründe karşılaştığımız önemli küresel trendler var. Bunlardan bizi en çok etkileyeni üretimin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru kayış trendi göstermesi. Bugün gelecekteki projeksiyonlara baktığımız zaman önümüzdeki 5-6 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin üretimi gelişmiş ülkelerin önüne geçecek. Buna karşı bir trend de var. Aslında endüstri 4.0 altında yatan bu adımı tersine çevirmeye çalışmak."
- "Avrupa ülkeleri kaybettikleri üretimlerini geri almak istiyor"
"Batı Avrupa ülkeleri kaybettikleri üretimlerini geri almak istiyorlar" diyen Eroldu, şöyle devam etti:
"Yani bir taraftan gelişmekte olan ülkelere doğru üretim trendi var bir taraftan artık Avrupa bu işi durdurmak bu adımı terse çevirmek istiyor. Artık teknoloji otomobilde çok ön plana çıkmaya başladı. Teknoloji hem otomotivde sunulan fonksiyonu geliştiriyor diğer taraftan da müşteri beklentilerini de değiştirmeye başladı bu çok önemli bir trend. Çevresel kısıtlamalar otomotivin önündeki küresel olarak başka bir trend ve cevap vermesi gereken bir konu. Buna karşılık da Türkiye'deki otomotiv sektörü de bütün bu küresel trendlere karşı kendi hazırlığını kendi çalışmalarını yapması lazım. 40 yıllık bir sektör. Bu sektörün bu noktalara gelmesi çok kolay olmadı. Sektörün de bu pozisyonunu hiç kaybetmeden daha da ileriye gitmesi ve kendini geleceğe de hazırlaması lazım."
- 1,5 milyar dolarlık yatırım programı
Tofaş'ın, 1995'te "Tempra" modeliyle büyük oranda ihracata başladığını ve her sene dış satımını artırarak bugünlere kadar geldiğini anlatan Eroldu, şu bilgileri verdi:
"Şu anda da içinde bulunduğumuz yıllarda 1,5 milyar dolarlık çok ciddi yatırım programını devam ettiriyoruz. Bu hem Tofaş hem ülkemiz açısından çok önemli bir proje. Geçen sene sedan modelimizi çıkardık. Bu hafta da sayın Ömer Koç'un katılımıyla aynı ailenin hatchback ürününün üretimini başlattık. Önemli yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Para bir şekilde bulunabiliyor ama yetkinliğe sahip olmak, o yetkinliği korumak ve geliştirmek aslında birçok anlamda finansal kaynaktan, paradan çok daha önemli. Bugün Tofaş'ın 2021-2022 yılına kadar ne yapacağı kaç araba üreteceği neredeyse ne kadar kar edeceği aşağı yukarı belli durumda. Bizim için 2021-2022 sonrası ne yapacağımız önemli. Önümüzdeki 6-7 yılı bugünden görebiliyoruz."
AA