ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Ülkemizin terörle mücadelede önemli sonuçlar elde ettiği şu günlerde, huzurumuza ve refahımıza kast edenler kirli senaryolarıyla karşımızda. Bugünler hiç şüphesiz birliğe, beraberliğe, kenetlenmeye, tek yürek, tek nefes ve tek ses olmaya kısacası 14 Mart ruhuna en çok ihtiyacımız olan günler" dedi.
Müezzinoğlu, Gülhane Tıp Akademisi (GATA) tarafından Halil Akçiçek Konferans Salonu'nda düzenlenen "14 Mart Tıp Bayramı" programında yaptığı konuşmasına Ankara'daki terör saldırısında yaşamını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı.
"Milletçe hepimizin başı sağ olsun" diyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Patlamayı duyar duymaz hastanesine koşan ve yaralılarımıza şifa sunabilmek için önlüğünü giyip kapıda hazır bekleyen hekim meslektaşlarımızı bu anlamlı yıl dönümünde saygıyla selamlıyorum. Ülkemizin terörle mücadelede önemli sonuçlar elde ettiği şu günlerde, huzurumuza ve refahımıza kast edenler kirli senaryolarıyla karşımızda. Bugünler hiç şüphesiz birliğe, beraberliğe, kenetlenmeye, tek yürek, tek nefes ve tek ses olmaya kısacası 14 Mart ruhuna en çok ihtiyacımız olan günler."
14 Mart'ın "bayram" olarak telaffuz edilmesine karşın, "Nice arkadaşlarını Çanakkale'de şehit veren kahraman tıbbiyelilerin işgale karşı hazin bir direniş öyküsü" olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, "14 Mart, ülkemizde modern ve bilimsel ölçekli ilk tıp eğitiminin başladığı bugün, bu milletin bekası için yüreğini ve bedenini ortaya koyan tıbbiyelilerin 'milli mücadele' manifestosudur aslında" diye konuştu.
Türk milletinin, tarihin her döneminde ülkesinin birlik ve bütünlüğü için canını feda etme erdemini gösterdiğini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, 4 gün sonra Çanakkale Zaferi'nin 101'inci yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
İstiklal mücadelesinin mihenk taşı olan bu zaferin gizli kahramanlarının başında "tıbbiyeliler"in geldiğini belirten Müezzinoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Hekimlerimiz hem cephe gerisinde hem de cephe hattında büyük fedakarlıklar göstererek, bağımsızlık destanının yazılmasında önemli bir rol üstlenmişlerdir. O gün vatan, millet, hürriyet uğruna ortaya konulan azim ve kararlık, bugün de aynı aşkla aynı heyecanla devam ediyor. Sivas Kongresinde, 'bağımsızlık için ölmeye geldik' diyen Tıbbiyeli Hikmet Boran'lar, bugün de ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve aydınlık geleceği için bugün de Cizre'de gönüllü olarak ben de buradayım diyen Doktor Murat Topçu'larla devam ediyor. Şükürler olsun ki bu çabalar, geçmişte olduğu gibi yine milletimizin sinesinde önemli bir yer buluyor. Böylelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef olarak belirlediği muasır medeniyet seviyesinin ötesine geçme yolundaki ilerleyişimiz hız kazanıyor."
Müezzinoğlu, her mesleğin kendine özgü zorlukları olduğuna işaret ederek, hekimlerin doğrudan insan canına temas etmesi nedeniyle üstlendiği sorumluluğun, hekimlik mesleğine ayrı bir önem kattığına dikkati çekti.
- Sağlıkta Dönüşüm Programı
Sağlıkta Dönüşüm Programı'na da değinen Bakan Müezzinoğlu, 13 yılda dünya standartlarının üzerinde bir sağlık hizmet anlayışına sahip olunduğunu bildirdi.
Sağlık hizmeti sunumunda ortaya koyduğu yeni yaklaşımlarla tüm dünyanın dikkatini çeken Türkiye'nin, artık bu başarısını başka ülkelere de aktardığını belirten Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Çalışmalarımızı, her geçen gün yeni projelerle taçlandırmaya devam ediyoruz. Ar-Ge ve inovasyon ile tıbbi teknolojiye yerli bir kimlik kazandırıyoruz. Böylece sağlık hizmetlerinin tüketimlerini de üreten bir ülke olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyoruz. Ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri alanda bölgesinde ve dünyada güçlü ve söz sahibi olan ülkemiz, küresel bir sağlık üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Her yıl yüz binlerce turist, Türk hekimlerine muayene olabilmek ve tedavi hizmeti alabilmek için ülkemize geliyor ve kendini hekimlerimizin ellerine bırakıyor. Türkiye, modern sağlık kuruluşları, dünya çapında ün yapan hekimleri ile sağlık turizminde de söz sahibi bir ülke olma yolunda ilerliyor."
- Sağlıkta şiddete "sıfır tolerans"
Müezzinoğlu, hekimlerin mesleki sorumlulukları gereği insanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin hizmet verdiğine değindi. Müezzinoğlu, "Bu nedenle dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de hekimlerimize karşı büyük bir saygı gösteriliyor. Buna rağmen üzülerek söylemek isterim ki hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımıza uygulanan şiddet bizleri oldukça üzüyor. Hiçbir şekilde toplumumuzla ve medeniyet değerlerimizle bağdaştıramadığımız bu durumun biran önce son bulmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hafta sonunda Van'da katıldığı Tıp Bayramı etkinliğinde, şiddet suçlarına karşı hazırladıkları yeni yasal düzenlemeleri kamuoyu ile paylaştığını belirten Müezzinoğlu, şu görüşlere yer verdi:
"Hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı şiddete karşı korumak, Bakanlığımızın ve ilgili kamu kurumlarımızın önceliğidir. Sağlıkta şiddete 'sıfır tolerans' için ortaya koyduğumuz yasal düzenlemeler kadar vatandaşlarımızın şiddet karşısındaki vicdani yaklaşımı ve hassasiyeti bizler için çok daha büyük önem taşıyor. 'Şifa veren ele vefa' sağlık çalışanlarının en vazgeçilmez hakkıdır. Canımızı emanet ettiğimiz hekimlere karşı şiddete başvurmanın doğru olmadığının elbette ki vatandaşlarımız da farkında. Bu bilinci toplumun geneline yaymak ve bizlere asla yakışmayan şiddet olaylarının önüne geçmek için herkesin elini taşın altına koymasını bekliyoruz. 'Sağlık' ve 'şiddet' kavramlarının artık yan yana anılmayacağını temenni ediyor, vatandaşlarımızın desteği ile bu konuda kısa sürede sonuç alacağımızı ümit ediyorum."
Bakan Müezzinoğlu, sağlık gibi yoğun emek isteyen ve sürekli güncellenen bir alanda hizmet etmenin zorluklarını bir hekim olarak çok iyi bildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
-"Özlük haklarındaki iyileştirmelere devam edeceğiz"
"Özellikle çalışma koşullarına yönelik iyileştirmeler yapmak hekimlerimize yönelik önceliğimizdir. Sayın Başbakanımız önceki gün konuyla ilgili gerekli müjdeleri verdi. Emekli maaşları ve yıpranma payı başta olmak üzere beklentilere cevap verme gayreti içerisinde olduk. Ülkenin ve milletin imkanlarını zorlayarak bir noktaya gelmeye çalıştık, imkanları daha da zorlayarak daha iyi noktalara gelebilmek en büyük arzumuz ve sorumluluğumuzdur. Ülkemizin imkanları elverdiği sürece özlük haklarınıza yönelik iyileştirmeleri yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda güçlü bir iradenin varlığını bilmenizi isterim. Bütün zorluklara rağmen, gece gündüz demeden onurlu ve kutsal görevini büyük özveriyle yerine getiren bütün hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramını, 'Çanakkale ruhu' ile yad ediyorum. Bu kutlu uğurda hayatını kaybeden meslektaşlarıma da bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum."
GATA Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Tbp. Tümamiral Hayati Bilgiç ise yaptığı konuşmada, kutlama komisyonu adına Ankara'daki terör saldırısını kınayarak, "Ne yazık ki Ankaramızda haince bir katliam türünde bir olaya şahit olduk. Yaramız büyük, üzüntümüz derindir" dedi.
Bilgiç daha sonra GATA'nın tarihine ilişkin bilgi verdi.
Ankara Tabip Odası Başkanı Kayhan Çetin Atasoy da Ankara'da düzenlenen terör saldırılarını hatırlatarak, "Bizce artık kutlanacak bir şey kalmamıştır" ifadesini kullandı.
Atasoy, aylardır üzerinde çalıştıkları 14 Mart etkinlerinden bir kısmını da iptal ettiklerini bildirdi.
Atasoy, hekimlik mesleğinin önemini anlatarak, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkati çekti.
Konuşmaların ardından Bakan Müezzinoğlu, tıp fakülteleri arasında düzenlenen spor müsabakalarında dereceye girenlere kupalarını takdim etti.
AA