ANKARA (AA) - Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak, sağlıkta tasarruf söylemi altında bütçeyi tutturmak ve sosyal güvenlik açıklarını kapatmak adına uygulamaya konulan ilaç politikalarının, eczacıyı ve eczaneyi vurur hale geldiğini öne sürerek, "Varlığı büyük ölçüde ilaç fiyatlarına bağlı olan eczaneler, her geçen yıl daha büyük ölçekli mali-ekonomik kayıplarla yüz yüze kalmaktadır" dedi.
Çolak, 14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü ve Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, eczacılık mesleğinin ve eczanelerin önemine işaret ederek, üzerine titrenmesi, göz bebeği gibi korunması gereken eczanelerin, son 10 yıldır giderek ağırlaşan sorunlarla boğuşurken eczacılık mesleğinin değer kaybına uğradığını kaydetti.
"Sağlıkta tasarruf söylemi altında bütçeyi tutturmak ve sosyal güvenlik açıklarını kapatmak adına uygulamaya konulan ilaç politikaları eczacıyı ve eczaneyi vurur hale gelmiştir. Varlığı büyük ölçüde ilaç fiyatlarına bağlı olan eczaneler, her geçen yıl daha büyük ölçekli mali-ekonomik kayıplarla yüz yüze kalmaktadır" görüşünü savunan Çolak, söz konusu uygulamalar nedeniyle eczanelerin artık sağlıklı hizmet vermekte zorlanmaya başladığını söyledi.
İlaç fiyatlarını düşürmek adına devreye sokulan uygulamaların ilacın bulunabilirliğini ortadan kaldırma noktasına geldiğini, halk sağlığını olumsuz yönde etkilemeye başladığını kaydeden Çolak, acilen eczane ekonomilerini düzlüğe çıkaracak tedbirlerin alınması çağrısında bulundu.
Eczacılık fakültelerindeki eğitimi de eleştiren Çolak, var olan eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması, yeni eczacılık fakültesi açılmaması, yeni açılanların da bir süre daha öğrenci almaması gerektiğini savundu.
-Sağlık okuryazarlığı
Eczacılık Gün ve Haftası dolayısıyla bu yılki temanın "Sağlık okuryazarlığı" olarak belirlendiğini bildiren Çolak, sağlık okuryazarlığının, sağlıkla ilgili kararlar alabilmek için temel becerilerin ötesinde bilgiye dayalı bir altyapıyı gerektirdiğini söyledi.
Sağlık okuryazarlığı konusunda dünyada olduğu gibi ülkede de sorunlar yaşandığını anlatan Çolak, "Sağlık alanının tüm bileşenlerinin birincil çabası, tedaviden önce, sağlık okuryazarlığını ve buna bağlı koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek olmalıdır" diye konuştu.
Ülkede sağlık okuryazarlığının düşük olmasının, ilaç kullanım alışkanlıklarını doğrudan etkilediğini, akılcı ilaç kullanımının önünde engel teşkil ettiğini ifade eden Çolak, yetersiz sağlık okuryazarlığının bir neticesi olarak ortaya çıkan ilaç hatalarının, tıbbi hatalar içerisinde en yaygın görülenlerden olduğunu belirtti.
-"Hangi ilacı kullandığını bile bilmeyen hastalar var"
Soruları da yanıtlayan Çolak, akılcı ilaç kullanımının önemine işaret ederek, ülkede ilaçların doğru kullanılmadığına ilişkin genel bir kanı bulunduğunu, hangi ilacı kullandığını bile bilmeyen hastalar olduğunu söyledi.
Çolak, okuryazarlığın son derece düşük olduğu ülkede, sağlık okuryazarlığının ilkokul seviyesinde bile olmadığını ifade ederek, akılcı ilaç kullanımı konusunda farkındalık yaratılmasının önemine işaret etti.
Bir başka soru üzerine, prospektüslerin vatandaşların halkın anlayacağı şekilde düzenlenmesi için yürütülen çalışmanın tamamlandığını bildiren Çolak, ilaç ambalajlarında "kısa ilaç bilgisi"nin de yer almasının öngörüldüğünü söyledi.
Türkiye'deki gereksiz antibiyotik kullanımına da değinen Çolak, artık dünyada yeni antibiyotikler keşfedilmediğini bu nedenle bu ilaçların daha rasyonel kullanılması gerektiğini belirtti.
Ülkede antibiyotiklerin ilaç kullanımında yüzde 10-12'lik dilimi oluşturduğunu, Avrupa'da bu oranın yüzde 4-5 civarında olduğunu kaydeden Çolak, antibiyotikleri sırasıyla sindirim sistemi ilaçları, antidepresanlar ve kanser ilaçlarının izlediğini bildirdi.
Reçetesiz ilaç satışıyla ilgili bir soru üzerine ise Türkiye'de ilaca ve sağlığa ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu savunan Çolak, ülkede ilaçların yüzde 91.5'inin Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında reçete edildiğini, geri kalanının ise daha çok tatil yörelerini kapsadığını kaydetti.
Kanser ilaçlarıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Çolak, TEB'in halen 15 kalem kanser ilacını temin ettiğini, bu konuda ülkede ciddi bir sorun yaşanmadığını bildirdi.