14 Şubat AŞK tutulması (!)

Memleketi Kurtaran Adam

Dün bildiğiniz ya da en azından duyduğunuz gibi ‘Sevgililer Günü’ydü. Sevgililer günü dolayısıyla pek çok firma ilanlar, reklamlar yaparak işlerini artırmak istedi. Artık hangi firma iyi iş yaptı hangisi eski tas eski hamam bilemem. Benim dikkatimi çeken büyük ışıklı bilbordlardaki sarraf ilanlarıydı. Şehrimizin anlı şanlı bir sarrafı dünü ‘aşk tutulması’ ilan ediyordu. Dikkatimi çekti…

Nargilecilerde yarenlik koyulaşınca kapitalizme sövüp, mangalda kül bırakmayan amcalarımız, iş para boyutuyla kendilerini ilgilendirince yeni duruma ayak uydurmada sorun yaşamamakta, hatta işi abartmakta beis görmüyorlar. Bilmiyorum ‘Z Raporu’ aldıklarında kaç bin liralık ekstra iş yaptıklarını, ama geçtiğimiz yıllardan tecrübeli olmalılar…

Çiçekçiler için de sıradan bir gün değildi dün. Onlar normalin çok üstünde gül satmış olmalılar… Restoranlar bile bayan müşterilerine gül hediye ettiklerine göre…

 

Peki nedir bu sevgililer günü?

Sevgililer günü her yıl 14 Şubat’ta kutlanıyor. Aslı Eski Roma İmparatorluğu kilisesine dayanır. İsmini Valentine adında bir din adamının isminden alır (St. Valentine Day).

“Zamanın Roma İmparatoru orduya asker bulmakta zorlanıyordu. Ona göre bunun sebebi erkeklerin ailelerinden ve aşklarından vazgeçemiyor oluşuydu. Bu sebeple evlilik ve nişanlanmayı yasaklamıştı. Aziz Valentine adındaki papaz ise çifleri gizli gizli evlendirmeye devam ediyordu. Bunun sonucunda yakalandı ve ölüm cezasına çarptırıldı.”

Bu anlattığım Valentine ile ilgili efsanelerden sadece biri…

 

Gerçek sevgi sonsuzdur! Flört maskedir!

14 Şubat Sevgililer günü Avrupa toplumunun dinlerinin asıl hükmünü kaybetmesi ve insanlar arasında meşru olmayan ilişkilerin yaygınlaşmasının normal karşılanması ile ortaya çıkmıştır. Ne eski dinlerde nede İslam dininde yeri yoktur. Ayrıca hayat arkadaşını yani evlenip ömrünü geçireceği kişiyi seçmek için sevgili olanların ve flört edenlerin propagandası yapıldığı gibi başarılı bir evlilik yaptıkları söylenemez. Çünkü bu ilişkilerin yüzde 90’ı evlenmeyle sonuçlanmıyor. En serseri ve asi gençler dahi evlenmek istediğinde; hiçbir erkekle konuşmamış, halk tabiriyle “erkek eli değmemiş kızlarla” evlenmeye can atıyor. Flört tuzağının pençesinde kalan kızlar genelde ortada kalıyor, hatta gözünü kadın tüccarlarının adresinde açanlar bile olabiliyor. Erkek ise oyuncağından hevesini almış bir çocuk gibi konacağı yeni bir çiçek arayama başlıyor. Flört döneminden sonra kız ve erkeğin evlendiğini düşünelim. Birbirlerine kendilerinin hoşa giden yönlerini gösterirler. Aylarca süren tanışma ve derin dostluğa rağmen kusurlarını, zayıf taraflarını birbirine göstermezler. Bu dönem içinde nefsâni, şehvani istekler, cinsel dürtüler o kadar azmış olur ki, hemen evlenmek isterler ve bu amaca ulaşmak için ikisi de birbirine bağlılık sözü verirler. Öyle sevgi ve sadakat gösterişi içine girerler ki, evlendikten sonra ilişkiler ve münasebetler dünyasında bu devreye hiçbir zaman bir daha tesadüf edilmez.

 

Sevgililer gününü kutlayanlardansanız, sözüm size, iyi düşünün. Aman ne olacak diye diye Avrupalılar’dan bir farkımız kalmayacak bu gidişle. Hayırlısı olsun…

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.