Devlet ve Milletlerin hayatında, kırılma anları, yükselme ve çöküş dönemleri, uzun ve karanlık, ihanet geceleri vardır. Bir millet bu dönemleri unutmalı mıdır? Millet bu geceleri ve yaşanılanları unutursa neler olur? Millet olarak ilerideki dönemlerde nelerle karşılaşabilir? Milli bilinç ve milli ruhun yeşermesi ve kavileşmesi için bu dönemler çok önemli ve öğretici zaman dilimleridir. Bir devlet yönetimi, özellikle de milli eğitim kurumu ve tüm sorumlu bir vatandaş olarak bireyleri de, böyle dönemlerdeki kahramanlık örneklerini canlı tutmak.. Bu dönemlerdeki şehitler ve gazilerimizin hatıratlarına da saygı duymak.. İhanet dolu anların bir daha yaşanmaması adına, okul müfredatlarına koymalı, basın sürekli olarak yazmalı ve haber yapmalı, bu kahramanlık ve ihanet dolu günlerin de sürekli olarak yâd edildiği tarih ve geceler olmalıdır! Türk milletinin devlet hayatı böyle ihanet geceleri ve kahramanlık dönemleri ile doludur! Peki neden? Bu ihanetleri yapanlar kimlerdir?! Soyu, nesebi ve cibilliyetleri nedir?! Bu kişiler nereden gelmişlerdir?! İçimize ve özellikle de devlet yönetimine nasıl ve ne şekilde yerleştirilmişlerdir?! Devleti, ebet - müddet hedefi ve ideali olan asil Türk milleti tabii ki boş bırakılmayacaktır! Türkler kendi haline bırakılmayacak bir millettir diyor, adamlar! Neden? Millet hayatı ve tarih, hain ve ihaneti unutmaz! Millet hayatı, hain ve ihanet edenleri de lanetle anacaktır! Kahramanlarını da şahadet, takdir, övgü, rahmet ve minnetle hatırlayacaktır! Millet hayatındaki her birey layık olduğu şekilde tabii ki anılacaktır! Allah, bu aziz millete ihanet konumunda bulundurmasın! Allah, birey olarak bizleri de hakiki manada bu asil milletin övgüsüne layık olabilenlerden eylemesi ümidiyle! Amin..
Tarihte kurulmuş olan tüm TÜRK Devletleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulması ve çok partili hayata geçmemiz akabinde devlet hayatımız ve siyaset tarihimiz inkıtalar, muhtıralar, darbeler, post - modern darbe, e - muhtıra gibi kırılma, sarsılma ve çöküş dönemleri ile doludur. Neden? Bu darbeler neden olmaktadır? 7 Şubat MİT krizi ile başlayan, 17 - 25 Aralık yargı ve polis darbesi, Gezi olayları, daha sayamadığımız ve aklımıza gelmeyen sosyal ve ekonomik krizler ve son olarak da 15 Temmuz uzun ve karanlık gecede, bu devleti ve milleti kendi içimizden olan, tipi bizden fakat çipleri de başkalarının elindekiler maharetiyle işgal ve tamamen teslim kalkışması yaşamıştır. Peki, neden, bu asil millet ve devleti böyle ihanet ve karanlık dolu bir geceyi yaşamak zorunda kalmıştır? 2012 yılından bil itibar başlayan sosyal, ekonomik ve siyasi krizler neden olmuştur? Buradaki hedeflerine erişemeyenler, 15 Temmuz uzun, karanlık ve ihanet dolu gecede tamamen bitirmeyi hesap ettiler! Bu gecede, Türk devleti ve milleti üzerinde hesap ve plan yapan küresel güçler ve içimizdeki taşeron işbirlikçiler hiç hesap etmedikleri bir milli ruh ile karşılaştılar. Karşılarına çıkan ve ezip geçemedikleri; 1071 Malazgirt zaferi, 1453 İstanbul’un fethi ve Çanakkale’de Kurtuluş savaşında şahlanan Türk milletinin istiklal, istikbal, birlik ve beraberlik ruhudur! Yüz yıllardır yok etmeye çalıştıkları fakat küllerinden yeniden doğan bu milli bilinç ve ruhu hiç akıl ve hesap etmediler! Türk milletinin zorluk ve sıkıntılarla devletleri yıkılırken ve yerine de bir başka devletlerini kurarken hangi ruh ve bilinçte olduğunu ve istiklal ve istikbaline aşkı da idrak edemeyenler, 15 Temmuz hain, ihanet dolu, uzun ve karanlık bir geceyi yaşamamıza sebebiyet vermişlerdir!
Bugün 16 Temmuz! Dün, tüm Türkiye’de, yurt dışındaki elçilik ve konsolosluklarımızda, 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain, uzun ve karanlık gecede ihanet dolu yaşadıklarımızı ve bunun karşısındaki kahramanlıklarımızı yâd etiğimiz 'Demokrasi ve Milli Birlik Buluşma Günü' olarak idrak ettik! Allah, bu topraklar için şahadet şerbeti içen tüm Şehitlerimize rahmet, Gazilerimize de şifalar, Yakınlarına da sabrı cemil ihsan eylesin! Türk milletinin başı sağ olsun! Milli şairimizin, Allah bu asil millete bir daha İstiklal marşı yazdırmasın ifadelerinde müşahhas olduğu gibi Allah bu millete bir daha böyle ihanet dolu karanlık gün ve geceleri yaşatmasın! Tüm Dünya ve özellikle de Türk milleti üzerinde hesabı olan küresel güçler ve taşeron işbirlikçiler şunu çok iyi anlamalı ve idrak etmelidir! Türk milletine boyunduruk vurulamaz! Türk milletine gem vurulamaz! Türk milleti istiklal ve istikbaline âşıktır! Türk milletinin milli birlik ve beraberliğini hiçbir güç bozamayacaktır! Türk milleti ve Türk devletini de hiçbir güç yıkamayacaktır! 24 Haziran seçimlerinde şahlanan milli birlik ve beraberlik, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişimiz ve tarihi iki bin yıllık Türk devlet kodları ve Adalet, Hakkaniyet ve Medeniyet yürüyüşümüz sağlam ve emin adımlarla başlamıştır!