ANTALYA (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Mustafa Kemal'in aramızdan ayrılışı da bir 15 Temmuz'dur, Atatürk, yeniden büyük devlet kurma iddiası olan bir liderdi." dedi.
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen "15 Temmuz ve Demokrasi" konulu panele, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve vatandaşlar katıldı.
Külünk, paneldeki konuşmasında, 15 Temmuz'un bir darbe girişiminden öte doğrudan bir işgal girişimi olduğunu söyledi.
Türk milletinin 15 Temmuz gecesi bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Külünk, "Çanakkale'nin 21. yüzyıldaki devamıdır. Aradaki tek fark ise üniformalar, bizim üniformalarımız ama içindekiler Gelibolu'nun önüne gelenlerle aynıydı. Çünkü aynı ruhu taşıyorlardı. Tek fark Çanakkale'yi işgale gelenlerin isimleri bize benzemiyordu ama 15 Temmuz'dakilerin isimleri bize benziyordu." diye konuştu.
15 Temmuz gecesi Türk milletinin değerleri ve güveninin saldırıya uğradığını belirten Külünk, zekatını, sadakasını verirken, yardımda bulunurken şüphe duymayan bir toplumun 15 Temmuz akşamından sonra şüphe mekanizmasını devreye koyduğunu ifade etti.
Türkiye'nin jeopolitik bir konuma sahip olduğunu ve ne doğu ne de batı olmadığını vurgulayan Külünk, Türkiye'nin merkez olduğunu, ülkeyi doğudan ya da batıdan okumanın mümkün olmadığını anlattı.
15 Temmuz'un bir geceyle ifade edilecek bir olay olmadığını dile getiren Külünk, "Karlofça anlaşmasından bu yana sürekli 15 Temmuzlar yaşıyoruz. İlk 15 Temmuz'u Osmanlı'da Abdülaziz'le yaşamışız, çünkü Abdülaziz çökme tehlikesini yaşayan Osmanlı'yı yeniden ihya ve inşa noktasında hem askeri anlamda hem de küresel anlamda ciddi başarılar elde etmiş ve sanayi devrimini yakalayan İngilizlerin karşısında yeniden Osmanlı'yı ayağa kaldırmıştır." dedi.
Külünk, 15 Temmuz'la Anadolu topraklarında Türkleri etkisiz hale getirmek ve Türk devletinin kontrol altına alınmak istendiğine vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Mustafa Kemal'in aramızdan ayrılışı da bir 15 Temmuz'dur, Atatürk, yeniden büyük devlet iddiası olan bir liderdi. Atatürk asla batı ittifakına aklını teslim etmedi. Bağımsızlık ülküsünü ekonomik kalkınmayla tahkim edebileceğimizin farkında olarak Mustafa Kemal'in 1923-1928 sürecindeki başarılarına bakmak gerekiyor. Musul politikalarına baktığımızda, Misak-ı Milli çizgisindeki duruşuna baktığımızda, aslında o gün Mustafa Kemal'in sisteme tehdit oluşturduğunu görenler, Mustafa Kemal'i bu milletin elinden almıştır. Atatürk'ün ölümü normal, doğal bir ölüm değildir. Ben o dönemde Mustafa Kemal'e hizmet eden yol arkadaşlarından birisinin yakınından dinlediğim için çok rahat söylüyorum, bu da bir 15 Temmuz'dur."
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Balcı ise 15 Temmuz'un bir darbe girişimi olmadığını, bunun bir işgal kalkışması ve Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmak için yapılmış bir hareket olduğunu kaydetti.
Güney sınırlarında, özellikle Suriye ve Irak bölgesinde sanki bir darbe olacakmış, yeni bir oluşum olacakmış gibi ciddi hareketlenmelerin olduğunu söyleyen Balcı, orada sınır belirleme çalışmaları, askeri hareketliliğe bakıldığında her şeyin net olarak görüldüğünü belirtti.
Balcı, hainlerle ceza hukukuyla mücadele edilmesi ve gerekli bütün cezaların verilmesi gerektiğini anlatarak, "Ben 4 ayrı şehit ailesinin avukatlığını yapıyorum. Daha önce idam cezalarına karşı olan bir ceza hukukçusuydum. Fakat şehit aileleriyle tanıştıktan sonra bu yöndeki düşüncelerimin değiştiğini söyleyebilirim." dedi.
Panel sonunda konuşmacılara teşekkür plaketi verildi.
AA