TRABZON (AA) - Karadeniz Teknik Üniversitesince (KTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Öksüz, "Hain darbe girişimini ve benzerlerini telaffuz ederken asla Türk ordusunun 2 bin 220 yıllık geleneği içerisine bir leke sürmemek, onunla özdeşleştirmemek gerek." dedi.
KTÜ Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen "15 Temmuz ve Milli İrade-3" panelinin moderatörlüğünü yapan Öksüz, "Birileri üniformayı giymiş olabilir, yüksek rütbeler de takmış olabilirler ama bu milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni korumak ve kollamakla birinci derece sorumluluğundaki insanlar ellerindeki silahları, omuzlarında taşımış oldukları apoletleri, oradan almış oldukları yetkiyi bu milletin istikbaline doğru, kaderine doğru doğrultamazlar. Böyle bir hakları yok. Dolayısıyla bunları 2 bin 220 yıllık geleneğin içerisinde değerlendiremeyiz. Nitelerken o geleneği lekeleyemeyiz." diye konuştu.
15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bombalanmasının kabul edilemeyeceğini belirten Öksüz, "Bu tahammül edilebilir bir durum değildir. İşgal yıllarında bile bu meclis bir fiske yememiştir. Dolayısıyla böylesi bir tabloyu yaşamak kabul edilebilir bir şey değil." ifadesini kullandı.
Öksüz, 15 Temmuz'un üzerinden 3 yıl geçtiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Zaman ilerliyor ama o anı unutmamak ve unutturmamak lazım. Çünkü kardeşi kardeşe kırdırmayı hedef alan bir sosyal bunalım yaratıp Türk tarihinde hiç gözükmeyen bir tabloyu yaşatmaya yeltenen ve küresel emperyalizme hizmet etme amacını taşıyan dahili bedbahtlar, haricilerle işbirliği içerisinde o projeyi hayata geçirmeye çalıştılar ancak Türk milletinin iman dolu göğsü bunun karşısına çıktı ve gerekli dersi o akşam ortaya koydu. Kıyamete kadar bu topraklarda hür ve bağımsız yaşayacağımızı, o kudret ve kabiliyette olduğumuzu ve gerektiğinde müdahale edebilecek kabiliyette olduğumuzu gösterdi."
- "Batı basını, darbenin aslında başarılı olmasını istemiştir"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu ise FETÖ ile ilgili, "Bu meselenin özünde her insan topluluğunun bir arada yaşayan değerlerden en önemlisi olan adaleti ayaklar altına almış olan bir gruptan bahsediyoruz. Binlerce insanın mağdur edilmesine yönelik uygulamalar yapan, sırf kendine bağlı olanları bir yere getirebilmek için diğerlerine hukuksuzluk yapan, onlara hukuk dışı uygulamalar yapan, adaleti siyasete yön vermek için kullanan bir gruptan bahsediyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran olayların arkasında bu yapının olduğunu belirten Tellioğlu, "Meselenin özünde belirli devlet kurumlarını ele geçirmek için sistemli bir şekilde hile ve haksızlık yapan bir grup var." dedi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Topsakal da Türk milletinin, kritik noktalarda devletiyle milletin bir olmasını bilecek kadar feraset sahibi bir millet olduğunu vurgulayarak, "Bunu da en son 15 Temmuz'da meydanlarda yaşlısı, çocuğu, kadını erkeğiyle beraberce yaşadık. Bunu yaşarken de büyük acılar çektik."değerlendirmesinde bulundu.
Topsakal, yabancı basında, sanki 15 Temmuz kalkışmasının sebebinin, seçilmiş hükümet ve Cumhurbaşkanı, kalkışmayı yapanlar, Türkiye'ye darbe yapanlar da ona karşı haklarını arayan insanlar gibi gösterildiğini anlatarak, "Bütün Batı basını, darbenin aslında başarılı olmasını istemiştir. FETÖ ve fetöcüler masum gösterilmiştir ve gösterilmeye çalışılıyor." diye konuştu.