NEVŞEHİR (AA) - Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, "Biz çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmak için bu topraklarda ayakta kaldık. Bizim 15 Temmuz'da verdiğimiz mücadele bir istikrar ve istikbal mücadelesiydi. Bu millet o gece bu mücadeleden alnının akıyla çıktı." dedi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesince (NEVÜ) düzenlenen "15 Temmuz Yeniden Diriliş" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Küçükyılmaz, hain darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlattı.
Türkiye'nin ve Türk milletinin tarihin çok önemli bir sürecine şahitlik ettiğini, gönlünde şehadet arzusu olan bir halkın sindirilemeyeceğini belirten Küçükyılmaz, "Bu milletin en önemli özelliği ölümden korkmayıp şehitlik mertebesine ulaşma sevgisidir. Bizim milletimiz gidip gelmişcesine, ahirete iman ediyor ve hesap gününe inanıyor. 15 Temmuz gecesi buna şahit olduk." diye konuştu.
Çanakkale ruhunun bu topraklarda yaşamaya devam ettiğini dile getiren Küçükyılmaz, şunları kaydetti:
"Tarih biz yaşarken yazılır ama biz öldükten sonra okunur. Bugünlerde tarihinin çok önemli bir dönemecindeyiz. Bu yazılıyor ve kaydediliyor, bakalım geleceğe nasıl kalacak. Biz çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmak için bu topraklarda ayakta kaldık. Bizim 15 Temmuz'da verdiğimiz mücadele bir istikrar ve istikbal mücadelesiydi. Bu millet o gece bu mücadeleden alnının akıyla çıktı. Bin yıldır bu topraklardan atılmak istememize rağmen buradayız. Bizi farklı kılan şeyler var. Bunlardan bir tanesi iman ve şehadet arzusudur."
Küçükyılmaz, 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarına ilişkin şunları aktardı:
"Jandarma Genel Komutanlığı önünden aracımla geçip külliyeye girmeye çalışırken etrafımda yüz kadar genç vardı. Onlara nereden geldiklerini sorduğumda, hepsi de Ankara'nın kenar mahallelerinden geldiklerini söylediler. Nereye gittikleri sorduğumda içinden biri 'Şehadete gidiyoruz ağabey.' dedi. O andan itibaren içimde zerre kadar tereddüt varsa onun da kalmadığını fark ettim ve gözlerimden yaşlar boşaldı. O şerefli Türk ordusunun, şerefli üniformasını giymiş hainler tarafından aracım çevrilmek istendi ama ben külliyeye ulaştım. Yine külliyenin etrafına baktığımda her yerde o gençleri, o insanları gördüm. Ve kendi kendime dedim ki Çanakkale denilen destan gerçekmiş. Çanakkale öylesine bir masal, öylesine sıradan bir destan değilmiş, kanla yazılmış ve cesaretle dokunmuş destanmış. Onu o gece açık bir şekilde gördüm. O geceyi ekranlarının başında izlemek zorunda kalanlar bile yerinde duramadı, durmadı. İşte bu milletin birinci özelliği iman ve o imandan kaynaklanan cesaret ve şehadet arzusudur."
AA