15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün şehit edilmesine ilişkin dava

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ilişkin davaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam edildi.

Bakırköy Adliyesinde oluşturulan salonda İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada, 56 tutuklu ve 26 tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada astsubay öğrencisi tutuklu sanık Yavuz Selim Koç, staj eğitimi için 10 Temmuz'da tugaya katıldığını belirtti.

Üsteğmen Burak Uluçınar ve Astsubay İsmail Turan'ın kendilerinden sorumlu olduğunu dile getiren Koç, "Atış eğitimi için piyade tüfeği dağıtıldı. Sonra atışlar iptal edilerek konferans salonunda toplandık. Burak Üsteğmen, konferans salonunda terör saldırısına ilişkin cep telefonuna gelen mesajı okudu. Binbaşı Ahmet Baykal, atış eğitiminin iptal olduğunu, tatbikat yapılacağını söyledi. Saat 20.00 civarı Binbaşı Baykal, tatbikat değil terör saldırısı olduğunu söyledi." diye konuştu.

Koç, alarm verilmesi üzerine araçlara bindirildiklerini, bir saat araçta bekledikten sonra kışladan çıktıklarını ifade ederek, telefonundan haberlere baktığı zaman köprünün kapatıldığını gördüğünü ve eylemin tahmininden büyük olduğunu düşündüğünü söyledi.

Araç kışladan çıktıktan 20 dakika sonra durdurulduğunu belirten Koç, "Rütbeliler aralarında konuşuyorlardı. Bir rütbeli 'gördüğünüz polise sıkın.' dedi. Polis araçlarının camlarını kırdılar. Saat 23.00 gibi kışlaya döndük. Astsubay Turan ile ağaçlıklı bölgede bir süre bekledik, daha sonra askeri öğrencilerle koğuşlara çıktık. Polislerle iletişime geçtik. Kimsenin kötü maksatla kullanmaması için silahımı sakladım. Sivil kıyafet giyip, polisin gelmesini bekledik." ifadelerini kullandı.

Astsubay öğrencilerinden tutuklu sanık Onur Çetin de benzer ifadelerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Bir kamyonetle kışladan çıkış yaptık. 'A Haberi basmaya gidiyoruz,' gibi bir ifade duymadım. Kışladan çıkarken nereye gittiğimizi de bilmiyordum. Çıkarken bize söylenen, terör eylemi için polise ve arkadaşlarımıza destek vereceğimizdi. Otoyol tıkandığı için durduk, rütbeliler araçlardan inip biraz ilerledi. Ben aracın yanında durdum. Bir süre sonra yol açıldı. Aracın önündeki konuşmalardan navigasyona baktıklarını, bir adres aradıklarını duydum. A Haber kelimesini orada duydum. Tekrar önümüz kesildi. Ben ve birkaç stajyer öğrenci araçların yanında durduk. Yolda olayları öğrenmiştik. Elimize silah almadık. Yolda çatışma çıktı. Sonradan öğrendim Servet Asmaz'ın şehit olduğunu. Biz araçları orada bırakıp yolun karşısındaki bir otobüs firmasına ait araca bindik. otobüsteki kimseyle tartışmadık, onları darp etmedik. Bu otobüsle kışlaya döndük. Daha sonra sivil kıyafetler giyip polisin gelmesini bekledik."

Duruşma, sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.

- İddianameden

Soruşturma sonucunda hazırlanan 600 sayfalık iddianamede, aralarında subayların da bulunduğu tamamı rütbeli 55'i tutuklu, 4'ü firari 132 sanık yer alırken, haklarında "darbeye teşebbüs" suçundan daha önce dava açılan 14 şüpheli hakkında "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından bu dosya üzerinden soruşturma yapıldığı belirtiliyor.

İddianamede, görev yapan ve kalkışmaya destek için bölgeye giden 55'i tutuklu, 4'ü firari 118 rütbeli sanığın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Darbe girişiminin karşısında durmak ve kışla güvenliğini sağlamak amacıyla hareket eden Albay Sait Ertürk ve müşteki Albay Davut Ala'nın, emniyet güçleri ile koordine sağlanarak, kışladaki darbeci askerleri teslim almak için zırhlı araçların korumasında Topkule Kışlası'na girdikleri anlatılan iddianamede, kışladaki darbeci askerlerin, "teslim olun" çağrıları ve emniyet güçlerinin üzerine yoğun şekilde ateş etmeye başlaması üzerine çıkan çatışmada polis memuru Serdar Gökbayrak ve Albay Sait Ertürk'ün vurularak şehit olduğu, polis memurları Ferdi Akyün, Veysel Akdağ, Muslahattin Murat Birlik, Kemal Cavit Alpdemir ve Yaşar Demiral'ın ise yaralandığı anlatılıyor.

Topkule Kışlası'ndan darbecilere destek olmak için hareket eden ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi'nin içerisine inmeye çalışan helikoptere, emniyet güçlerince ateş açıldığı belirtilen iddianamede, inmek için uygun bir alan arayan helikopterden, alçalma esnasında kalabalığın üzerine ateş edildiği ve açılan ateş sonucu darbe girişimini engellemeye çalışan Mehmet Güder'in şehit olduğu kaydediliyor.

66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndan A Haber televizyon kanalının işgali için hareket eden şüphelilerin önünün, TEM Otoyolu'nda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü istikametinde Gaziosmanpaşa tır garajı mevkisine geldiklerinde, polisler ve vatandaşlar tarafından kesildiği belirtilen iddianamede, şüphelilerin polislerle ve vatandaşlarla yolun açılması hususunda girdikleri tartışma sırasında şüphelilerce ateş edilmesi üzerine, olay yerinde bulunan ve darbe girişimini engellemek amacıyla sokağa çıkan Servet Asmaz'ın yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği aktarılıyor.

İddianamede, 4 kişinin şehit edilmesi ile polis ve vatandaşların yaralanmasına ilişkin 36 şüpheli hakkında, "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da müebbet hapis cezası istenirken, 23 şüphelinin "kamu malına zarar vermek" suçundan hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

- Avrupa Yakası'na ilişkin toplantı

İstanbul Avrupa Yakası'nda yer alan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında darbe teşebbüsünü planlayan grup tarafından toplantı yapıldığı belirtilen iddianamede, darbecilerin tugayı, kalkışma sırasında Avrupa Yakası'ndaki hedeflerin işgal edilmesinde en kilit rolü oynayacak şekilde konumlandırdıkları bildiriliyor.

İddianamede, darbe teşebbüsünden günler önce tugayda yapılacak faaliyetle alakalı çalışmalara başlanıldığı, elde edilen verilere göre, en geç 14 Temmuz'da tugaydaki üst rütbeli subayların toplandığı kaydediliyor.

Darbe teşebbüsü sırasında tugay içerisinde emir komuta zincirinin düzgün çalışması için bazı görevlendirmelerde değişikliğe gidildiğinin tespit edildiği anlatılan iddianamede, buna göre 15 Temmuz 2016'da Tugay Nöbetçi Amirliği nöbetinin Üsteğmen Alper Karacaoğlu'ndan alınarak, Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Binbaşı Ahmet Baykal'a verildiği, bu görevlendirmenin Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Osman Akkaya tarafından yapıldığı ifade ediliyor.

İddianamede, İstanbul'daki ana darbe davasının sanığı dönemin Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit ve Tugay Komutan Yardımcısı Yusuf Sarı'nın koordinesinde verilen söz konusu emirlerin akabinde, normalde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na tayini çıkan, bu nedenle 13 Temmuz 2016'da görevini şüpheli Yarbay Fatih Sönmez'e devreden Tank Tabur Komutanı Serbülent Eken'in, Tugay Komutanı Yiğit ile Yusuf Sarı tarafından darbe girişimi kapsamında kendisine verilen görevleri yerine getirmek için kışlada eski görevinde bırakıldığı anlatılıyor.

Sanık Kurmay Yarbay Fatih Sönmez'in Tank Tabur Komutanı olarak atandığı halde Lojistik Destek Komutanlığı'na görevlendirildiği, Serbülent Eken'in 14 Temmuz'da bu kapsamda Yusuf Sarı, Kadir Yıldız ve Ahmet Baykal ile koordineli olarak araç ve personel değişimi konusunda faaliyet yürüttükleri belirtilen iddianamede, bu kapsamda hangi tankların hangi personel ile darbe girişimine katılacağının isim isim belirlendiği, şüpheliler Eken, Yıldız ve Enver Muratoğlu'nun araçların bakımını yaptırdığı, yakıt ikmallerini tamamlattığı ve mühimmatları hazırlattırdığı ifade ediliyor.

Tank Tabur Komutanı Serbülent Eken'in tanklara üçer tank mermisi dağıttırdığı, ayrıca tank taburuna 12 bin MG-3 mühimmatı ve 19 bin 200 HK-33 mühimmatı getirilmesini sağladığı, aynı şekilde Piyade Tabur Komutanı Kadir Yıldız'ın personelinin itirazlarına rağmen, Zırhlı Personel Taşıyıcı araçlara kule silahlarını yüklettiği belirtilen iddianamede, verilen emirler doğrultusunda hazırlanan tankların 30 Ağustos törenlerine yaklaşık 1,5 ay olmasına rağmen kışla içerisinde hazırlık amacı ile yürütüldüğüne dikkat çekiliyor.

AA

Gündem Haberleri

Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız
3 renkli taban makinesi AYSAF'ın ilgi odağı oldu
Boğaz’daki kaçak villanın son hali havadan görüntülendi