BURSA (AA) - VEDAT YÜCEBAŞ - Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "Şayet darbe başarılı olsaydı İslam dünyası için karanlık ve kanlı bir dönem başlayacaktı. Türkiye için 'Mısır'laştırma, 'Suriye'leştirme süreci hızlanacaktı. Bölge daha çok terörize edilecek ve teslim alınacaktı." dedi.
İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır darbesinin arkasındaki eller ile 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ellerin aynı olduğunu belirterek, Türkiye'nin İslam dünyasını himaye edici, dönüştürücü etkisi ve politikalarının başta FETÖ olmak üzere tüm karanlık odakları rahatsız ettiğini söyledi.
Bölgenin yeniden dizaynında Türkiye'nin edilgen olmasının istendiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin buna itiraz etmesi nedeniyle FETÖ ve sahiplerinin darbe kartını kullandığını anlatan İşbilir, darbe girişiminin Allah'ın inayeti, şehitlerin kahramanlığı ve milletin dirayeti sayesinde önlendiğini, karanlık güçlerin oyunlarının bozulduğunu ifade etti.
"Şayet darbe başarılı olsaydı İslam dünyası için karanlık ve kanlı bir dönem başlayacaktı. Türkiye için 'Mısır'laştırma, 'Suriye'leştirme süreci hızlanacaktı. Bölge daha çok terörize edilecek ve teslim alınacaktı." diyen İşbilir, sadece siyasi anlamda değil, FETÖ, DAEŞ türü çarpık din anlayışı ve Şia'nın müfrit, mezhepçi kanadının bölgedeki kaosu derinleştirici faktör olarak kullanılacağını savundu.
- "İslam dünyası Erdoğan'a Selahaddin Eyyubi gibi bakıyor"
Türkiye'de darbeye karşı elde edilen başarının, İslam dünyasına etkilerine de değinen İşbilir, şöyle devam etti:
"Nasıl ki İstiklal harbi tüm mazlum milletlere bir ilham kaynağı oldu. '15 Temmuz ikinci istiklal zaferi de yine tüm mazlumlara ilham kaynağı olacaktır. Bölgemizdeki direniş ve diriliş dalgası yeniden tetiklenecektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan İslam dünyasında yeniden bayraklaşacak yeni, meşru, adil liderlerin doğuşuna vesile olacaktır. Gezi'den sonra Müslüman toplumlar Sayın Erdoğan'a çok destek olmuşlar, dua ve gösterileriyle Türkiye'nin nasıl son kale olduğunu haykırmışlardı. İslam dünyası Erdoğan'a Selahaddin Eyyubi gibi bakıyor, Abdülhamid Han gibi değer veriyor çünkü Erdoğan yerli, milli ve Müslüman toplumların bağrına bastığı cesur, birleştirici bir lider ve mihver bir şahsiyet. Erdoğan'ın darbecilerle cansiperane mücadelesi ve küresel sisteme meydan okuması, Türk milletinin canını ortaya koyarak liderine, vatanına sahip çıkması olağanüstü bir durum. Bu direniş hikayesi bölgemizdeki halk hareketlerini, meşruiyet dip dalgasını daha da güçlendirecektir."
İşbilir, 5 Temmuz darbe girişimi sonrasında dünyanın dört bir yanından destek mesajları aldıklarını ve platform üyelerinin de Türkiye'ye destek eylemleri gerçekleştirdiğini bildirerek, şimdi de dünyanın her yerinden Türkiye'ye dualar geldiğini, İslam dünyasının Türkiye'nin 15 Temmuz zaferini kutladığını, her yerde şükür namazları kılındığını kaydetti.
Mısırlıların "Rabia Meydanı"nda darbeye direndiğinde yine en güçlü desteği Türkiye'den aldığını anımsatan İşbilir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm Türk halkının Rabia ruhunu adeta Türkiye'ye taşıdığını anlattı.
- "Darbe karşıtlığının sembolü hala Rabia"
İşbilir, Kahire'deki tehdidin Ankara için de geçerli olduğunu, buna direnilmesi gerektiğini o zaman da söylediklerini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
"15 Temmuz'da Rabia ruhu yeniden canlandı. Nitekim FETÖ Mısır'daki darbeden sonra Kahire'ye yerleşti ve Sisi'nin himayesine girdi. Türkiye'de Rabia işareti ve Rabia direnişinin anlamı dalga dalga yayıldı. O günkü direniş ve tecrübe 15 Temmuz'da yeniden ortaya çıktı. Bugün de baktığınızda meydanlara darbe karşıtlığının sembolü hala Rabia. Cumhurbaşkanımız 'tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet' anlamını da Rabia'ya yükledi. Böylelikle sadece İslam dünyasındaki adaletsizliklere, darbelere, baskılara karşı bir direniş sembolü değil artık Rabia, İslam dünyasının son kalesi Türkiye'nin de birlik sembolü. Vazgeçilmezlerimizi ifade ediyor. Devletimizin, milletimizin, bayrağımızın ve vatanımızın birliğini... Biz de platform olarak bu anlayışı geliştirmek için önümüzdeki aylarda yeni kampanyalar ve programlar yapacağız. Bu ruhu ve anlayışı geliştirmeliyiz ki bu ihanet ve fesat şebekeleri bir daha böyle kalkışmalara cesaret edemesin."
AA