Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bir bankanın taşıt kredisi kullanan tüketiciye 2 liralık borcu için 3,14 lira kargo ücreti ödeyerek ihtarname gönderdiğini ve 60 bin liralık aracına rehin koyduğunu belirterek, "Tüketicilerin kuruşlu taksitleri varsa buna dikkat etmelerini ve 1 lira fazla yatırmalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Şahin, 2015 genel seçimi öncesi belirli bir merkezin talimatıyla hükümete karşı bir cephe oluşturmak adına vergi daireleri aracılığıyla vatandaşa baskı yapıldığını, bugün de bu baskıların bankalar aracılığıyla uygulandığını savundu.
Bankaların 1-2 liralık alacaklarını bile tahsil edebilmek için ilginç yollara başvurduklarını dile getiren Şahin, gelen tüketici şikayetlerinden ihtarname göndermek için borçtan daha çok posta parası ödendiğinin ortaya çaktığını söyledi.
Şahin, bir bankanın taşıt kredisi kullanan tüketiciye 2 liralık borcu için 3,14 lira kargo ücreti ödeyerek ihtarname gönderdiğini ve 60 bin liralık aracına rehin koyduğunu belirterek, "FETÖ'nün yapamadığını bankalar mı yapıyor' diye bir soru aklıma geliyor. Çünkü bu talimatsız olmaz. Hukukta usül ekonomisi diye bir şey var. Masumiyet karinesi neyse usül ekonomisi de odur. 2 liralık bir alacak için 6 lira harcamak, uğraşmak, uğraştırmak insanların psikolojisini bozar. Bunun için hukukçu ya da ekonomist olmaya da gerek yok. İlkokul çocuğuna sorsanız, 'hayır harcamam, en fazla ulaşma yolunu seçerim' der." ifadelerini kullandı.
- "Tefeciliğin de ötesinde bu"
Şahin, bankaların kredi kartı kullanan tüketicileri belirli bir miktarın üzerindeki alışverişlerinden sonra arayarak bu harcamalarını faiz karşılığı taksitlendirmeyi teklif ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Çağrı merkezleriniz var, imkanınız var, eğer 2 liralık alacağınız varsa arayıp tüketiciye söyleyebilirsiniz. Hayır, bu yapılmayıp bu kadar kağıt israfı, zaman israfı, kargo gönderme ve tüketicinin psikolojisini bozma işini neden yaparsınız. Burada bir mantık var mı? Bunu banka değil de başka bir işletme yaparsa batar. Burada kesinlikle kasıt var, kötü niyet var, hukuku kullanma var, insanları bunu unutmasını sağlayarak hukuktan para kazanma düşüncesi var. Dosyalar açılması, icra masrafları, avukat parası vesaire. İnsanların ekonomisi bozulur mu bu şekilde, tabi ki bozulur. Çünkü 5 liralık bir borç 10 liraya, 15 liraya, 20 liraya çıkabiliyor. Biz burada kesinlikle kasıt arıyoruz. Sayın Başbakanımızın geçtiğimiz günlerde bankalara yönelik bir sözü vardı, 'Tefecilik yapmayı bırakın'. Hakikaten tefeciliğin de ötesinde bu. Bu, toplumdaki dengeyi bozmak adına yapılan bir işlemdir. Bu konuda hükümeti de Cumhurbaşkanımızı da bankalar konusunda ciddi denetim yapılması için talimat vermeye çağırıyoruz."
- "Bankalar bu tarz işlemleri bir ilkokul çocuğuna danışsın"
Şahin, bankaların kuruşlu kredi ödemelerini özellikle ayarladığını düşündüğünü öne sürerek, şunları anlattı:
"2 bin 222 lira 22 kuruş taksit ödemesi var. 22 kuruş tedavülde yok. Bunu unutabilirsiniz. Hatırlatması gereken kim, bankalar. Sizi zırt pırt arayıp da 'şunu ister misiniz, bunu ister misiniz' diye soran bankaların '10 ayda 22 kuruş borcunuz birikmiş, onu da yatırır mısınız?' demesi lazım fakat demiyor. Niyeti iyi değil çünkü. Tüketicilerin kuruşlu taksitleri varsa buna dikkat etmelerini ve 1 lira fazla yatırmalarını tavsiye ediyorum. Bankaya borçlu kalmasınlar. Çünkü 1 kuruş için, 1 lira için 60 bin liralık araca rehin konabilir. Tüketicinin o an başı dertte olabilir, ihmal edebilir, hastadır. 60 bin liralık araç satışa çıkartılır. 2 liralık borç için 2 bin lira masraf yapılır. Yazık. Bu, usül ekonomisine uymaz. Bankaların mutlaka bu tarz işlemlerde bir ilkokul çocuğuna danışmaları lazım. Bunu yapalım mı yapmayalım mı karlı mı oluruz yoksa zarar mı ederiz? diye."