TBMM (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bütçede sağlık çalışanlarına yeterli pay ayrılmadığı iddiasıyla Meclis önünde gerçekleştirilen oturma eylemine ilişkin olarak, "Bizim kapılarımız, her zaman açık; asla kapalı olmadı. Meclis önüne gelmek yerine Bakanlığın sıcak mekanlarında onları ağırlamak isteriz. Olmamasını temenni ederdim" dedi.
Müezzinoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerine sunum yaptı.
Sunum öncesinde, bu yıl içinde yaşamını yitiren CHP milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nu bugün bir kez daha rahmetle andığını belirten Müezzinoğlu, "Aslanoğlu kardeşimize Rabbim gani gani rahmet eylesin. Gerçekten, siyasette parti anlayışlarının ötesinde, çalışkanlığı ve katkılarıyla har zaman yad edeceğimiz bir arkadaşımız" dedi.
Bugünkü sunumuna Aslanoğlu'nun eksikliğini hissederek başladığını dile getiren Müezzinoğlu, ailesine ve yakınlarına bir kez daha sabır diledi. Müezzinoğlu, "Umarım buradaki arkadaşlarım da birgün kaybolduğunda, bizim arkamızdan da böyle yad edilen süreçler olur" diye konuştu.
Sağlığın geliştirilmesine katkı sağlayan tüm sağlık emekçilerine de teşekkürlerini sunan Müezzinoğlu, sağlık emekçisinin alın terinin sadece yasal ve maddi düzenlemelerle karşılanabileceği kanaatinde olmadığını bildirdi. Müezzinoğlu, bu sabah bütçede sağlık çalışanlarına yeterli pay ayrılmadığını iddia ederek Meclis önünde yapılan oturma eylemine ilişkin olarak da şunları kaydetti:
"Sağlık Emekçileri Derneği'ne arzu ederdim ki, az önce Hasip Kaplan bize geldi görüştüler. Bizim kapılarımız, onların Bakanı olarak her zaman açık; asla kapalı olmadı. Bu saatten sonra da onları dinleriz, yapabileceğimizin azamisini yapma gayreti içinde oluruz. Meclis önüne gelmek yerine Bakanlığın sıcak mekanlarında onları ağırlamak isteriz. Olmamasını temenni ederdim.
Erdal Turan hastanede, kendisi 40 yaşında. Biber gazından etkilendi ve Ankara Numune ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde. Genel durumu iyi. Yılmaz Bozkurt, 50 yaşında ve biber gazından etkilenme var. Genel durumu iyi. Olay yerinde de iki ambulans tedbir amaçlı bekletiliyor. Keşke, hem böyle bir eylemle değil; daha birbirini anlayan, dinleyen ve imkanlarımız ölçüsünde de çözüm üreten bir yapıyla, hem Meclis hem de Türkiye kamuoyunun önüne çıkabilseydik. Bizim kapılarımız, onlarla görüşmeye ve istişareye açık..."
-Sağlıkta Dönüşüm 11. yılında
Konuşmasının ardından sunumuna geçen Müezzinoğlu, açıklayacağı verilerin ilk 9 aylık verilerin son iki aya projeksiyonu ile elde edildiğini belirterek, 2015 yılına ait sağlık hizmet sunumu verilerinin hedef olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı verilerine, SSK dahil kamudan devralınan sağlık tesisleri donanım ve personel sayılarının da dahil edildiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına hizmet sunumu için ayrılan finansmanla ilgili olarak merkez yönetim bütçesinin, 2014 yılı için 18 milyon 647 bin TL ve 2015 için 20 milyon 378 bin TL olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, döner sermaye bütçesinin 2014 için 21 bin 443 bin TL, 2015 yılı için 22 milyon 732 bin TL olarak belirlendiğini bildirdi.
Müezzinoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programının 11. yılına geldiğini ve bu süre içinde önemli çalışmalar yapıldığını ifade ederek, aşılama hizmetleri hakkında da bilgi verdi. Türkiye'nin en geniş aşılama programı uygulayan ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Müezzinoğlu, aşılama hizmetlerinin tamamen ücretsiz yapıldığını, erişkin aşılama programlarının geliştirildiğini, dünyada ilk kez karekod destekli elektronik aşı takip ve soğuk zincir izleme sistemini uyguladıklarını söyledi.
Bakan Müezzinoğlu, yeni doğan ve doğuştan kalça çıkığı tarama programını, koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerini genişlettiklerini belirterek, işitme taramasını okul çağındaki çocuklarında yaygınlaştırdıklarını anlattı.
Okul öncesi çocuklarda kırma kusurlarına yönelik görme taraması ile ergen sağlık danışma merkezlerinin de yaygınlaştırıldığını aktaran Müezzinoğlu, bu yıl 5,6 milyon ilköğretim öğrencisine ve 2 milyon yetişkine diş bakım seti dağıttıklarını kaydetti. Müezzinoğlu, toplam 72 ilde 238 sağlık tesisinde 986 yatakla Anne Oteli hizmeti verildiğini de anımsattı.
-"Sezaryen oranları mahçup ediyor"
Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksek olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, "Sağlık açısından mahçup olduğumuz, dünya bilim çevrelerinde de bizim başımızı öne eğdiren sezaryende sosyal endikasyon, risk oluşturuyor" dedi.
Türkiye'de doğumların yaklaşık yarıya yakının sezaryen ile yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, "Sezaryen ile doğum, sonraki doğumlarda sezaryen ihtiyacını artırıyor. Primer sezaryen olarak adlandırılan ilk sezaryenin kadının sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığındayız. Buna yönelik projelerin alt yapısını oluşturmaya çalıştık, önümüzdeki yıl da uygulamaya geçeceğiz" diye konuştu.
-Aile hekimi sayısı 22 bin 467'e ulaştı
Müezzinoğlu, aile hekimi sayısının 2014 yılında 22 bin 497'e ulaştığını, aile hekimi başına düşen nüfusun 2017 yılına kadar 3 binin altına indirmeyi hedeflediklerini belirterek, aile hekimliğinde yaşa özel periyodik muayeneleri hazırladıklarını söyledi.
Aile hekimliği hizmetlerinin aile hekimliği uzmanlarınca verilmesi için uzmanlık eğitimini teşvik ettiklerine işaret eden Müezzinoğlu, görüntüleme hizmetlerinin verilmesini yaygınlaştırdıklarını, aile hekimlerini diyetisyen, psikolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimcisi gibi personel ile desteklemeyi planladıklarını bildirdi.
Müezzinoğlu, birinci basamak sağlık tesislerini de yenilediklerinin altını çizerek, aile hekimlerine çalışacakları yere ilişkin fiziki şartları içeren çeşitli sorumluluklar verildiğini hatırlattı. Burada standart sağlanmasında çok ciddi sorunlar ile karşılaşıldığını belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Burada üç farklı yapı oluştu. Bir kısmını yerel yönetimler şekillendirmeye çalışıyor, bir kısmını bazı bölgesel dinamikler şekillendirmeye çalışıyor, bir kısmını da aile hekimleri kendi dinamikleri ile şekillendirmeye çalışıyor.
Burada, kamu adına saygın bir standardımızın olmasını arzu ediyoruz. O nedenle önümüzdeki iki yılın içinde büyük oranda, toplum sağlığı ya da aile sağlığı merkezleri şeklinde üçlü-dörtlü-beşli aile hekimlerimizin olduğu ve diğer yardımcı sağlık hizmetleri de verebileceğimiz, örneğin diş muayenesinin de yapılabileceği saygın birimlerin oluşmasını hedefliyoruz.'
Aile hekimlerinin mesai saatleri ve nöbetlerinin çok tartışıldığını anımsatan Müezzinoğlu, "Aile hekimlerini, toplumun karşısına daha geniş bir muhatapla taşımak istiyoruz. onun için hafta arası günlerde sabah 08.00-akşam 08.00 gibi; cumartesileri de yine aynı saatleri içeren nöbetlerle istiyoruz ki, aile hekimlerimiz daha dinamik olsun."
-Sigara yasaklarına yeni düzenleme planlanıyor
Müezzinoğlu sağlıklı yaşam programları konusunda destek beklediklerini vurgulayarak, sağlıklı beslenme ve yeterli fiziksel aktiviteye ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti. Öncelikle sağlıklı bir yaşam kültürünün geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Müezzinoğlu, bu yıl 81 ilde hafta sonu yerel yönetimlerin desteğiyle yürüyüşler yapıldığını söyledi.
Bu kapsamda obezite ile mücadele programı, diyabet önleme ve kontrol programı, tütünle mücadele programı, kalp ve damar hastalıklarını önleme ve Kontrol Programı, Solunum Yolu Hastalıklarına Karşı Küresel İttifak ile Ruh Sağlığı Kontrol Programı'nın yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, "Kabaca toplumumuzun üçte biri normal kilolu, üçte biri fazla kilolu ve üçte biri de obez. Biz, en az yarısını, normal kilolu noktaya taşıyacak projeleri birlikte başarabilme hedefimiz var. 2017 yılına kadar obez nüfus oranını yüzde 25'e indirmeyi hedefliyoruz" açıklamasında bulundu.
Sağlıklı beslenme ve Obezite Danışma Birimleri ile 130 bin kişiye ulaşıldığını belirten Müezzinoğlu, fiziksel aktivite rehberlerini hazırladıklarını söyledi.
Ekmekte kepek oranının daha da artırılması ve tam buğday ekmeğin yaygınlaştırılması için çalıştıklarını vurgulayan Müezzinoğlu, "Hazır gıdalarda trans yağların kullanılmasını engellemeyi planlıyoruz. Toplu yemek tüketilen yerlerde sağlık menü uygulamalarını yaygınlaştırıyoruz. Çocuklarımıza okullarda sağlıklı beslenme bilinci oluşturuyoruz. Yüksek enerjili gıdaların tüketiminin azaltılması için çalışıyoruz" diye konuştu.
Müezzinoğlu, Türkiye'de günlük tuz tüketiminin DSÖ tavsiyelerinin üç katı olduğuna dikkati çekerek, daha az tuz tüketimi sağlamak için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yeni uygulamalara geçileceğini bildirdi. Yüksek enerjili gıdaların tüketiminin azaltılmasını amaçladıklarını dile getiren Müezzinoğlu, özellikle sağlıklı beslenme fiziksel aktivite konusunda medyadan destek istediklerini kaydetti.
Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı'nı tüm paydaşlarla birlikte uyguladıklarının altını çizen Müezzinoğlu, tütünle mücadelenin aynı ciddiyet ve kararlılıkla süreceğini ifade etti.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, "Şu anda yerel yöneticilere genelge ile açık alan, kafeteryalar, açık alan restoranlar, AVM'ler, hastaneler ve cami avlularındaki yeni düzenlemeleri de gönderdik. Önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemede, kapalı alanlarda sigara içimine verilen cezaların, bu tür düzenleme alanlarına da yansıtılmasıyla ilgili bir çalışmayı TBMM'ye getirmeyi düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Çocuğun Psiko-Sosyal Gelişimin Desteklenmesi Programı'nı yaygınlaştırarak ruhsal bozukluklara erken müdahale edileceğini ifade eden Müezzinoğlu, intiharların önlenmesi için krize müdahale birimlerinin yaygınlaştırılacağını da vurguladı. Müezzinoğlu, afetlerde Psiko-Sosyal Destek Programları'nın da geliştirileceğini aktardı. Müezzinoğlu, çocuğa yönelik istismarla etkin mücadelenin bir parçası olan Çocuk İzlem Merkezleri'ni aktif olarak kullanmaya devam edileceğini söyledi.
Öte yandan, bağımlılıkla mücadele kapsamında, bilimsel danışma kurulları oluşturduklarını anlatan Müezzinoğlu, hedef gruplara yönelik farkındalık eğitimleri düzenlediklerini; tütün, alkol, uyuşturucu ve diğer madde kullanımlarını azaltmak için risk faktörleri ile mücadeleye devam ettiklerini söyledi. Müezzinoğlu, bağımlılıkla mücadelede eğitim kurumlarına yönelik tedbirleri artırdıklarını, hükümet olarak Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'ni kurduklarını bildirdi.
-Kanser taramaları
Müezzinoğlu, 81 ilde aktif kanser kayıtçılığı yöntemiyle veri toplandığını belirterek, "En sık görülen meme, rahim ağzı ve kalınbağırsak kanserlerine yönelik yaygın taramalara başlıyoruz. Meme kanseri taraması için mobil araçlarla vatandaşlarımızın ayağına gidiyoruz. Kanser konusunda araştırmaların ve her türlü ilerlemelerin destekleneceği bir yapı oluşturuyoruz" diye konuştu.
Evde sağlık hizmetlerinin çerçevesinin yeniden gözden geçirileceğini de ifade eden Müezzinoğlu, "Bunu yeniden gözden geçirerek, yol haritasını ve uygulama genelgesini önümüzdeki iki üç ay içerisinde yeniden oluşturacağız" dedi.
(Sürecek)