TBMM (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, aile hekimliklerinde nöbet uygulamasıyla ilgili, "Aile hekimlerinin, ailelerin karşısında olabildiğince daha geniş zamanlı durmalarının doğru olduğuna inanıyoruz. Sağlık hizmeti veren bir alanın nöbetsiz alanmış gibi kabullenilmesini de bir sağlıkçı olarak doğru bulmuyorum" dedi.
Müezzinoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Yeni ambulans ihtiyacının, bu araçların verimliliğinin düşmesinden kaynaklandığını dile getiren Müezzinoğlu, 5. yıl sonunda bunların yenilenme ihtiyacı doğduğunu bildirdi.
Yerli aşı ve plazma üretiminin planlandığını, bunun için 5-7 yıl alım garantisi verilmesinin öngörüldüğünü kaydeden Müezzinoğlu, sağlık turizmiyle ilgili de Sağlık Bakanlığı'na koordinasyon yetkisi verildiğini anlattı.
Bir soru üzerine bir kaymakamın kendisinin de hazır bulunduğu AK Parti Kongresi'ne katıldığından haberi olmadığını, bunu doğru bulmadığını ifade eden Müezzinoğlu, "Bir siyasi partinin kongresinde kaymakamın işi yoktur" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, aile hekimliği sisteminin aksayan yönleri bulunduğunu, yeni fiziki mekanlarıyla bu sistemi daha iyi noktalara taşıyacaklarını bildirerek, SABİM'e başvurularla ilgili bilgi de verdi.
Buraya bu yıl içinde toplam 1 milyon 561 bin 933 başvuru yapıldığını, bunların 1 milyon 169 bininin bilgi alma, 11 bininin sağlık çalışanının şikayeti, 197'sinin öneri, 4 bin 500'ünün teşekkür, 17 bininin de diğer başvurular şeklinde olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, bu sistemle hekim ve sağlık çalışanının takip edilip yargılanmadığını, aksayan yönlerin takip edildiğini dile getirdi.
Van'da bir çocuğun cenazesinin babası tarafından taşınmasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Müezzinoğlu, acil sağlık hizmetlerinin böyle bir fotoğrafı hak etmediğini, peş peşe gelen aksilikler nedeniyle böyle bir olay yaşandığını söyledi. ABD'de sokakta doğum yapan bir kadını örnek veren Müezzinoğlu, gece uçuşlu helikopterleri bu nedenle devreye sokmaya çalıştıklarını kaydetti.
-Aile hekimlerinin nöbetleri
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, aile hekimlerinin nöbetleriyle ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aile hekimlerinin, ailelerin karşısında olabildiğince daha geniş zamanlı durmalarının doğru olduğuna inanıyoruz. Sağlık hizmeti veren bir alanın nöbetsiz alanmış gibi kabullenilmesini de bir sağlıkçı olarak doğru bulmuyorum. Bizim hekim ve sağlık camiamızın üçte biri orada yapılanacak, üçte biri orada yapılanan bir yapı ve nöbetsiz. Cumartesi de yok, pazar da yok, akşam da yok ve biz aile hekimiyiz. Peki o zaman aciller niye yoğun? Saat 4-5'ten sonra tansiyonunu ölçtürecek, başım ağrıyor, derdini anlatacak kimseyi bulamıyorum. Peki burada 4-5 aile hekimimizi daha geniş zamanlı, sabah 8, akşam planladığımızda aile hekimimize hangi olağanüstü yükü yüklemiş oluyoruz. Haftada 4 tane aile hekimi orada bir cumartesi biri, diğer cumartesi biri, 4 tane cumartesi var ayda 12 saat yapar. 12 saat nöbet hangi aile hekiminin verimini düşürür."
Doktor ve hemşire açığına dikkati çeken ve geçmişte tıp fakültelerinde kontenjanların dondurulduğunu anımsatan Müezzinoğlu, Türkiye'nin hekim, hemşire ve yatak sayısı bakımından OECD ortalamalarının altında olduğunu, büyük sıkıntılar yaşandığını, bu yükü sağlık çalışanlarının kaldırdığını söyledi.
-Kızamık ve çocuk felci aşıları
Aşılama oranlarıyla ilgili de bilgi veren Müezzinoğlu, çocuk felcinde aşılama oranının 9 ayda yüzde 98,3 olduğunu, Suriye'den göç akımı nedeniyle kampanyalar düzenlendiğini anlattı.
Müezzinoğlu, kızamık vakalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken de veri gizleme çabası içinde olmadıklarını, şeffaf bir duruşları olduğunu belirterek, 2005'de bin 119, 2006'da 34, 2007'de 3, 2008'de 4, 2009'da 4, 2010'da 7, 2011'de 111, 2012'de 359, 2013'de 7 bin 405, 2014'de 503 vaka görüldüğünü söyledi.
Artışın geçen yıl Suriyelilerden kaynaklandığını ancak durumun kontrol altına alındığını ifade eden Müezzinoğlu, anne bebek ölüm oranlarıyla ilgili soruya da yanıt verdi.
Müezzinoğlu, Türkiye'deki bebek ölüm oranın geçen yıl binde 7.8, anne ölüm oranının ise yüzbinde 15.9 olduğunu belirterek, "Burada son bir yılda artış 7.2, 7.5'e oturdu. Ama son yıllarda bir defa prematüre doğum sayımız çok arttı. Her yıl da burada artış var. Sezaryen oranıyla birlikte prematüre doğum oranı, 32 haftanın altında doğum oranının artışıyla yenidoğanların, yenidoğan yoğun bakımına ihtiyacı ve ölüm riskini artırıyor. Prematüre doğumlarda yeniden analizler yapıp, yol haritamızı yeniden çek etmemiz lazım. Yoksa tıkanan bir noktaya geldik" diye konuştu.
Suriye'den Türkiye'ye gelenler için 2011'den bu yana toplam 508 milyon lira harcama yapıldığını bildiren Müezzinoğlu, uyuşturucuyla mücadele eylem planı konusunda da bilgi verdi.
"Şu anda en önemli sorunumuz bu gibi geliyor ama 3-5 yılda teknoloji bağımlılığı da gündeme gelecek" diyen Müezzinoğlu, psikiyatri hastanelerinde bağımlılık poliklinikleri açılmasının gündeme geleceğini vurguladı.
Müezzinoğlu'nun konuşmasının ardından Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2015 yılı bütçeleri kabul edildi.