Soru, 2015 yılı nasıl geçecek? Cevap, 2015’in ilk yarısından hiç umudum yok.
Bu yılda kavga-nefret-husumet ortamı devam edecek dersem, birde aynı sertlik, aynı saflaşma guruplaşmaya devam dersem. Belkide birçok okurum Kıyamet kopartır. Ama görünen bu, ben ne yapabilirim ki,
Paralel muhabbetinin yapılmaya başlamasından sonra üçüncü seçimi de haziranda yapacağız. Belkide bu seçimden sonra yeni bir dönem açılacak. Havanın tersine döndüğü, sert rüzgârların dindiği bir dönem başlayacak..
Olur mu? Çok zor.
İnanın hepimiz çok yorulduk ve bıktık artık. Bu kıran kırana savaşta herkes bir şeyler kaybetti ve en önemlisi Türkiye kaybetti. Artık herkes normal bir siyasi iklimi solumak istiyor.
Bu nasıl başarılabilir? İnanın bende bilmiyorum. Seçimlerde gerginliklerden beslenenler olduğu sürece bunun gerçekleşeceğini de düşünmüyorum.
Evlere şenlik muhalefet bu kafayla gittiği ve üçüncü seçim yenilgisini de tatması mukadder görünürken, seçim sonrasında huzuru bulmak çok ama çok zor görünüyor.
Türkiye”nin artık Siyasi atmosferin normalleşmesi gerekmektedir. İnşallah haziran seçimlerinden sonra gelen yeni vekillerin olaylara bakışı ve yapacakları radikal değişiklikler ülkemizin kazancı olur.
Seçim sonuçlarına göre yenilenler bir deprem sarsıntısı yaşayabilirler, benim anlatmak istediğim basit seçim sarsıntısından daha öte, yaygın ve şiddetli bir toplumsal sarsıntıdır.
Ülkemizde seçmenlerimizin yüzde 50 ye yakını bir bölümü çok karamsar durumdadır, çünkü büyük bir kitle artık iktidarı ilelebet kaybettiğini düşünüyor. Bu düşüncenin ötesinde iktidar partisine oy verenlerle vermeyenler arasındaki soğukluk çok büyümüştür. Çünkü bu iktidara oy vermeyenler bundan böyle kendi ülkesinde yabancı gibi yaşamak zorunda olduğunu düşünmeye başlamıştır.
Onlara göre, bir zamanlar altta kalan ezilen insanlar, bugün üste çıkmış ve alttakileri ezmektedir. Belki kendilerine göre haklı yönleri de olabilir, ancak bundan kurtulmanın yolu her fırsatta hükümet krizi çıkarmak değil alternatif olduğunu gösterebilmektir. Olayı Ölüm kalım meselesine dönüştürmekten uzaklaşıp başka bir yol izlemeyi akıl etseler, durumlarının çokta kötü olmadığını göreceklerdir.
Şimdi, sen ne demek istiyorsun, hatta hayal kuruyorsun, Türkiye’nin bugünkü yapısı, AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmayı kısa vadede neredeyse imkânsız kılıyor diyebilirler.
Ama aynı yapı, yıllarca bize bunun tam tersini de defalarca göstermiştir. Umutsuz olmak yenilgiyi peşinen kabul etmek en büyük acizliktir.
Öte yandan iktidarın da, muhalefetinde, ruh hali derhal değişmelidir. Eğer bu ruh hali değişirse Türkiye, 90 yıllık bir tarihi dönemin ardından yeni bir devlet, yeni bir rejim, yeni bir Türkiye kurma yolunda daha çabuk daha sağlıklı bir yapıya daha kısa sürede kavuşacaktır.
Herkes anlamalı ve bazı gerçekleri kabul etmelidir. Yeni Türkiye sadece belli toplumsal kesimlerin hayallerinin gerçekleşmesiyle başarıya ulaşamaz..