Önce Rabbimize hamd edelim mi?
2016'ya ölmeden ulaşabildiğimiz için.
Çünkü ulaşamayabilirdik. Yaşadığım yerde onlarca kişinin öldüğüne şahit oldum. Sizlerde olmuşsunuzdur.Belki bir yakınınız vefat etmiş olabilir.Allah vefat edenlerimize rahmet eylesin.
Gerçi Peygamberimiz "Her durumda Allah'a hamdolsun." buyurmuştur. Nimette de imtihanda da her halükarda Allah'a hamd etmekle mükellefiz.
2016'da birilerinin son yılı olacaktır. Allah hepimize hayırlı ömürler versin.
Yaşamak en büyük şanstır. En önemli fırsattır. Hayatımızın devam etmesi o açıdan önemlidir. O yüzden Allah'tan hayırlı uzun ömür dileyebiliriz.
Tabi ki değerlendirebilmek şartıyla.
Hayata bir bütün olarak bakıyoruz ve yanlış yapıyoruz. O zaman içinde bulunduğumuz zamanın kıymetini bilmiyoruz. Nasıl olsa çok ya. Nasıl olsa 100 yaşına kadar yaşayacağız ya. Nasıl olsa erken yaşlarda başkaları ölecek ya.
Ve insan aldandı. Öyle olmayacak. Hiç ummadığımız bir anda Azrail gelecek ve alıp gidecek. İşte o anda pişmanlık fayda vermeyecek.
İnanmazsanız çevrenize bir bakın vefat edenlerin yaşına.
Şimdi Asr süresini hatırlamanın tam zamanı: "Zamana andolsun ki insan hüsrandadır (zarardadır.). Ancak iman edenler, imanlarını salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler zararda değildir.
İşte size kare as, işte size zarardan kurtulma reçetesi.
Ömrümüzün en güzel yılı olarak 2016'yı değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü diğerleri geçti.
Öncelikle 2015 'ten daha iyi değerlendirmemiz gerekir.
Hayatı değerlendirmede zamanı Rabbimizin böldüğü gibi bölmemiz ve her bir parçasını değerlendirmemiz gerekir.
2016'YI DEĞERLENDİRMEK ŞART!
Sahi 2016 'da ne yapacaksınız hiç düşündünüz mü?
Hangi güzellikleri yapacaksınız?
Kimler, sizin sayenizde mutlu olacak ve yüzü gülecek?
Hangi kötülükleri durduracaksınız?
Patenti size ait bir iyilik bulup uygulamaya başlayacak mısınız?
Bu yıl kaç kitap okuyacaksınız? Kaç kitap hediye edeceksiniz?
Karz-ı hasen (Allah için güzel bir borç vermek) yapabilecek misiniz?
Diğer hayatınıza yeterli yatırım yapacak mısınız? Bunun için gerekli ödeneğinizi hazırladınız mı?
Kendinizin daha iyi bir insan olması için neler yapacaksınız?
Daha iyi anne-baba olmak için hangi adımları atacaksınız?
Dünyadaki savaşı durdurmak için nasıl bir çaba ortaya koyacaksınız?
Yaşadığınız mekanı güzelleştirmek için projeleriniz nelerdir?
Sivil toplum kuruluşlarında daha etkin olacak şekilde adım atacak mısınız?
Katma değerinizi topluma ne kadar sunacaksınız?
Zamanınızın ne kadarını diğer insanlara ayırabileceksiniz?
Çevrenizde gördüğünüz eksikliklerin giderilmesi için sorumlu bir Müslüman olarak neler yapacaksınız?
Soruları çoğaltmak mümkün ama şimdilik yeterli.
Siz kendinizin ömrünün 31 Aralık’ta biteceğini düşünün ve yapmanız gereken salih amelleri ona göre ertelemeden zamanında yapınız ve kaçınmanız gereken haramlardan da uzak durunuz. Göreceksiniz kazananlardan olacaksınız.
Aslında her günü kendi içinde yaşayıp yapılması gerekenler yapılmalıdır. Bu anlamda bugün yapılması gereken hiçbir güzellik yarına bırakılmamalıdır.
Cennet’e gitmek istiyor musunuz? - Evet
Haydi o zaman durmayalım. Hep beraber çabalamaya devam edelim sahil-i selamete ulaşalım.
Muhabbetlerimle
SADETTİN ÖKTEN’DEN GÜZEL SÖZLER
Biz kızlarımızı eğitemiyoruz. Bu büyük bir problem. İnsanlarımızı içiyle dışıyla mütesettir hale getiremiyoruz. Dışın mütesettir olması yetmiyor, insanın içi de mütesettir olmalı.
İnsan, insanın ufkudur.
Asıl müslümanlar hayattan zevk alır. Zevk dediğimiz hadise içgüdüsel bir boyutu haiz değil de, gönüle hitap ediyorsa kusura kalmasınlar müslümanların sahası odur.
Meyve mevsimi geldi mi dut ağacı giyiniyor. Biz meyve verir hale gelelim o kendi biçimini ortaya koyacaktır.
İnsan, bilim öğrenir de edeb öğrenemez. Edebi insandan öğrenir.
Gençler, her şeyden önce dinlemesini öğrensinler ki, Allah ondan sonra konuşmasını nasib eder.
ibadet öyle bir kisve ki, o kisve size giydiriliyor, sizi yumuşatıyor, sizi helva haline getiriyor, koku serpiyor, gül suyu serpiyor. Böyle olmalı.
Eğer İslâmi bir düzen yaşayacaksa, hadise cami edebinde, aile edebinde başlıyor.