"24 Haziran büyük oyunu görenlerle görmeyenlerin yarışıdır"

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş:- "Türkiye'nin her alanda güçlü olması ve kendi oyunumuzu kurmak için mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'de büyük oyunu görenlerle görmeyenler arasında bir yarıştır aslında 24 Haziran"- "(Bazı bakanlıkların k

İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin her alanda güçlü olması ve kendi oyunumuzu kurmak için mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'de büyük oyunu görenlerle görmeyenler arasında bir yarıştır aslında 24 Haziran." değerlendirmesinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Kurtulmuş, Türk İslam Eserleri Müzesi'nde basına kapalı gerçekleşen sahur sohbetinde gençlerle bir araya geldi.

Kurtulmuş, bakanlıkların sayısında yapılacak düzenlemelerin idari tasarruflar olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin kültür işleriyle ilgili çok kuvvetli bir Kültür Bakanlığı elbette olacak ve daha da kuvvetlenecek. Bundan şüphe etmeye gerek yok." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sahip olduğu tarihi birikime ve barındırdığı 24 büyük medeniyetin, bu topraklar üzerinde bıraktığı izlere işaret eden Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ipuçlarını ilerleyen günlerde vereceği çalışmaların neticesinde kültür işlerinin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin önemli meselesi olmaya devam edeceğini belirtti.

Kurtulmuş, Türkiye'de sosyal medya kullanımı ve toplum üzerindeki etkilerine yönelik soruya, bu mecradan ürkerek çekilmenin doğru bir yaklaşım olmayacağı yanıtını verdi.

Ölçülü, milli ve İslami kullanımların arttırılması gerektiğini belirten Kurtulmuş, sosyal medyada güçlü olunmasının önemine vurgu yaptı.

Kurtulmuş, sosyal medyanın yüksek teknolojilerin üretim kısmıyla değil, kullanım kısmıyla ilgili olduğunu aktararak, "Burada esas rekabeti, sosyal medyaya dönük daha yeni yazılımlar, daha yeni programlar oluşturarak yapabiliriz. Bununla ilgili imkanımızın olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye, yüksek teknoloji alanında gerçekten atılım yapabilir"

Yeni ve yüksek teknolojilerin Türkiye için bir fırsat olduğunu ve emperyal güçlerle aramızdaki teknolojik geriliği yenebilecek unsurun yüksek teknolojiler olduğunun altını çizen Kurtulmuş, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçerken ilk hamlenin, sonrasında da ikinci sanayi devriminin ıskaladığını kaydetti.

Kurtulmuş, 1970'li yıllardaki yüksek teknolojilere geçişin yaşandığı üçüncü sanayi devriminin ise kısmen yakalandığını belirterek, Türkiye'nin önünde 'sanayi dört sıfır' diye adlandırılan dördüncü sanayi devriminin olduğunu anlattı.

Söz konusu sanayi devriminin yakalanmasının önemine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bunu ıskalamayacağız. Türkiye, yüksek teknoloji alanında gerçekten atılım yapabilir. Önceki sanayi devrimlerindeki farkı kapatacak bir performansa ulaşırsak, bu bizim için önemlidir. Örnek bizim insansız hava araçlarını üretebilme becerimizdir."

- "Bir arada yaşayabilmek için yeterince ortak nokta var"

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, fikri güçlü, tartışabilen, araştıran ve sorgulayan bir gençliğin yetişmesi sorumluluğunun da kendilerinde olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de insanların bir arada yaşayabilmeleri için yeterince ortak noktaları var. Bizleri birbirimizden ayıracak herhangi bir neden yok. İster etnik, ister mezhep, ister meşrep bakımından olsun insanlar farklı olabilir. Bu ülkemizin bir zenginliğidir. Bu ülke çok farklı dinlerden insanları uzun asırlarca bir arada tutmuş, etnik farklılıkları hiçbir şekilde problem etmemiş kültürel bir birikime sahiptir. Yaşanan gerginlik ise bu birikimin farkında olmamaktan kaynaklanmaktadır. Fikirleri güçlü olan insanlar birbirlerine daha yakın olma eğilimi gösterirler. İnsanlarımızın fikir bakımından çok güçlü ve donanımlı olması lazım. Nitekim, fikrine güvenen başkasının fikrinden çekinmez. Bizlere düşen ise fikri güçlü olan, sabit olmayan, gerektiğinde fikrini en iyi şekilde tartışabilecek bir birikime sahip, araştıran ve sorgulayan bir gençliğin yetişmesidir. Dolayısıyla, bu kadar fitne ve fesada rağmen toplumun arasında ürkütecek bir ayrışma olmadığı kanaatindeyim."

- "Orta Doğu'da barış olmadan dünyada barış mümkün değil"

Kurtulmuş, gençlerle sohbetinde Türkiye'nin, Orta Doğu coğrafyasının, İslam dünyasının ve hatta dünyanın zor bir döneme girdiğine vurgu yaptı.

Dünya ülkeleri arasında her alanda kıyasıya bir yarışın varlığına işaret eden Kurtulmuş, "Belki de 3. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olarak görebileceğimiz ticaret savaşları var. Suriye mücadelesinde olduğu gibi özellikle son yıllarda yaşanan vekalet savaşları tüm dünyayı etkiliyor. Terör örgütleri üzerinden verilen mücadele bizlere yeni dünyanın şekillenmesine ilişkin ipuçlarını veriyor." değerlendirmelerini yaptı.

Kurtulmuş, Orta Doğu'nun geçmişte olduğu gibi yine dünya barışının merkezi olduğunu belirterek, Orta Doğu'da barış olmadan dünyada barışın mümkün olmadığını vurguladı.

İsrail'in, İslam coğrafyasını bu kadar dağınık bir şekilde bulmuşken ve Amerika Birleşik Devletleri de bir şekilde Orta Doğu'ya yerleştirmişken, son vuruş yaparak nihai adımlarını atmak istediğini anlatan Kurtulmuş, bölge ülkelerinin, yeniden dizayn edileceği bir sürecin içine doğru sokulduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, Orta Doğu'daki gelişmeleri anlamak için büyük resmi görmek gerektiğini ifade ederek, şunları aktardı:

"DEAŞ üzerinden Suriye'de, Irak'ta haritaları değiştirecek bir sonuca ulaşmayı başardılar. Aynı şekilde PYD-PKK Suriye ve Irak'ın kuzeyinde ortaya çıktı. Bir taraftan da dünyada göçmen karşıtlığı üzerinden, özellikle Avrupa kıtasında göçmen, İslam ve bunun somuta indirgenmiş örneği olarak da Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden yeni bir siyasal akım kuvvetli bir şekilde gelişmeye başlıyor. Dünyayı, özellikle Avrupa kıtasını gergin ideolojiler döneminin içerisine sokan çok sert bir milliyetçilik, ulusalcılık formu gelişme istidadı gösteriyor. Büyük resim çok açık bir şekilde ikinci Sykes-Picot'tur. Ülkelerin sınırları suni olarak çizilmiştir. Bu bölgeye sınırlar koymuş olabilirler ancak bölge halklarının aralarına düşmanlık sokabilmeleri mümkün olmamıştır."

- "Oyunu bozmak için elimizden gelen bütün gayretle mücadele ediyoruz"

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, söz konusu anlaşmanın ikinci perdesinin bir asır sonra yeniden gündeme getirildiği belirterek, "Geçmişte sınırlarını böldükleri insanların şimdi gönüllerini ve zihinlerini bölerek birbirinden ayırmaya çalışıyorlar. Büyük resmin adı budur. Türkiye büyük bir medeniyet birikiminin üzerinde oturuyor. Emperyalist projenin ne anlama geldiğini bilen bir birikimin üzerindesiniz. Haçlıları, siyonizmi çok iyi biliyorsunuz. Bu da büyük bir avantajdır. İslam coğrafyasında bu büyük resmi en iyi gören, belki de tek gören ülke Türkiye'dir. Bu oyunu bozmak için de elimizden gelen bütün gayretle mücadele ediyoruz. Türkiye'nin her alanda güçlü olması ve kendi oyunumuzu kurmak için mücadele etmek mecburiyetindeyiz. 24 Haziran seçimleri de bu oyunu bozmak için önemli bir fırsattır. Türkiye'de büyük oyunu görenlerle görmeyenler arasında bir yarıştır aslında 24 Haziran." ifadelerini kullandı.

Bu büyük oyunun bir şekilde figüranı olanlarla bu oyunu bozup, dünyada yeni bir düzen kurmak isteyenler arasında bir yarış yaşandığını anlatan Kurtulmuş, "Eski sisteme dönmek isteyenlerin çabası, aslında o eski dönemlere olan öykünmenin de bir dışa vurumudur. Türkiye, yeniden Avrupalıların, Amerikalıların karşısında terbiye salonunda beklemeyi rıza gösteren, IMF'nin önünde el avuç açan bir ülke olsun, güçlü bir şekilde daha ileriye devam etmesin diye düşünenlerin verdiği bir mücadeledir." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, sahur öncesinde ise Küçükçekmece Belediyesi düğün salonunda düzenlenen iftarda Eğitim Bir Sen üyesi öğretmenlerle bir araya geldi. Kurtulmuş, daha sonra Medeniyet Derneği'nin Beyoğlu'nda bir otelde düzenlediği iftar programına da katıldı.

AA

Gündem Haberleri

Milli sporcu Emre Yazgan toprağa verildi
Kestanenin kilosu 200 TL'yi buldu
Eski tip kimliği olanlar! Artık geçerli değil
Dışişleri Bakanlığı: Türkiye, Gagauz Türklerine destek olmayı sürdürecektir
Yerde buldukları çamaşır suyunu içen minik kardeşler hastanelik oldu