İSTANBUL (AA) - Asya Pasifik Karaciğer Araştırma Derneği (APASL) Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Özkan, karaciğer doktoru olmadığı halde tedavi amaçlı birtakım bitkileri önerenlerin yanlış yaptığını belirterek, "Her bitki karaciğer dostu değildir, bu konuda çok fazla bitki yoktur. Karaciğer dostu bitkiler belli sayıdadır" dedi.
24. APASL Yıllık Kongresi, İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Kongreye ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan derneğin başkanı Prof. Dr. A. Kadir Dökmeci, şişmanlığın vücudun tüm organlarıyla sistemlerine etkisi olduğunu söyledi.
Obezitenin karaciğerde yağlanma, siroz ve kanser yaptığına dikkati çeken Dökmeci, Türkiye'de karaciğer sirozu ve kanserinin en önemli sebebinin Hepatit B olduğunu söyledi.
Türkiye'de Hepatit B'nin yüzde 4,5, Hepatit C'nin yüzde 1'in altında görüldüğünü belirten Dökmeci, "Alkol, karaciğer yağlanması, bazı zehirler, diğer metabolik ve genetik hastalıklar, karaciğer sirozu ve kanserinin nedenleri arasında yer almaktadır" diye konuştu.
- "Her bitki karaciğer dostu değildir"
APASL Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Özkan, son yıllarda tıp doktoru olmayan bazı profesörlerin bitkiyle tedaviyi önerdiğini ifade ederek, bunların, hastayla yakından uzaktan ilgisi olmadığı halde hastalığa çok iyi geldiğine yönelik bilgiler verdiklerini aktardı.
Özkan, şu bilgileri verdi:
"Bunlar çok yanlış. Tedavi ancak hekimlerin deneysel çalışması ve sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda halkımıza bildirilmeli. Her bitki karaciğer dostu değildir, bu konuda çok fazla bitki yoktur. Beslenme şekillerinin doğru bilinmesi lazım. Öyle ki bazı bitkiler, belli bir dozun üzerinde zehir etkisi yapar. Tedavi ilaçlarla olur, bunlar destek yöntemleridir. Günümüzde karaciğer doktoru olmayan ancak karaciğeri tedavi eder diye birtakım bitkileri öne süren meslektaşlarımız var. Bunlar yanlış yapıyorlar. Karaciğer dostu bitkiler belli sayıdadır, bunlar çalışılmış, hastalara test edilmiş ve ilgili kurumlarca da onaylanmış bitkilerdir."
- "Yeni ilaçla hepatit C tamamen tedavi ediliyor"
Tokyo Üniversitesi'nden Prof. Dr. Masao Omata da bazı karaciğer hastalıklarında yüzde yüz tedavi imkanına kavuşulduğunu belirterek, sadece sabah alınan bir hapla hastalığın tedavi edilebildiğini söyledi.
Yeni ilaçla Hepatit C'nin tamamen tedavi edildiğini ifade eden Omata, "Elimizdeki verilere baktığımız zaman 171 hastayla yapılan tedavi çalışmasında hastalar yüzde yüz tedavi oldu. İnterferom 6 ay veriliyordu hastalara ama yalnızca hastaların yüzde 20 ile 30'unu tedavi ediyordu. Bu ilaç sayesinde üç ay boyunca tedavi yaptık ve yüzde yüz başarılı olduk" dedi.
Kongrenin Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Necati Örmeci, dünyada karaciğer konusunda Amerika Derneği, Avrupa Derneği ve Asya Derneği bulunduğunu söyledi.
Asya Derneği'nin 90 ülkeye hitap etmesiyle diğerlerinin önüne çıktığını ifade eden Örmeci, karaciğerin vücudun önemli bir laboratuvarı olduğunu, burada bir yandan gerekli maddeler yapılırken, diğer yandan zararlılarının safra yoluyla atıldığını anlattı.
Hebatit C konusunda tek tabletle yüzde yüz şifa verici sonucun alındığını, bunların çok yeni gelişmeler olduğunu aktaran Örmeci, "48 haftalık tedaviler, yeni ilaçlarla üç aya inmiş vaziyette. Karaciğer kanserlerinin çok erken evredeki tanımları ve bunlarla ilgili cerrahisiz yeni tedavi yöntemleri gündeme gelmektedir" şeklinde konuştu.
Örmeci, yeni ilaçların ciddi yan etkileri olmadığını, daha kısa sürede yüzde yüz tedavi sağladığını bildirdi.
- "Karaciğer sağlıklıysa diyabet olmazsınız"
Hindistan Karaciğer ve Safral Bilimleri Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Shiv K. Sarin, Dünya Sağlık Örgütü'nün, karaciğer kanserinin ikinci ölüm sıralamasında olduğunu açıkladığını belirterek, bu tür toplantılarda genelde kalp veya diyabet gibi konulara daha fazla yer verildiğinden yakındı.
Karaciğerle ilgili hastalıkların, kalp hastalıklarından çok daha önemli olduğunu dile getiren Sarin, "Her zaman kalp krizi, diyabet konuları öne çıkıyor. Şunu unutmayalım ki, karaciğer sağlıklıysa diyabet de olmazsınız" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. A. Kadir Dökmeci, Hepatit C için geliştirilen ilacın Türkiye'de kullanılıp kullanılmadığına ilişkin soruyu, "İlaç bir senedir eczanelerde var ve bunu hastalara reçete ediyoruz. Ama şu anda SGK hastalara geri ödeme vermiyor. Hastalar devlet tarafından bu ilacı ücretsiz alamıyor. Pahalı bir ilaç" diye yanıtladı.
APASL Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık ise Sağlık Bakanlığı'nın buna benzer 7 ilaca ruhsat verdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"SGK yetkilileri şunu bekliyor. Fiyat çok fazla, Amerika'da 90 bin dolar, Türkiye'de 50 bin civarındaydı şimdi 20 bine düştü. Diğer ilaçlara da hızlı bir şekilde ruhsat verildi. Bunlar karşılıklı olarak fiyat indirsin diye. Bu bekletmede kötü bir niyet yok. Ülkemizin hayrına olan bir şey. Önümüzdeki günlerde bir değil birçok ilaç, yüzde 90'nın üzerinde yüzde yüze varan tedaviyle halkımıza sunulacak."