TV Net ekranlarında yayınlanan Habere Bakış'a konuk olan gazeteciler.com yazarı Levent Gültekin canlı yayında Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.
Suriye krizinden 28 Şubat'a kadar gündemi değerlendiren Levent Gültekin medya konulu açıklamalarıyla dikkat çekti. Akif Beki ve Yiğit Bulut iddialarını yorumlayan Gültekin, 28 Şubat soruşturmasının medyada bulduğu karşılığı da eleştirdi.
28 ŞUBAT SORUŞTURMASI TAM BİR ŞÖLEN HAVASINDA GEÇİYOR
"Bence ağır başlı olgun insanların geçmişe dönük bir intikam duygusu içinde olmaz. Büyük bir şölen gibi yürüyor soruşturma süreci. Bununla da kalmıyor. Eskiden mazlum olmak prim yapardı şimdi mazlumu oynamak prim yapıyor. İnsanlar ve kurumlar 28 Şubat üzerinden birbirleriyle olan hesaplarını görüyorlar. 28 Şubat'ın esas mağdurları başörtülüler orada duruyor ama 28 Şubat'ta öbür taraftaki medyada olan arkadaş büyük bir heyecanla yazıyor. Şu da tutuklanmalı şu da alınmalı diye yazıyor. Sana ne kardeşim? Bu senin işin mi? Alay etme var ayrıca. Çevik Bir'in düştüğü bugünkü sefil durumla alay etmek olgun bir insana yakışmaz. Başbakan'ın hassasiyetine katılıyorum. Dalga dalga geliyor gözaltılar. Orada başka bir şey var. Yargı peş peşe yaptığı tuhaf davranışlarla kendisine olan güveni kaybetti. Birisi alındığında 'bu adamın suçu ne acaba?' demiyoruz 'kim bilir bu adama kim tuzak kurdu acaba?' diye düşünüyoruz."
YİĞİT BULUT'UN 24'ÜN BAŞINA GEÇMESİ MEDYADA GİDİLECEK SON NOKTA OLUR
Gültekin, medya kulislerinde dolaşan Akif Beki'nin Miliyet ve Vatan'ın Yiğit Bulut'un da 24'ün başına geçeceğine dönük iddiaları da yorumladı. İki tercihin akılcı olamayacağını kaydeden Gültekin "Yiğit Bulut'un 24'ün başına gelmesi Türk medyasında gidilecek son nokta olur" dedi.
MEDYADA KİMİNLE ÇALIŞIYORSANIZ SİZİN ÇAPINIZ DA O KADARDIR!
Türkiye'de olmayacak bir şey yok. Her şey olur. İş bilirliğin, kaliteli insan olmanın, şahsiyet sahibi olmanın ya da düşük profilli biri olmanın bir şey ifade etmediği başka bir dönem hatılamıyorum. Yiğit Bulut algısındaki, imajındaki bir adamın 24'ün başına gelmesi Türk medyasında gidilecek son nokta olur benim için. Ben kendisini tanımıyorum ama kabül etmek gerekir ki ortada tuhaf bir resim var. Rahatsız eden bir durum var... Bu arkadaşın oraya gelme ihtimali bile başlı başına garabet. Bir Başbakan ya da medya patronu tercih ettiği insanlar onlar için de göstergedir. Neye itibar ettiğinin göstergesidir. Sizin medyada çalıştığınız adamın çapı sizin de çapınızı gösterir. Ortalama düşük profilli bir adamı alıp yayın yönetmeni yaptığınızda bu sizin de çapınızı ortaya koyar.
KEMALİST OKURUN GAZETELERİNDE AKİF BEKİ'NİN NE İŞİ VAR?
"24 kısmı için çok sert de olsa böyle düşünüyorum. Akif Beki bu işi yapabilir yapamaz bunlardan bağımsız olarak söylüyorum. Görüntüsü hoş değil, Akif Beki için de hoş değil. kötü bir görüntü. Akıl karı bir iş mi? Hayır akıl karı da değil. Kemalist okurun en sağlam kaldığı iki gazete var ve siz bu iki gazetenin başına Akif Beki'yi getiriyorsunuz. Bunun tablonun izaha ihtiyacı var. Peki ne murat ediliyor? Sonuçta özel sektör patronu karar verir. Ama o zaman da sonucuna katlanacaktır. Ortaya çok ilginç bir tablo çıkacak. Oradaki yazarlar kalsa itibarsız bir durum, gitse ayrı bir itibarsız durum..."