Türk milleti dünya tarihine her daim yön vermiş “ya sen beni alırsın yahut ben seni” diyerek İstanbul’u aziz kılmıştır.
1. Dünya Harbi’nin sonrasında da cumhuriyetle taçlandırılmıştır.
Cumhuriyet Türk Milleti’nin zalime boyun eğmeyeceğinin en büyük işaretidir.
Büyük Türk milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Türk milletinden aldıkları güçle kurdukları ve aziz milletimizin 88. yılına eriştirdiği Türkiye Cumhuriyeti, Türk milliyetçileri tarafından kıyamete kadar aynı ülküyle yaşatılacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle rahmet anıyoruz: Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ruhları şâd mekanları cennet olsun.
PEKİ, NEDİR CUMHURİYET?
Cumhuriyet, egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden devlet şekli demektir; bir diğer ifade ile devletin temel organlarının seçimle iş başına geldiği bir yönetim biçimidir.
Bu rejimde Devlet Başkanı olan Cumhurbaşkanı da milletçe ya da milletin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Cumhuriyet yönetimi bu niteliği ile şüphesiz ki demokrasi ilkesinin en gelişmiş şekli, demokrasi ilkesinin en iyi uygulanmasını sağlayan bir siyasi rejimdir.
Cumhuriyet yönetiminin en önemli özelliği, seçim esasına dayanan bir yönetim oluşudur. Söz konusu seçim, gerek seçme gerekse seçilme hakkı açısından belli bir kişiye, belli bir gruba, belli bir sınıfa ait değildir; bütünüyle millete aittir. Cumhuriyetle yönetilen bir devlette bir görevin, ilahi bir kuvvete dayanması ya da babadan oğla geçmesi gibi bir usul de yoktur ve olmaz. Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar; yani cumhuriyet rejiminde ömür boyu bir görev söz konusu olamaz.
Onun içindir ki; Cumhur Halk’ tır. Cumhuriyet de halkın kendi kendini idare etmesi şeklinde tanımlanan yönetim biçimidir. Allah Türk Milletine akıl, fikir ve zihin açıklığı versin. Bu ülkemizi ve Cumhuriyetimizi iç ve dış düşmanlardan korusun.
Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi cumhurunuza ve cumhuriyetinize sahip çıkan adam gibi adam kalın…