İSTANBUL (AA) - AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, gecekondu niteliğinde tapu tahsis belgesi olan konutların tapuya dönüştürüleceği vaadinde bulunarak, "30 yıldan beri devam eden bu çile sona erecek." dedi.
Yıldırım, Perpa Ticaret Merkezi'ni ziyaret ederek, esnafla bir araya geldi.
Burada konuşan Yıldırım, Türkiye'nin dış tehditlere maruz kaldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"S-400 alacağız diyoruz ki, ülkemizi savunacağız. Tehditler var, füzeler, roketler geliyor. Kilis'te Hatay'da atılan roketlerle 71 vatandaşımız hayatını kaybetti. 'Savunmamızı yapacağız.' diyoruz. 'Yapamazsınız.' 'Siz verin.' Vermiyor. Ne yapacağız, boyun mu eğeceğiz? 'Siz Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs’ta petrol arayamazsınız.' Peki diğerleri niye arıyor kardeşim? 'Siz Afrin'de, Cerablus'ta, El-Bab'ta operasyon yapamazsınız. Siz Kuzey Irak'ta operasyon yapamazsınız. Suriye'nin kuzeyindeki terör kuşağını ortadan kaldıramazsınız.' Bize böyle işler sökmez. Bu millete bu işler sökmez. Bu milletin bir özelliği var, istiklal, bağımsızlık bizim karakterimizdir. Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlara en güzel cevabı millet vermiştir. Bundan sonra da vermeye devam edecektir."
Bakanlığı dönemindeki icraatlarla Türkiye'de önemli atılımlar yapıldığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi, dünyada altyapı gelişmişliği bakımından 39. sıradan 9. sıraya çıkardık. Yani dünyada en gelişmiş 9. ülke Türkiye. Yol, havaalanı, limanlar, deniz taşımacılığı, internet bakımından. Kolay bir iş değil. Ama başardık. Çalışırsan kazanırsın, çalışırsan başarırsın. Az laf, çok iş. 24 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bir gün bakanlarla yurt dışında uluslararası bir toplantıdayım. 'Biz yılda 2 bin kilometre bölünmüş yol yapıyoruz.' deyince, Amerikalı Bakan dedi ki, 'Sayın Bakan herhalde bir sıfır hatası var. Herhalde 200 demek istedin.' Dedim, 'Ne söylediğimi biliyorum. Biz yılda 2 bin kilometre bölünmüş yol yapıyoruz.' Adam şaşkın şakın bakıyor. 'Bu nasıl olabilir? Impossible, impossible.' Ben de 'Zor olan hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır.' dedim."
- "900 bin hak sahibi bu statüde"
Binali Yıldırım, cuma namazını Perpa'nın mescidinde kıldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gecekondu statüsündeki konutlara tapu verilmesine yönelik çalışması sorulan Yıldırım, şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi imar barışı benim Başbakanlığım döneminde çıkan yasadır. Bu yasa çerçevesinde Türkiye genelinde 10 milyonun üzerinde vatandaş müracaat etti. Bunun 2 milyona yakını İstanbul'dan. İstanbul'da başka bir sorun var. Özal döneminde özellikle gecekondularla ilgili bir sorun. Tapu tahsis belgesi elinde bulunan ancak mülkiyeti Hazine'ye ait yerlerin tapularının verilmesi. Biz bununla ilgili çalışma yapacağız. Çalışmanın esası şu, bu arazileri Hazine'den belediye devralacak. Belediye uygun şartlarıyla hak sahiplerine bunları verecek. Tapuyu da hemen verecek. Yani gecekondu niteliğinde tapu tahsis belgesi olan konutlar tapuya dönüştürülecek. 30 yıldan beri devam eden bu çile sona erecek."
Yıldırım, İstanbul genelinde 900 bin civarında hak sahibinin bu statüde olduğunu belirterek, başvuru sürecini şöyle anlattı:
"Önce tapu tahsis belgesiyle müracaat edecek. Hazine'nin yeri olanlar, önce Hazine'den belediyeye geçecek, daha sonra da hak sahibine uygun ödeme koşullarıyla, taksitlerle devri yapılacak. Tapusu teslim edilecek. Taksitler bitmeden değil, tapu hemen teslim edilecek. Bu uygulama bütün ilçelerde başlayacak."
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektubuna ilişkin soru üzerine Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İstanbul seçimine gidiyoruz. İstanbul'da Diyarbakır'dan fazla Kürt hemşehrimiz yaşıyor. Dolayısıyla başkan adayı olarak Kürt hemşehrilerimden destek istiyorum. Şunu bilmelerini istiyorum: İstanbul'da 15 milyona eşit, adil hizmet yapacağım. Kürt, Türk, Çerkez, göçmen etnik kimlik ayrımı yapmadan hizmet götürmenin gayreti içinde olacağım. PKK ne demiş, HDP ne demiş, bu bizim için önemli değil. Kürt kardeşlerimizi birileriyle ittifak kurmaya zorlayan zihniyet unutulmamalıdır ki geçmişte Kürtlere en büyük zulmü yapan zihniyettir. Bunu da hatırlatmayı vatandaşlık görevi olarak burada ifade ediyorum."