Buna emin olun. Cumhur İttifakı şayet yüzde 50’nin altı olursa, “siz ülkeyi bu oy oranıyla yönetemezsiniz” diyecekler. Sokakları yoklayacaklar. PKK ve FETÖ derin bir nefes almış olacak ve cezaevindeki teröristler umutlanacak. AB ve Amerika’dan daha sert açıklamalar gelecek. Suriye’nin kuzeyindeki PKK devleti kurulmasına hız verecekler. AK Parti ve Erdoğan’ın meşruiyetini tartışmaya açıp işlevsiz hâle bile getirmek isteyeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın." ifadelerini kullanan Küçük ekonomiyi de kötü göstereceklerini söyledi.
Son 6 yılda yaşananlara dikkat çeken Küçük, "İşin ciddiyetini bozmak için de “çöpü toplayanları seçeceğiz” deyip geçiyorlar. Kanmamak lazım. Ama seçim sonrasına çıkacak sonuca göre yeniden harekete geçecekler." dedi. Yeni parti iddialarının bile beka meselesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyleyen yazar, "Beka meselesi yokmuş diyenlere gülün geçin. İşi ciddiye alalım. Sonra neden böyle oldu sorusu anlamsız hâle gelir..." ifadeleri ile yazısını noktaladı.
Beka meselesi yokmuş, öyle mi?
Eğer 31 Mart sadece yerel seçimse, çöpü toplayanları seçeceksek, beka meselesi yoksa muhalefet seçimlere niye bu kadar asılıyor diye sormak lazım. Madem asfalt yapacaklara, kaldırım taşlarını döşeyenlere oy vereceksek yurt içi, yurt dışı bu kadar odağın seçimlere odaklanmasını neyle izah edeceğiz? FETÖ’cü Ekrem Dumanlı YouTube’da bas bas bağırıyor: "Bize terörist diyenleri cezalandırın.” Yani AK Parti ve MHP’ye değil Millet İttifakı içindeki partilere oy verin diyor. Bugün FETÖ’nün bir numaralı düşmanı Başkan Erdoğan’dır. Ekrem Dumanlı’nın cezalandırmakla kastettiği herhâlde CHP, İyi Parti ya da HDP değildir. Teröristbaşı Gülen’in adamı, terörist Ekrem Dumanlı bazı HDP’li belediyelere kayyum atanmasını eleştirmiş ve demokrasilerde bu olmaz demiş. KCK meselesinde önüne gelen 10 bin HDP’liye kelepçe vuran, dağdaki çobanı bile HDP toplantısına katıldı diye tutuklayan FETÖ’cü polislerdi. Bazı tanınmış siyasilere ve akademisyenlere KCK’li diye hayatı dar eden FETÖ’cü savcı ve hâkimlerdi. Şimdi aynı Ekrem Dumanlı HDP güzellemesi yapıyor. Ne kadar ağlarsan ağla, zırlarsan zırla FETÖ Türkiye’deki ciddi anlamda bitirildi. Kalıntıları vardır ama onlar da bitirilecektir. Ekrem Dumanlı gibiler de er ya da geç uluslararası kurallar çerçevesinde Türkiye’ye getirilecek ve hukuk önünde hesap verecekler. Bundan bir gram şüphem yok. Bu seçimin bekayla ilgisi yok diyenler, madem öyle Bloomberg gibi kanallar neden Yeni Zelanda terör saldırısı üzerinden Başkan Erdoğan’a saldırıyorlar. 50 Müslümanın katledildiği terör saldırısını dünya gündeminde tutmak istemenin kime ne zararı var? Yabancı medya Erdoğan bu olayı kullanıyor diyor. El insaf. Ama aynı medya muhalif partilere tek laf etmiyor. Eleştirilecek tek konu onlar için, varsa yoksa Erdoğan. HDP’li Sezai Temelli "Ankara ve İstanbul’u muhalefet kazanırsa bu bizim oylarımızla olacak" diyor. Bütün HDP’li seçmeni İstanbul, Ankara ve İzmir’de Millet İttifakı’nın adaylarına oy vermeye çağırıyor. Sadece çöp toplanacaksa o zaman HDP kendi aday çıkarsaydı. Neden CHP’li adayların kazanması için canla başla çalışıyorlar? Kendi politikalarına yüzde yüz ters adayları desteklemelerini neyle izah edeceğiz? Çünkü muhalefetin, PKK’nın, FETÖ’nün tek amacı AK Parti ve MHP’yi zayıflatmak ve Başkan Erdoğan’ı yıpratmak. İstedikleri oyu alırlarsa da, erken seçim çağrısı yapacaklar. Buna emin olun. Cumhur İttifakı şayet yüzde 50’nin altı olursa, “siz ülkeyi bu oy oranıyla yönetemezsiniz” diyecekler. Sokakları yoklayacaklar. PKK ve FETÖ derin bir nefes almış olacak ve cezaevindeki teröristler umutlanacak. AB ve Amerika’dan daha sert açıklamalar gelecek. Suriye’nin kuzeyindeki PKK devleti kurulmasına hız verecekler. AK Parti ve Erdoğan’ın meşruiyetini tartışmaya açıp işlevsiz hâle bile getirmek isteyeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. Aynı şekilde ekonomiyi daha da kötü göstereceklerdir. Dolar çıkıyor, faizler artıyor, yatırım yapılmaz Türkiye algısını her gün işleyeceklerdir. Bu konuda yabancı medya zaten emirlerine amade. Bunlar olmaz diyen var mı? Eğer varsa o zaman soralım. Gezi teröründen meşru hükûmeti devirmek istemediler mi? 17-25 Aralık’ta Erdoğan’ı indirmek istedikleri için yasa dışı tape'lerden medet ummadılar mı? 7 Haziran-1 Kasım 2015 arası PKK’ya bel bağlamadılar mı? 7 Haziran’dan sonra “Seni Başkan yaptırmayacağız”, “Seni adil yargılayacağız Erdoğan” demediler mi? Neye güvenerek dediler? Seçim sonuçlarına bakarak. Son 6 yılda yaşadıklarımızı sakın unutmayın. Türkiye’yi Batı’ya bağımlı bir eyalet hâline getirip halkın seçtiklerine her şeyi yapmayı denediler. Milletin ferasetiyle başaramadılar. Bütün terör örgütlerini sahaya sürdüler. Şimdi de aynısını yapıyorlar. Hukuk kılıfı altındaki darbe girişimlerini, sokak protestosu diyerek hükûmeti devirme çalışmalarını, demokratik hak diyerek hendek kazmaları kimse unutmasın. İşin ciddiyetini bozmak için de “çöpü toplayanları seçeceğiz” deyip geçiyorlar. Kanmamak lazım. Ama seçim sonrasına çıkacak sonuca göre yeniden harekete geçecekler. Dinlenmeye bırakılan ve AK Parti oy kaybettiğinde duyurulacak yeni parti bile beka meselesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Beka meselesi yokmuş diyenlere gülün geçin. İşi ciddiye alalım. Sonra neden böyle oldu sorusu anlamsız hâle gelir...