4+4+4 YAPBOZ…

Fahri Kubilay

            Eğitim Sistemimizde yeni düzenlemeler yapılmaya çalışıyor. Adı da; 4+4+4... Sayısal Loto oynar gibi...

            Ülkemizde eğitim, hep devletin tekelinde olması istenen bir olgudur. “Halka bırakılmayacak kadar ehemmiyetli” bir konu olarak görülmüş ve böylece bugünlere kadar gelmiş bulunmaktayız.

            Milli Eğitim Bakanı'nın sırtında 16 milyon çocuğun, gencin ve ailelerinin, bunun yanında 700 bin öğretmenin sorumluluğunun ağır yükü dağlar gibi durmaktadır.  

             Ben mesleğim açısından bakmak istiyorum konuya. 

            Ülkemizde belki de değişiklere ayak uyduracak gücü olmayan yegâne sektör bizim sektördür. Yani eğitim amaçlı olan kitap ve kırtasiye sektörü. 

            Yapılan bu değişikliklere bizlerin ayak uydurması mümkün değildir. Bu sektörde, yani eğitimin “yapboz” oyununa çevrildiği bu ortamda uzun vadede yatırım yapılması akıl karı olmayan bir şeydir. 

            Birkaç örnekle konuyu açıklayalım. Ülkemizde “Kredili Sistem” diye bir sistem vardı. Bunu hatırlayanınız var mı acaba? Ama ben hatırlıyorum. Çünkü canı yanan bendim. O acı içimdeyken unutmam mümkün değil.

            Çünkü; yığınla para verdiğim kitapları, ertesi yıl sistemin değişmesi yüzünden, parasının üstüne soğuk içmek zorunda kaldığımdan dolayı, üşüyen vücudumu ısıtmak için yakmak ve ısınmak zorunda kalmıştım.

            Çok yakın zamanda; OKS diye bir sistem vardı hatırlar mısınız? 6,7 ve8’ nci sınıflara uygulanırdı bu sistem. Sonra ne oldu? Sadece 8 nci sınıflara uygulanır oldu. 

            ÖSS, ÖSYM, YGS, LYS bunlar ne Allah aşkına? 

            Ülkemizde, Eğitim Sistemi ideolojik yaklaşımlardan dolayı İHL ve Meslek Liselerini kapatmadı mı? 

            Eğitim sistemimizde her yıl yapılan düzenlemeler mağdurlar meydana getirmektedir. 

            Şimdiye kadar İlk Okula başlayan çocuklarımıza; “Allah, “Peygamber” konularında 4 ncü sınıfa kadar hiç bir şey öğretilmedi. “Halkının %99’u Müslüman” olan bir ülkede;  28 şubat kararları ile sadece 5 nci sınıfları bitirenler yaz  “Kur’an Kursu”na gitme izni verildi. Bunların hepsi  bu halka  yapılmış en büyük zulümdü.  Sonuç alındı mı? Elbette alınmadı. Şimdi de bunu yapanlardan hesap sorulmaya çalışılıyor. 

             Bu  ülke  enerjisini hep birilerinden hesap sormakla mı geçirecek?  Bu ülkede ne zaman halkın tamamının tercihlerini dikkate alan bir mantık işleyecek?

 

            Zihniyetlerin demokratikleşmesi noktasında, "toplum nasıl bir eğitim istiyor" sorusunu soracak ve "toplumun isteğine cevap veren bir eğitim" şeklinde cevap alacak bir seviyeye ne zaman geleceğiz?

            Örnek olarak birçok insan; "azınlık grupların eğitim talebine evet ama çoğunluğun talebine hayır” yaklaşımı içindeler.

            “Halkının  %99’u Müslüman” olan bir ülkede okula yeni başlayan çocuklara dininin öğretilmesinden neden korkulur?    Bundan korkarsanız bu eğitim sistemiyle daha uzun yıllar “yapboz oyunu” oynarsınız.

            Sonuç olarak;

            Aynı hükümetin bir bakanının yaptığını başka bir bakanı bozar,  bir hükümetin getirdiğini diğer hükümet  götürürse,  bize de; parayla aldığımız kitapları yakıp ısınmak kalır.

           

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.