ANTALYA (AA) - Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, olağanüstü dönemlerdeki habercilikle ilgili, "Olağanüstü dönemler olağanüstü hassasiyet gerektiriyor çünkü olağanüstü dönemlerde toplum genel anlamda büyük yara almıştır." dedi.
TRT'nin, Türkiye'nin yayıncılık tecrübesini dünyayla paylaşmak amacıyla Antalya'daki Adalya Elite Lara Otel'de düzenlediği 5. Uluslararası Medya Eğitim Programı (UMEP), 70 ülkeden 162 medya çalışanın katılımıyla oturum ve sunumlarla devam ediyor.
TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu moderatörlüğünde, Anadolu Ajansı (AA) Yurt Haberler Editörü Zekeriya Kaya, CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş, Al-Jazeera televizyonu sunucusu Ahmed Mansour, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek'in katılımıyla "Olağanüstü Dönemlerde Habercilik" konulu oturum gerçekleştirildi.
Durdu, burada yaptığı konuşmada, farklı coğrafyalarda bu mesleği yapan gazetecilerin birbirlerine yakınlaşmasını ve sinerji oluşturmayı amaçladıklarını söyledi.
Eğitim programıyla ilişkileri güçlendirmeyi, konuları ilk ağızdan aktarmayı ve dostlukları büyütmeyi hedeflediklerini belirten Durdu, gazetecinin normal olmayan şeyin peşinde koştuğunu dile getirdi.
Durdu, "Sıradan şeyler insanların çok ilgisini çekmiyor, ekstra olaylar insanların merak duygularına hitap ettiği için gazeteciler onları haberleştiriyor, anormal şeyin peşinde koşuyor." dedi. Doğal olaylarda bir anlamda hayatın durduğunu vurgulayan Durdu, insanların doğal afet dönemlerinde bilgiye daha fazla ihtiyacı olduğunu söyledi.
"Olağanüstü dönemler olağanüstü hassasiyet gerektiriyor çünkü olağanüstü dönemlerde toplum genel anlamda büyük yara almıştır. Hem doğal olaylarda hem terör saldırılarında hem savaşlarda... Dolayısıyla toplumun bu hassasiyetini de göz önünde tutarak, gazetecilerin olağanüstü durumlarda hassasiyeti birkaç kat artıyor." diyen Durdu, sorumlu gazetecilik gereği bir taraftan toplumun haber alma ihtiyacını giderirken diğer taraftan psikiyatrist, güvenlikçi gözüyle toplumsal dengeleri bozmadan bu görevi yapmak gerektiğini anlattı.
- "AA, günlük bin 500 civarında haber üretiyor"
AA Yurt Haberler Editörü Kaya da Türkiye'nin sesini dünyaya duyurmak için kurulan AA'nın 97 yıllık bir kurum olduğunu belirterek son dönemde hem ulusal abonelere hem de uluslararası medyaya yoğun şekilde haber servis eden bir kurum olduklarını söyledi.
Bölgedeki sıcak gelişmeleri medyaya yansıttıklarını vurgulayan Kaya, günlük Türkçe 650 haber, uluslararası medyaya ise bin 500 haber servis ettiklerini ve 13 dilde yayın yaptıklarını ifade etti. Türkiye'nin birçok terör örgütünün saldırılarına hedef olduğunu dile getiren Kaya, 2015'te terör haberlerinin tüm üretimin yüzde 10'una denk geldiğini vurguladı.
Kaya, 2016'nın ilk yarısında 114 bin civarında haber ürettiklerini ve terör haberlerinin oranının yüzde 13 olduğunu vurgulayarak 2016'nın ikinci yarısında FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 119 bin haber üretildiğini ve bu oranın 27 olduğunu aktardı.
Birçok olayın sosyal ağlarda yer bulduğuna dikkati çeken Kaya, hiçbir şekilde teyit edilmemiş, doğruluğundan emin olunmayan bilgilerin hızlı bir şekilde sosyal ağlarda yer bulduğunu anlattı.
Buna karşı insanlara doğru bilgiyi aktarmak zorunda olduklarını bildiren Kaya, "Sosyal medyada yayılan bir bilginin doğruluğunu televizyondan ya da internet medyasından teyit etmek zorunda kalıyorsunuz. Oraya hızlı bir şekilde bilgi servis etmek zorundasınız, eğer siz ajans olarak servis etmezseniz başka birileri o platformu doldurmaya başlayacaktır." diye konuştu.
AA'nın geleneksel haber üretim sürecinde belirli kuralları olduğuna dikkati çeken Kaya, terör haberleri söz konusu olduğunda mutlak bir nesnellik çerçevesi çizilemediğine, yaşam, spor, ekonomi haberleri ile aynı kalıba oturtulmayacağına dikkati çekti.
"AA olarak 97 yıllık süreçte şekillenmiş bir habercilik kültürümüz var. Terör haberlerinde de bu birikim ve yeni ihtiyaçlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Geleneksel çerçevede terör örgütlerinin amaçlarına hizmet etmeyecek şekilde, doğru bilgiyi hızlı şekilde aktarmamız gerekiyor." diyen Kaya, terörle mücadeleyi en iyi şekilde aktardıklarına işaret etti.
Terör haberciliğinin bir kitapçıkta toplandığını belirten Kaya, terör haberlerinin burada belirlenen ana çerçeve doğrultusunda servis edildiği ve bu kuralların medya için de bir yol gösterici olacağını söyledi.
- "Yayını darbecilere teslim etmemek gerekiyordu"
CNN Türk Genel Müdürü Aktaş ise kriz anlarında soğuk kanlı ama hızlı olmak gerektiğini belirterek haber dilinde kullanılan sıfatlara dikkat etmek gerektiğini söyledi.
Gazetecinin ülkeyi, hükümeti yönetmek, terörü önlemek gibi görevi olmadığına dikkati çeken Aktaş, olağanüstü hallerde her zaman yeni tecrübelerin kazanıldığını dile getirdi. Yıllarca muhabirlik yaptığını belirten Aktaş, "Kriz dönemlerinde eğer siz krizi yönetemezseniz kriz sizi yönetir. Kriz ve olağanüstü anlarda heyecana kapılmamanız gerekiyor." dedi.
Aktaş, 15 Temmuz'da özellikle Türkiye'de dünya tarihinin en büyük terör eyleminin yaşandığına işaret ederek o gece yaşadıklarını, yayının kesintisiz sürmesi için verdikleri mücadeleyi anlattı. Herkesin haber merkezine koştuğunu aktaran Aktaş, "Ekibi topladık, yayın devam etmeliydi. Darbeciler bizim kanalı bastığında yayını darbecilere teslim etmemek gerekiyordu." dedi.
- "Gazeteci tarafsız olamaz"
Al-Jazeera televizyonundan sunucu Mansour da televizyonlarının 1996 yılında yayın hayatına başladığını ancak 1998'deki Amerika'daki saldırılarda Al-Jazeera logosunun dünya televizyonlarında yer aldığını söyledi.
24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek ise olay anında herkesin görev ve sorumluluk bilincinde olması gerektiğini vurgulayarak içerik meselesinin de çok önemli olduğunu anlattı.
Haberin ne olup ne olmadığı hususunda tartışma olduğuna dikkati çeken Çiçek, "Bize habercilik, televizyonculuk hususunda hep yalan söylüyorlar, 'Doğru ve tarafsız olmalı, yorum katmamalıdır' diye. Gazetecinin tarafsız olması söz konusu dahi olamaz ama mazlumun tarafında olmak zorundasınız, sistemin tarafında değil." dedi.
AA