Bir süredir bölgede giderek artan Kürtçülük faaliyetlerinin, Azerbaycanın başkenti Bakü'de bulunan Bakü Ronahi Kürt Kültür Merkezi, Azerbaycan Kürt Medeniyet Merkezi, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Komisyonu, merkezi RF/Moskova'da bulunan Kürt Diasporası Medeni ve Kültürel İlişkiler Cemiyetinin Bakü Temsilciliği ve Nahçıvan Kürt Diaspora Başkanlığı adlı oluşumlar vasıtasıyla ve belli bir plan dahilinde sürdürüldüğü biliniyor. Bunlardan, Kürt Diasporası Medeni ve Kültürel İlişkiler Cemiyeti Bakü Temsilciliği, Temmuz 2005 ayı ilk haftası içerisinde kurulurken, temsilcilikte görev alan Kürt kökenliler tarafından, Bakü ve Nahçıvan'da Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgeler ile Iraklı Kürt aşiretlerin yaşadığı Kuzey Irak olarak adlandırılan bölge ziyaret edilerek, tanışma, tanıtım ve ilişki geliştirilmesi çalışmaları yapılıyor. Neden K.Iraktaki Kürt aşiretler ile tanışma ve ilişki kurma girişiminde bulunuluyor? Bunu anlamak zor olmasa gerek. Çünkü, bilindiği gibi Azerbaycanda bulunan bazı Kürt asıllı organizasyonların K.Irak ile yakından ilgilendikleri ve zaman zaman karşılıklı olarak fikir alış-verişinde bulundukları biliniyor. Bu nedenle, bu ziyaretin amacının da; seçimler öncesi fikir veya talimat alış-verişi olabileceği şeklinde değerlendiriliyor. Söz konusu Kürtçü oluşumlar içerisinde yer alan kişiler ve bazı Kürt kökenli milletvekilleri tarafından, seçimlere ilişkin olarak, geçtiğimiz Haziran ayı itibariyle, gerek Azerbaycan ve gerekse Nahçıvanda yoğun propaganda çalışmaları yapılırken, birbirleriyle koordineli olarak yapılan ve Kürt nüfusun çoğunlukta bulunduğu bölgelerde gerçekleştirilen propagandalarda özetle; Nahçıvan ve Azerbaycan'da çok sayıda Kürt asıllı vatandaşın yaşadığı, parlamentolarda Kürt asıllı milletvekili sayısının artması halinde Kürtlerin sorunlarının çözümü için her türlü çabanın gösterilebileceği, bu itibarla Kürt adayların belirlenerek desteklenmesi gerektiği hususları ısrarla işleniyor.Olabildiğince çok sayıda Kürt kökenlinin parlamentolara girmesinin sağlanması amacıyla sürdürülen propaganda çalışmalarında ele alınan hususların bazıları ise oldukça dikkat çekici özellik taşıyor. Kürt nüfusun ağırlıkta bulunduğu Nahçıvan/Derekent, Didivar, Büyükdüz ve Şehit Memed köylerinde yöre halkı ile gerçekleştirilen görüşmelerde; Azerbaycan ve Nahçıvan'ın tarih boyunca Kürtlerin egemenliği altında bulunduğu, Kahraman Ermeni ordusunun (!), Y.Karabağ'daki Kürtlerin topraklarını Azerilerin elinden aldığı, artık Kürtlerin kendi topraklarına dönmesi gerektiği hususları dile getirilerek, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a hitaben hazırlanan bir yazı da propaganda amaçlı olarak okunuyor. Yapılan bir başka propaganda amaçlı açıklamada da; Muhalefetin Kürt halkını yok saydığı, Azerbaycan'da PKK/KONGRA-GEL üyelerinin değil, Kürt halkının bulunduğu, Laçin, Kelbecer, Kubadlı, Zengilan ve Füzuli'de yaşayan insanların büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu ve gerçekte Ermeni mezaliminden kaçanların Kürtler olduğu, Azerbaycan'da 500.000'den fazla Kürt yaşadığı Kürtlerin haklarının korunması için Milli Meclis seçimlerine iştirak edilerek meclise girilmesinin sağlanması gerektiği hususları dillendiriliyor. Birbiriyle çelişen iki ayrı açıklama, gerçekten çok ilginç ve oldukça dikkat çekici görünüyor. Aralarındaki tek ortak mesaj ise; amaç olarak gösterilen Parlamentoya olabildiğince girilmesi hususu. Bir tarafta, Ermenistan ile yakınlaşma ve Abdullah Öcalan nezdinde PKK/KONGRA-GEL yanlılığı ve sempatisi söz konusuyken, diğer tarafta, Azerbaycandaki Kürtlerin PKK/KONGRA-GELden ayrı düşünülmesi gerektiği ile Ermenilerin Azerilerden ziyade Kürtlere yönelik mezaliminden söz ediliyor. Azerbaycan ve Nahçıvandaki bazı malum Kürt unsurların siyasi ve mafyasal anlamdaki faaliyetlerin, terör örgütü PKK/KONGRE-GEL doğrultusunda sürdürülegeldiği bilindiğine göre, yapılan ikinci açıklamanın bir nevi günah çıkartmak amacıyla gerçekleştirilmiş olabileceği akla geliyor. Mafyasal anlamdaki faaliyetlere değinmişken, geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde meydana gelen bir suikast olayı ile ilgili olarak halk arasında yapılan konuşmalardan bahsetmek gerekiyor. Azerbaycan eski Milli Tehlikesizlik Nazırı, hali hazırda Azerbaycan'ın Özbekistan/ Taşkent Büyükelçisi Namık Abbasov'a, Taşkent ve Andican arasında aracı ile seyir halinde iken, başka bir araç tarafından yolda sıkıştırılmak suretiyle suikast girişiminde bulunuluyor. Halk, bu suikast girişimini, Namık Abbasov'un Milli Tehlikesizlik Nazırı iken Azerbaycan'da mevcut Kürt oluşumları sürekli baskı altında tutmuş olması ve PKK/ KONGRA-GEL örgütünün faaliyetlerine kesinlikle izin vermemiş olması nedeniyle, malum Kürt asıllı eski Koruma Müdürünün talimatıyla, onun himayesinde olan Kürtler tarafından gerçekleştirildiği şeklinde yorumluyor.