Wikileaks Belgeleri’nde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için “aşırı derecede tehlikeli” ifadesi kullanılmıştı ya…
Sonra da ABD Dışişleri Bakanı Clinton, üzülmüştü falan…
Bizse üzülmemiş, ABD için ‘aşırı derece tehlikeli’ bir Türk’e sahip olduğumuz için memnuniyet duymuştuk.
Demek ki –ABD’ye karşı bile- milli menfaatleri muhafazada tereddüt duyulmayacak bir isimdir Sayın Davutoğlu.
Belgelerde, sadece Ahmet Davutoğlu ile ilgili değil, Sami Güçlü ile ilgili de detaylar vardı ve bunlar da gündeme geldi.
Güçlü ile ilgili belgede, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in önceki bakan Sami Güçlü’yü ortadan kaldırmak için altı ay önce Rus hükümetinden gelen ve bitki sağlığı gerekçeleriyle tüm Türk meyve ve sebzelerinin ithalatını durdurmakla tehdit eden notayı sakladığı ileri sürülüyor.
Sonra şu yazıyor: Sami Güçlü'yü görevden alan ve ardından bu atamaları yapan Erdoğan, Gül'ün parti içindeki etkisini azaltmak niyetinde olduğunu açık şekilde gösterdi.
Bununla ilgili Konya Milletvekili Güçlü, parlamentoda gazetecilerin sorularını şöyle yanıtlamıştı:
-Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı ile aramda geçmişe dayanan ilişkiler var. Birisini zayıflatmak için görevden alınmam iddiası mantıksız.
Mehdi Eker’le ilgili iddiaya ise Güçlü’nün yorumu şuydu:
-Mehdi Eker’in insan olarak böyle bir şeyi düşüneceğine, yapacağına inanmıyorum. Ayrıca, teknik olarak da bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. Gelen belgeyi sistem içinde yok etmenin imkânı yok.
Güçlü, görevden alınmasını ‘tabi bir hadise’ olarak değerlendiriyor.
Peki ama ‘itham edilen kişi’ değil ki Sami Bey…
‘Hakkı elinden bir takım ayak oyunlarıyla alındığı’ ileri sürülen kişi…
Bu konuyla ilgili esas muhatap Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’dir…
Wikileaks belgelerindeki bu iddiayla ilgili olarak, “Olur mu canım böyle şey, işte Sami Bey açıklamış. Bizim ayak oyunlarıyla işimiz olmaz” falan demesi gereken kişi odur.
Mehdi Bey’in yapması gerekeni Sami Bey yapmış oldu ama en azından Konya kamuoyu bu konuda Sayın Eker’den birkaç söz duymayı beklerdi.
Neyse…
Bunları da sineye çekerek devam edelim.
Sami Bey’in görevden alınmasıyla ilgili cümlelere odaklanınca esas altı çizilmesi gereken kısmı atlamışız.
Güçlü ile ilgili belgenin 3. paragrafında çok önemli bir cümle var…
Tıpkı Ahmet Davutoğlu’na isnat edilen ‘aşırı derece tehlikeli’ ifadesine benziyor.
İfade şu:
Gül'ün destekçisi olan Güçlü, ABD ile ilgili konularda ilerleme sağlanması konusunda engel teşkil ediyor.
Yani?
Sami Bey’in neden bakanlıktan alındığına dair düşüncelerin sonuna, ‘onun ABD menfaatleri noktasında engel teşkil ettiği’ notunu düşmek, bir memnuniyet ifadesi değil midir?
Kadere bakın ki hakkında ‘tehlikeli’ şerhi düşülen iki isim de Konyalı!
Konyalıların Türkiye ve dünya siyasetindeki yerini anlamamız noktasında bu durum çok önemli.
ABD’lilerin Konya’ya olan ilgisini merak edip duruyoruz ya…
Bence altında yatan neden işte bu:
ABD’lilerin ‘Türkiye’den’ duydukları endişenin kaynağında Konya var…
Yani Konyalı iki isim.
Biri Davutoğlu, diğeri de Güçlü.