İZMİR (AA) - EFSUN YILMAZ - ABD'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) kendi ismiyle kurulan laboratuvarda araştırmalarını sürdüren Doç. Dr. Ömer Yılmaz, hayvan modelleri üzerinde yapılan çalışmalarda açlık ve kanser riski arasında dikkat çekici bağlantılar saptandığına işaret etti.
"Dünyayı değiştirecek 37 bilim insanı" arasında gösterilen ve aynı zamanda Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde de görev yapan Yılmaz, sağlıklı yaşamla ilgili son bilimsel gelişmeleri, AA muhabirine anlattı.
"Normal bir hücre kanser hücresine nasıl dönüşür?" konusunu araştırdıklarını, özellikle gıdanın kanser sürecindeki rolünü çözmeye çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, kanserin birden çok nedeni bulunduğunu, öncelikli sebebin "genetik miras" olduğunu söyledi.
Sigara ve şişmanlık faktörlerinin de kanser nedenleri listesinin üst sıralarında yer aldığına işaret eden Yılmaz, "2020'de şişmanlık, kontrol edebileceğimiz kanser risk faktörleri içinde en büyük neden olacak. Tam bir oran söyleyemiyoruz ama 100 hastadan 30'unun şişmanlık ve gıdadan, yüzde 20'sinin sigaradan, yüzde 50'sinin genetik veya bilmediğimiz diğer nedenlerden kanser olacağını düşünüyoruz." dedi.
- Açlığın faydaları saymakla bitmiyor
Yılmaz, bilim dünyasında 1900'lü yılların başından bu yana açlık ve insan sağlığına etkileri konulu çalışmaların yürütüldüğüne değinerek, açlık süresince kandaki şeker miktarının azaldığının, vücuttaki yağın yakıldığının tespit edildiğini hatırlattı.
Kanserin DNA'daki mutasyondan kaynaklandığını, en çok hücre bölünmesinde ortaya çıktığını vurgulayan Ömer Yılmaz, açlıkta hücrelerin daha az bölündüğünü ve daha az mutasyona neden olduğunu kaydetti.
"Hücrenin kendi lizozomu tarafından sindirilmesi" anlamına gelen "otofajinin" de uzun süreli açlıkta yaşandığına değinen Yılmaz, bu süreçte hücrenin enerji bulmaya çalıştığını, bulamadığı için de kendisini yemeye çalıştığını, hatalı parçaları da kontrollü şekilde yediğini ve sonunda yenilendiğini dile getirdi.
Yılmaz, deneyler sırasında aç bırakılan farelerin ömrünün yüzde 10-15 uzadığının tespit edildiğini belirterek, maymunların da sağlığının iyileştiğini ve ömrünün uzadığını vurguladı.
Uyku süresince herkesin 6-8 saat açlık süresi yaşadığını, bu sırada kandaki şeker miktarını sabit tutabilmek için vücudun karaciğerdeki glikoz birikimini kullandığını anlatan Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"Açlığın faydalarını görmek için günde 14-16 saat açlık yaşaman gerekiyor. Açlığın birçok faydası var, biri de fare modellerinde tespit edildi ki kanser miktarlarını azaltıyor. Hastalar açlık yaşadığı zaman diyabetin oluşumunu durdurabiliyor ve bağırsaktaki kök hücreler kendini daha çabuk yenileyebiliyor."
- Şişmanlığın zararları
Şişmanlığın zararlı diyabete yol açtığını, farklı damar hastalıklarına ve kansere neden olduğunu son 30 yıldaki epidemiyolojik çalışmaların ortaya çıkardığını bildiren Yılmaz, özellikle karaciğer, bağırsak ve meme kanserinin şişmanlıkta arttığını belirtti.
Yılmaz, şişmanlıkta immun sistemin fonksiyonunun da düştüğünü aktararak, "Şimdi şişmanlığın immun sistemini nasıl baskıladığını anlamaya çalışıyoruz. Son 5 yılda immun terapi, kansere karşı çok etkili olmaya başladı, özellikle melanom, akciğer kanseri hastaları için immun terapiler çok faydalı ama şişmanlıkta immun sistem kapanıyor ve biz bunun nedenini öğrenmeye çalışıyoruz." dedi.
- Ramazanın faydası
Günümüzde çok sayıda diyetin insanlara tavsiye edildiğini ancak bu tavsiyelerin arkasında çoğu zaman bir ispatın bulunmadığını savunan Yılmaz, bu nedenle insanlara diyet önerisinde bulunamayacağını, sadece kendi beslenme biçimini anlatabileceğini dile getirdi.
"Bence ramazan ayı bu anlamda çok faydalı." diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sağlıklı beslenmek lazım, bizim Türk mutfağı çok zengin. Günde iki öğün, doyunca duracaksın. Ekmek de peynir de zeytin de yiyeceksin. Tatlıyı az tutmak, kaloriye dikkat etmek lazım. Kalori çok olduğu zaman vücut o kaloriyi, şekeri yağa çeviriyor. Ben her gün 45 dakika yürüyorum. Kahvaltıyı atlıyorum, öğlen bir yoğurt, yarım sandviç, akşam çorba, bir ev yemeği bazen tatlı yiyorum, dayanamıyorum."
AA