ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan halk oylaması, hükümet sistemi tartışmasını sona erdirmek için tarihi bir fırsattır. Tük halkının 16 Nisan'da sandıkta vereceği 'evet' oylarıyla asırlık bir tartışmaya son noktayı koyacağına yürekten inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, bir dergide yayımlanan makalesinde, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile anayasa değişikliğine ilişkin ifadelere yer verdi.
Halk oylamasının Türkiye'nin istiklali, istikbali ve istikrarı için tarihi öneme sahip olduğunu kaydeden Bozdağ, 16 Nisan'da Türk milletinin, bütün kalbiyle "Evet" diyerek, güçlü geleceğin üzerine inşa edilecek yeni ve büyük Türkiye'nin temelini atacağını belirtti.
Türk milletinin 16 Nisan 2017'de rejim değişikliğini değil, hükümet sistemi değişikliğini oylayacağını aktaran Bozdağ, 29 Ekim 1923'te Türkiye devletinin, yönetim şekli olarak Cumhuriyeti kabul ve ilan ettiğini hatırlattı.
Türk milletinin ve siyaset kurumunun Cumhuriyet üzerinde ittifak ettiğine dikkati çeken Bozdağ, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Türk milletinin Cumhuriyet'e ve demokrasiye ölümüne sahip çıktığını vurguladı.
Bozdağ, rejim tartışmasını sürdürmeyi "Gerçeği görmemek, görmezlikten gelmek ve anlamamak" olarak nitelendirdi.
- "Mesele Türkiye meselesidir"
Cumhuriyetin gerçek hamisinin, bekçisinin ve muhafızının Türk halkı olduğunu belirten Bakan Bozdağ, Türk milletinin her şartta bu vazifesini sürdürmeye devam edeceğini kaydetti.
Parlamenter sistemin artık Türkiye'yi taşıyamadığını vurgulayan Bozdağ, şu görüşlerini aktardı:
"Mesele şahıs meselesi değil, Türkiye meselesidir. Cumhurbaşkanlığı sistemi, bir şahıs meselesi değil, bir memleket meselesidir. Cumhurbaşkanlığı sistemini, şahsımız veya Cumhurbaşkanımız için değil, Türk milleti ve Türkiye için istiyoruz. Geçmişte Türkiye'de sistem değişikliği isteyenlerin bir kısmı mesela merhum Alparslan Türkeş, merhum Necmettin Erbakan tek başlı yürütmeyi milletimiz ve ülkemiz için yararlı gördükleri için daha yolun başında, henüz bunu yapabilme güçlerinin olmadığı dönemde, diğer bir kısmı ise merhum Turgut Özal ve merhum Süleyman Demirel gibi devleti yönetme tecrübesinin kendilerine öğrettiği gerçekten hareketle güçleri azaldığı dönemde, tek başlı yürütmenin Türkiye için yararlı ve şart olduğunu söylemişler ve bunun gerçekleşmesi için çalışmışlardır.
AK Parti, yola çıktığı ilk günden beri yasamada ve yürütmede tek başına iktidar olduğu halde, cumhurbaşkanlığı sistemini istemektedir. Eğer AK Parti'nin meselesi, bir şahıs meselesi olsaydı veya yasama ve yürütme gücünü tek elde toplamak olsaydı, yasama çoğunluğunu tartışmasız elinde bulundurduğu ve de tek başına güçlü iktidar olduğu dönemde, cumhurbaşkanlığı sistemini istememesi gerekirdi."
Anayasa değişikliklerinin hukuk devletini güçlendireceğini bildiren Bozdağ, anayasa değişikliğinde yer alan bölüme işaret ederek, mahkemelerin bağımsızlığının yanında tarafsızlığının da anayasal bir esasa, dayanağa ve güvenceye bağlandığını vurguladı.
Adalet Bakanı Bozdağ, anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının tek başına yaptığı idari işlemlerle resen imzaladığı emirler ve kararlar aleyhine kapalı olan yargı yolunun açılacağını belirtti.
- "Türk halkı asırlık tartışmaya son noktayı koyacaktır"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yasama ve yürütmenin birbirinden tam ayrılığının ve birbirine karşı tam bağımsızlığının güçleneceğini kaydeden Bozdağ, yeni sistemde kuvvetlerin tam ayrılığının ve tam bağımsızlığının esas olduğunu ifade etti.
Yasama ve yürütmenin 5 yıllığına ayrı ayrı doğrudan halk tarafından seçileceğini, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin güçlü yasama oluşturacağını, etkin yasama denetimi sağlayacağını belirten Bozdağ, şu görüşlerini paylaştı:
"Türkiye'de, sistem tartışması hiç eksik olmamıştır. Geçmişte siyasette ve ülke yönetiminde söz sahibi olmuş merhum Turgut Özal, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel, Türkiye için başkanlık sistemine geçilmesini önermişlerdir. Ama bugüne kadar sistem değişikliği başarılamamıştır. 2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçimine dair anayasa değişikliğinin yapılması ve 10 Ağustos 2014'te Türk halkının tarihinde ilk defa doğrudan cumhurbaşkanını seçmesiyle Türkiye, yeni bir döneme girmiştir. Bir yanda seçilmiş cumhurbaşkanı, bir yanda seçilmiş hükümet, cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine ilişkin anayasa hükümleri karşısında, yeni durumun sürdürülebilir olmadığı açıktır. Bu tartışmayı, oluşabilecek sorunları şimdiden görerek çözüm üretmek, hepimizin vazifesidir. 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan halk oylaması, hükümet sistemi tartışmasını sona erdirmek için tarihi bir fırsattır. Tük halkının 16 Nisan'da sandıkta vereceği 'evet' oylarıyla asırlık bir tartışmaya son noktayı koyacağına yürekten inanıyorum."
AA