Adalet Bakanı Bozdağ: (2)

"Bayram günü sayın Cumhurbaşkanımız bayram namazı öncesi bir rahatsızlık geçirdi. Baktığımızda bazıları rahatsızlığı duyar duymaz nasıl bir kin, nasıl bir nefretle sosyal medyada, şurada burada harekete geçtiler"-"Ben şimdi sayın Kılıçdaroğlu'na bu soruyu

YOZGAT (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bayram günü Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) bayram namazı öncesi bir rahatsızlık geçirdi. Baktığımızda bazıları rahatsızlığı duyar duymaz nasıl bir kin, nasıl bir nefretle sosyal medyada, şurada burada harekete geçtiler." dedi.

Ramazan Bayramı'nı memleketi Yozgat’ta geçiren Bozdağ, Akdağmadeni ilçesinde partisinin Akdağmadeni Belediye Kültür Merkezi'nde düzenlediği bayramlaşma programına katıldı.

Burada konuşan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hazmedemeyen ve onu Türkiye'nin başından indirmek isteyen pek çok çevre olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bayram günü Sayın Cumhurbaşkanımız bayram namazı öncesi bir rahatsızlık geçirdi. Baktığımızda bazıları rahatsızlığı duyar duymaz nasıl bir kin, nasıl bir nefretle sosyal medyada, şurada burada harekete geçtiler ama bir şeyi unutuyorlar. Tayyip beyi koruyan, bu milletin gönlünde onun muhabbetini ve saygısını oluşturan önce Cenabı Allah'tır. Rabbim onu koruduktan sonra onun yarattığı hiçbir kul ona zarar veremez. Aziz milletimiz ona dua ve destek olduktan sonra hiçbir kirli oyun, hiçbir tuzak, hiçbir hesap ona zarar veremez. Bu millet dua ediyor. Sadece bu millet değil ümmet de dua ediyor, gayrimüslim olup da bütün olup biten haksızlıklar karşısında hakkın ve haklının yegane cesur sesi olan Sayın Cumhurbaşkanımız için bütün mazlum insanlar da aynı şekilde dua ediyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı indirmek için kaç yıldır hesap üzerine hesap yapıldığını aktaran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki ne oldu? İndirdiler mi, bindirdiler mi? En son Türkiye’yi kan gölüne çevirme pahasına darbe teşebbüsünde bulundular. Netice alamadılar. Bundan sonra da diyorum ki hangi hesabı yaparsanız yapın onun üzerinde Allah'ın hesabı var. Hangi tuzakları kurarsanız kurun, tuzakları kuranların en hayırlısı Allah'tır, ondan daha güzeli yoktur ve biz ona inanıyoruz ve onun yolundan gidiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar geçmiş olsun diliyorum, acil şifalar diliyorum. Zaten sıhhatine kavuşmuş durumda. Bundan sonra da Rabbim onu korusun."

-"Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü hasbi değil hesabidir"

Türkiye'nin gündeminin sürekli değiştiğini belirten Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara’dan İstanbul’a doğru yürüdüğünü anımsattı.

Bozdağ, adalet ve hakkın yüce değerler olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Yüce değerleri kim istismar ederse o değerler, önce onu istismar edenleri çarpar. Adalet değerini Cumhuriyet Halk Partisi bugün istismar ediyor. Yürüyüş bir istismar yürüyüşüdür, hasbi, samimi bir yürüyüş değildir, hesabi bir yürüyüştür. Sayın Kılıçdaroğlu’nun aradığı adalet değildir. Adaletin aranacağı yer bellidir. Yasal ve meşru mercilerde adalet aranır. Bizim hukukumuzda da bunun olduğu yer mahkeme kararıyla ilgiliyse itirazdır, istinaf yoludur, temyiz yoldur, bireysel başvurudur, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitmektir, bunun dışında hiçbir yol meşru ve yasal değildir."

Türkiye'yi yönetenleri itibarsızlaştırmak için uluslararası alanda FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerinin yürüttüğü kirli kampanya olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye karşıtlarının da dahil olduğu bir kampanya var ve 'Türkiye'de adalet yok' mesajı vermek suretiyle böyle bir algı oluşturarak Türkiye aleyhine yürütülen kirli ve karanlık kampanyalara Türkiye’den destek atmak ayıptır, ayıp. Bir ülkenin aleyhine başka ülkelerde yürütülen kirli kampanyalara Türkiye'nin ana muhalefeti omuz vermez, vermemelidir. Ben şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’na bu soruyu da soruyorum: FETÖ terör örgütü bu yürüyüşün neresinde? Başında mı, içinde mi, ortasında mı, neresinde? Akıl danıştıklarının arasında mı yoksa istişare ettiklerinden birisi mi, yoksa talimat verenlerden birisi mi, yoksa gönüllü katılanlardan birisi mi? Hangisi? Bunu da açıklaması lazım. PKK terör örgütü açıklama yapıyor, 'Çok iyi bir iş yapıyor' diye. PKK’nın uzantısı olan siyasi parti de 'Kandıra'dan itibaren biz de buna katılacağız.' diyor. Bir yandan PKK’nın talimatı var, öte yandan çok görülüyor FETÖ var, öte yandan başka şey var. Ben de diyorum ki bu yılanlarla aynı torbaya giren, bu yılanların zehrinden kendisini kurtaramaz. Terör örgütleriyle siz eğer aynı istikamette işler yaparsanız, bu millet size de en büyük cevabı verir."

- "Yolda bir sürü yalanlar söyleniyor"

"Yolda da bir sürü yalanlar söyleniyor" ifadesini kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı, hükümet ve yargıya talimat veriyormuş. Ben merak ettim Adalet Bakanıyız ya, yav çok büyük bir laf ediyor ana muhalefetin lideri, acaba nasıl müdahale edilmiş? 'Elimde belgeler var.' diyor. 'Ben bunu ispat edersem istifa eder misiniz?' diyor. 'Ben ispat edemezsem istifa ederim. Çünkü ben namuslu ve şerefli bir adamım.' diyor. Ertesi gün belgeleri açıkladı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazdığı suç duyurusuna ilişkin bir yazıyı delil olarak gösterdi. İstifaya çağırdı.

Açıkladığı belge kendini yalanlıyor. Yargıya müdahale dediği belge, yargıya her vatandaşın yaptığı şikayet dilekçesi, suç duyurusu, ihbar neyse onun gibi Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılmış bir suç duyurusundan ibarettir. Ankara Cumhuriyet Savcılığı da soruşturma yapmış, takipsizlik kararı vermiş. Nasıl bir talimat ki Cumhurbaşkanı talimat veriyor, savcılık, dava açmaya gerek yok diye takipsizlik kararı veriyor. Kendisini yalanlıyor bu belge. Ben buradan diyorum ki madem namuslu ve şerefli bir adamım diyorsun, kendi ortaya koyduğun belge seni yalanlayan bir belge oldu. O zaman namuslu ve şerefli bir adamın yaptığını yap, istifa et. Doğrusu o ama onu yapmıyor."

- "Sayın Kılıçdaroğlu lütfen elinde ne varsa ortaya koy"

Kılıçdaroğlu'nun CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ceza alacağının önceden belli olduğuna yönelik iddialarına değinen Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Güya Sayın Berberoğlu'nun ceza alacağı, hatta ne kadar ceza alacağı belliymiş de cezaevinde ona göre önceden hazırlık yapılmışmış. Bu çok büyük bir iddia. 'Ben öyle duyum aldım.' diyor. Her duyduğunu söylemek insana yanlış yaptırmak için yeter, hata yaptırmak için yeter, yoldan çıkarmak için ona yeter bu. Sayın Kılıçdaroğlu belli ki ya her duyduğunu doğru kabul edip konuşan adam ya da bile bile yalanla iftirayla Türk halkının aklını karıştırmak için çalışan adam. Böyle bir şey olur mu? Ben buradan tekrar çağrıda bulunuyorum: Böyle bir şey varsa Sayın Kılıçdaroğlu lütfen elinde ne varsa ortaya koy, iftira yapma, açıkça ortaya koy, 'Böyledir, ben ana muhalefetin lideri olarak elimdeki belgeleri ortaya koydum, Adalet Bakanı gereğini yapsın, hükümet gereğini yapsın.' de bizi sıkıştır."

Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kılıçdaroğlu, 'Ben açıklayacağım, elimde belgeler var.' diyor açıklamıyor. Yani FETÖ'cülerin iftirasında olduğu gibi bu darbeye, 'kontrollü darbe' diyor ve FETÖ'nün avukatlığını yapıyor, 'Elimde belgeler var.' diyor, 'Açıklarsam yer yerinden oynayacak.' diyor. Hala açıklamıyor. Ben diyorum ki ya Sayın Kılıçdaroğlu, senin elini tutan mı var? Senin ağzını kapatan mı var? Niye açıklamıyorsun? 'Falan iş var, elimde belge var, açıklarsam yer yerinden oynar.' diyor, atıyor iftirasını, sonra o iftiranın iftira olmadığını, gerçek olduğunu ortaya koyacak belgelerim, delillerim var diyor, onların hiç birisini açıklamıyor. Böyle bir şey olur mu? Onlarca böyle konuşması var. 'Açıklarsam yer yerinden oynar.' Açıklamazsan namertsin. Yer yerinden oynuyorsa oynasın."

(Bitti)


AA

Türkiye Haberleri

Yollarda Tehlike Kol Geziyor! Kime Neden Ceza Yazıldı? İşte Cevabı
Ekmek Tüketiminde Dünya Şampiyonu: Türkiye!
Hakkari'de son depremler 7 büyüklüğünde depreme işaret ediyor