KOCAELİ (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hollanda ile yaşanan krize ilişkin, "Oradaki vatandaşlarımızın üzerine polisleri, köpekleri salması bir ülkenin bakanının konsolosluğuna gitmesini engellemesi... Bu ilkellik. Ortaçağ anlayışının 21. yüzyılda faşist bir uygulamayla ortaya çıkmasından başka hiçbir şey değil. Hollanda'ya bu bir şey kazandırmaz. Türkiye devletinin büyüklüğüne, Türk milletinin asaletine de zarar vermez." dedi.
Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki bir otelde gazetecilerle bir araya gelen Bozdağ, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bozdağ, Hollanda Başbakanının yaptığının "bir çocukluk olduğunu" ifade ederek, bir ülke başbakanının kendi ülkesini, milletini küçük düşüren, hem halkı hem de dünya milletleri nezdinde itibarsızlaştıran uygulamanın altına imza atmaması gerektiğini söyledi.
Hollanda Başbakanının böyle bir uygulamanın altına imza attığını ifade eden Bozdağ, hem Hollanda anayasasını hem insan hakları sözleşmelerini hem demokrasiyi hem hukukun evrensel ilkelerini hem de Viyana Sözleşmesini ayaklar altına alan uygulama yapıldığını kaydetti.
Bozdağ, ifade ve seyahat hürriyetiyle toplanma hakkının çiğnendiğini dile getirerek, "Avrupa ülkeleri bu büyük hak ihlalleri karşısında, Avrupa medeniyetinin üzerinde yükseldiği değerlerin katledilmesi karşısında, insan haklarının ayaklar altına alınması karşısında maalesef sessiz kaldı. Ben beklerdim ki hep beraber 'Hollanda Başbakanı yanlış yapmıştır. Hollanda hükümetinin uygulaması kabul edilemez. İnsan haklarıyla bizim demokrasi standardımızla bağdaşmaz. Bu yanlışlıktan hükümet derhal dönmeli.' Böyle bir açıklama olmadı. Hiç kimseden olmadı." şeklinde konuştu.
- "Avrupa'da yükselen ciddi bir ırkçılık var"
Avrupa'da yükselen ciddi bir ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve Türkiye karşıtlığı olduğunu anlatan Bozdağ, bunun büyük bir hastalık olduğunu vurguladı.
Bu hastalıklara karşı Avrupalı siyasetçilerin mücadele etmesi gerektiğini belirten Bozdağ, Hollanda, Almanya, Avusturya dahil pek çok batılı ülkenin ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı gibi hastalıklara prim veren tutumlar sergilediğini söyledi.
Bozdağ, böyle devam ederse bu aşırılıklar nedeniyle Hollanda Başbakanının kendisinin konuşamayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu hastalıkların olduğu toplumlarda huzur, barış, güvenlik, özgürlük hiçbir şey uzun ömürlü olamaz. Onlar adına da üzülüyorum. Hollanda vatandaşlarına da çağrıda bulunuyorum. Bu ırkçılıklara karşı sesini yükseltemeyen başbakanlar değil sesini yükselten idareciler bulun ve siz sesinizi yükseltin. Eğer yükseltmezseniz o Wilders denen ırkçı ve onun etrafında toplanan ve ondan korkup Wilders'ten daha fazla ırkçılık yarışına girenler Hollandalıların huzurunu, barışını, güvenliğini ileride bugünkünden daha fazla tehdit edeceğinden hiç şüphem yoktur. Oradaki vatandaşlarımızın üzerine polisleri, köpekleri salması bir ülkenin bakanının konsolosluğuna gitmesini engellemesi... Bu ilkellik. Ortaçağ anlayışının 21. yüzyılda faşist bir uygulamayla ortaya çıkmasından başka hiçbir şey değil. Hollanda'ya bu bir şey kazandırmaz. Türkiye devletinin büyüklüğüne, Türk milletinin asaletine de zarar vermez. Türkiye büyük devlettir, Türk milleti büyük millettir, böylesi çocukluklar karşısında çocuklara hangi muamele yapılırsa o muameleyi yapıp yoluna devam edecektir. Hollanda'nın bunu öğrenmesinde fayda var."
- "Bilgisizliklerle bu değişim birleşince ortaya kötü bir fotoğraf çıkıyor"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Trabzon'da yaptığı açıklamaya da değinen Bekir Bozdağ, yapılanın talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi.
İslam literatüründen bazı kavramlar kullanırken siyasetçilerin dikkatli olması gerektiğini aktaran Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bunun hassasiyetlerine ve diğer dinin verilerine, değerlerine, kabullerine, retlerine dikkat etmesi lazım. Maalesef Sayın Baykal'ın yaptığı bu açıklama İslam'ın ve Müslümanların kabul ettiği peygamberlik anlayışıyla da bağdaşır bir yaklaşım değil. Keşke bir ilahiyatçıya sorsa söylediği sözün ne anlama geldiğini bir müftüye sorsa ona doğru cevapları verirler. Bunun bir saygısızlık olduğunu, peygambere hürmetsizlik olduğunu ve İslam'ın peygamberle ilgili bakışına uymadığını kendilerine söylerler. Geçenlerde de İzmir Barosu bir video hazırladı ve yayınladı. Orada da Hz. Adem ve Hz. Havva üzerinden bir anlatım yapıldı. Bu da cahilliğin baro eliyle dışa vurumundan başka bir şey değil. Daha sonra da Sayın Kılıçdaroğlu da 'İslam'da da bu caiz değildir' anlamında bir şeyler söyledi. CHP'yi bu sistem değiştiriyor ama bilgiyle değiştirmesi daha temenni ettiğimiz bir şey. Maalesef din hakkındaki yanlış, eksik bilgiler ve bilgisizliklerle bu değişim birleşince ortaya kötü bir fotoğraf çıkıyor. Sayın Baykal'a ve CHP'lilere tavsiyem, dinle ilgili konuşurken keşke uzmanlara sorup oradan görüş alıp konuşsalar hem kendileri hata etmezler hem de yapmak istemedikleri bir saygısızlık fotoğrafıyla karşı karşıya kalmazlar."
(Sürecek)
AA