GAZİANTEP (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, arabuluculuk sistemine ilişkin, "İşçi-işveren uyuşmazlıklarında eskiden ihtiyariydi. Şimdi zorunlu hale getirdik. 6 aylık bir modeli incelediğimizde, 104 bin dava açılmışken, bu sene 24 bin küsur dava açılmış mahkemede aynı zaman diliminde, 6 ayda." dedi.
Kanal 24 televizyonunda canlı yayında soruları yanıtlayan Gül, arabuluculuk sitemiyle yargının yükünü azalttıklarını söyledi.
Gül, vatandaşların davaların uzun sürmesiyle ilgili kaygıları olduğunu belirterek, "Ben de bir avukat olarak müvekkillerime en çok anlatmakta zorlandığım 'davaların ne zaman biteceği, önümüzü görelim' sorularıydı. Bizim temel hedefimiz, güven veren adalet sistemini tesis etmek. Önümüzdeki dönemde de güven veren adaleti tesis edeceğiz." dedi.
Özellikle FETÖ'cülerin tasfiyesiyle bu konuda önemli adımlar atıldığını vurgulayan Gül, yargıya güven ve yargının iş yükünün azaltılmasının en önemli iki başlıkları olduğunu kaydetti.
Gül, Yargıtay'ın iş yükünün azaltılması konusunda da önemli mesafe katettiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bunu daha da geliştirecek, uygulamadaki aksaklıkları giderecek düzenlemeleri yapacağız. Bir diğer husus da arabuluculuk getirdik. İşçi-işveren uyuşmazlıklarında eskiden ihtiyariydi. Şimdi zorunlu hale getirdik. 6 aylık bir modeli incelediğimizde, 104 bin dava açılmışken, bu sene 24 bin küsur dava açılmış mahkemede aynı zaman diliminde, 6 ayda. 75 bin dava mahkemenin önüne gelmemiş, anlaşmışlar. Yüzde 70'lik anlaşma oranı var. 3, 5, 10 sene sonra alacağı parayı hemen alıyor. Alın teri kurumadan. Bu sistemi başarıyla uyguladık. Bu mahkemelerin iş yükünü azaltıyor. Dosyalar azaldıkça mahkemeler 8 ay sonrasına değil 1 ay sonrasına gün verecek.Vatandaşlarımız davalarını daha erken bitirecek. Bunu işçi-işveren için yaptık. 6 ay izleyelim dedik. İzledik, başarıyla uygulanıyor. Eksiklerimizi de takip ettik. Bundan sonra amacımız, ticari uyuşmazlık davalarına da arabuluculuğu getirmek. Alacak verecek davaları var. Mahkemeye gidiyor faiz biniyor. Biri ödemek istiyor, biri ödeyemiyor. Mahkeme sonuçlanmadan da ödeyemiyor. Dolayısıyla diğer alternatif yolları da genişletmeye çalışıyoruz."
- "Yargıda hedef süreler belirledik"
Yaptıkları çalışmalarla iş yükünün azaltılıp, yargıya güvenin de artırılacağının altını çizen Gül, şöyle konuştu:
"Vatandaş, davasını açıyor ne zaman biteceğini bilmiyor. Biz yüzlerce dava konusu belirledik. Hedef süreler belirledik. Yargıda hedef süre anlamında. Vatandaşa not vereceğiz. Ey vatandaşım senin açtığın dava 8 ay sonra bitecek. Ben bunu devlet olarak taahhüt ediyorum. En geç 15 ay sonra davam bitecek diyecek, önünü görecek. 8 ay bir gün geçti. Bakanlık, HSK takip edecek, niye dava bitmedi. Yargı adil, hızlı karar verecek. Vatandaşlarımızın yargıya güveni artacak. Biz dersimize çok iyi çalıştık. Seçim sonrası hükümetimiz tüm bu reformları hayata geçirecek."
Gül, adliye personelinin özlük haklarında iyileşmeler yaptıklarını anımsatarak, yeni alınacak 15 bin personelin başvuru sürelerinin bittiğini kaydetti.
- FETÖ ile mücadele
FETÖ ile mücadele konusuna da değinen Gül, şunları kaydetti:
"Bugün 'FETÖ'nün siyasi ayağı nerede' diyenler, bunların dershaneleri kapatılırken, bunların gazeteleri kapatılırken, televizyonları kapatılırken, bankaları ya da kurumları kapatılırken kim, hangi siyasiler oraya gittiyse destek için siyasi ayağına baksınlar. Burada FETÖ ile mücadele eden bir tek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan iken kendi içimizde bile dershane meselesinde o zaman olayı tam anlayamadan, o sürede Cumhurbaşkanımız tek başına mücadele etti ve hala ediyor. Bu konuda mücadele 40 yıllık bir örgütle 'iki yılda yaptık, ettik, hepsi deşifre oldu, bitirdik şeklinde bir anlayış FETÖ ile mücadeleyi zaafiyete uğratır, sadece FETÖ değil, diğer örgütlerle de. Dolayısıyla bu mücadele kararlı, sistematik şekilde devletin tüm kurumlarıyla devam etmesi lazım. Bu nedenle 24 Haziran'da AK Parti'ye verilen her oyun anlamı çok büyük. AK Parti zaten oy almazsa, oyu azalırsa kimlerin sevineceğine bakarsak Kandil'e, FETÖ'ye, vereceğimiz her oyun AK Parti'ye, Cumhurbaşkanımıza ne kadar anlamlı olduğunu gösteriyor."
(Bitti)
AA