Allah her nimeti kendi değeri, faydası ve güzellikleri ile yaratmıştır. Canlıları tanıyabilmek için duyu organlarımızı, sevmek için kalbi, merhamet için vicdanı vermiş. Mevsimler oluşmuş iklimsel anlamda. Her mevsimin muhteşem bir sunumu vardır. Huzur verir, lezzet verir ve heyecan verir yaşama. Sonbahar bitkilerin rengârenk güzelliği, rüzgârın armonisi insanoğlunu mest etmektedir. Havanın serinliği, yağmur damlaları yaklaşan kış mevsiminin zümrüdü kar yağacağının müjdeleyicisidir insanlara.
Ülkemizde mevsimin güzellikleri ile pandemi burukluğu içinde de olsa sabırla ve inançla yaşam devam etmektedir. Aylardan kasım ayını idrak ediyoruz an itibari ile. Bu ayın önemli günlerinden biriydi 24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmen, ülke insanı için umut demekti, güven demekti, büyümek, kalkınmak ve güç demekti, gelecek nesillerin inşası demekti. Peygamber mesleği ve kutsallığı bilinci ile anılmak, hatırlanmak, heyecan ve duygu yüklü anılarla. Herkes bu günü konuşup övgü dolu sözcüklerle selam gönderecekti eli öpülesi öğretmenlere. Gözler ekranlarda öğretmenler için bir çift güzel söz, vefa ve saygı beklenirdi, gelenek böyleydi. Nasıl ki mevsimlerin güzellikleri olduğu kadar elbette zahmet ve meşakkatleri de vardır. İnsanın da hayırlı ve güzellikler sunan iyileri olur. Tam zıddı kötümser ve huzur bozucu olanların varlığı da bir gerçektir. Öğretmenler kendilerine armağan edilmiş günde hakaret edilecek bir konuşmanın yapılacağını beklemiyordu. Ülkeyi yönetmeye talip bir genel başkan çıktı, hem de millete ait meclisin grup toplantısında öğretmene öfke kustu. Zatı muhteremin acaba ruhsal hezeyanı için olması gereken yer, bir Ruh sağlığı kliniği mi olmalıydı? Dinleyen halk şokta. Öğretmenler sanki buz kesti, donup kaldılar. Ben hala Cumhurbaşkanına sahip çıkan onun peşine takılan öğretmene öğretmen demen…! Bu neyin kafası, bu ne hadsizlik..! Bu söz bütün öğretmenleri rencide ve rahatsız etti. Öğretmenin kimi sevdiğine, kiminle olacağına sen mi karar vereceksin? Bir öğretmen olarak meslektaşlarım adına, bu kişi için cevap vermeye değer mi değmez mi kararsızlığında kaldım. Ciddiye alıp, yazmalı mıydık, konuşmalı mıydık, yoksa zaman kaybı mı olurdu? Zorlanıyordu akıl sahibi insan. Karşında ki depresyon ve mitonami içinde, akıl sahibi olsa on seçimden birinde tercih edilip halkın sevgisini kazanırdı. Yazmasak tepkisiz kalsak kendimize ve meslektaşlarımıza saygısızlık olacaktı.
Kimden bahsettiğimi okurlarım tahmin etti kolayca. Evet, evet aynı kişiden bahsediyoruz. Okyanus ötesinden küresel kovboyun ülkesinde kurgulanmış, programlanmış ve mesih kuryesi ile paket olarak teslim edilmiş. Genel başkanın koltuğuna uçkur tuzağı neticesinde oturtulan öğretmenlere gününde hakaret savuran bay genel müdür. Alışkındı bu millet onun ne kadar çapı olduğuna ve akılının geliş gidişlerine, şahitti yıllardır. Etrafındaki şak şakçı vekiller de aman gün bugün zamanı değerlendirelim bize ne ülkeden, milletten hizmetten anlayışındalar. Vekillik ve nemalanmak yeter bu âlemde sefahate devam. Televizyon ekranın sağ üst köşesinde çok güzel bir slogan var bu günlerde, özü sözü İNSAN. Öğretmen insan aradı; sözü doğrulama adına. Bu kişilikte, nerede? Emaresi bile yok.
Bizle olmayana öğretmen demem, bizle olmayana sanatçı demem, bizle olmayana sporcu demem. Eee..! Başka derdin bay genel müdür. Sayın genel başkan öğretmenler ve ülkenin insanları sizden özür bekliyor. Yok diyorsanız eğer size lider özelliklerini hatırlatırız;
Lider, olmak ülkesine, bayrağına milletine aşk ile hizmet etmekle olur.
Lider, tüm vatandaşlarını sevmekle, kucaklamakla, birleştirmekle, sahiplenmekle, adaletli olmakla olur.
Lider, sorun olmakla değil çözüme katkı sunmakla, olumlu ve büyük düşünmekle olur.
Lider, kendi ülkesi için, ümmet ve insanlık için az uyuyup, çok çalışmakla olur.
Lider, dostuna güven ve umut, düşmanına karşı dik duruş ve korku salmakla olur.
Lider, milletini ve ülkesini bölücü, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici bir dili kullanmaz.
Lider, neslin yetiştirilmesi için emanet edilmiş öğretmenlere öfke patlaması yaşayan psikopat hırçınlığında asla olamaz.
…
Nesli emanet etmiş olduğunuz öğretmenleri ; ayrıştırmadan, fedakârlığından, kutsallığından dolayı alkışlatman gerekirdi. Bu öfken senin ağırlığının ve çapının ispatı olmuştur. Çünkü öğretmen insan karakter analiz uzmanıdır aynı zamanda. Bunu bilmiyor olabilirsin. Yanındakiler de senden daha çapsız bir grup üyesi demek ki. Bu millet gereksiz olanları puanlama ile karne performansına değersiz notu olarak vermiştir yıllarca. Bu konuşmanızı tarihe not olarak kaydetmiştir.
Özellikle bugünden sonra öğretmenler başta olmak üzere insanımızın size cevabı, her seçimde olduğu gibi ‘’başka kapıya git’’ olacaktır.
Ülkenin öz değerlerine, millî ve manevi değerlerine sahip çıkarak halkın huzuruna çıkmanızdır tavsiyemiz.
‘’İnsan adam olamayınca, adamlık insana zor geliyor.’’