Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yapılan istihbarat çalışmasında kendisini sözde DEAŞ terör örgütü Türkiye emiri olarak ilan eden Mahmut Özden'in kendi mahallesinde terör örgütü adına kanton ilan ettiğini ve etrafında topladığı örgüt üyeleri ile terör örgütünden aldığı emirle Suriye'de bölücü terör örgütü PKK'nın elinde bulunan DEAŞ'lıları kurtarmak için eylem hazırlığında olduğu bilgisine ulaştı.
Polis bu bilgi üzerine savcılıktan alınan izinle örgütü teknik ve fiziki olarak takip etmeye başladı. Yapılan takip sırasında Özden'in aynı zamanda kendisini kadı ilan edip mahallede terör örgütü üyeleri arasındaki ihtilafları da mahkeme kurup sözde çözdüğü belirlendi.
Ayrıca mahallede DEAŞ'ın kurallarına uymayan vatandaşları önce uyarıp daha sonra da cezalandırdıkları, tehdit ettikleri hatta bir vatandaşın kulağını kestikleri belirlendi.
Polis yaptığı çalışmada zanlıların milletvekilleri, üst düzey bürokrat ve iş insanları, turist kafileleri ve savcıların kaçırılarak esir alınması, çarşı ve mahalle bekçileri ile polis memurlarına yönelik saldırı yapılması ve stratejik öneme sahip yerlere yönelik eylem planlaması içerisinde oldukları tespit etti. Bu sırada terör örgütü DEAŞ'ın Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile bazı dernek, kuruluş ve siyasi önemli kişilere yönelik eylem arayışı içerisinde olduğu yönünde elde edilen istihbari bilgiler üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce çalışma başlatıldı.
Bu kapsamda örgüt üyesi Hüseyin Sağır, AK-47 marka uzun namlulu silah ve 5 şarjör ile İstanbul'da yakalandı. Çıkarıldığı mahkemece 18 Ağustos'ta tutuklanan Hüseyin Sağır'a eylem talimatı verdiği değerlendiren DEAŞ'ın sözde Türkiye emiri Mahmut Özden (47) 20 Ağustos'ta Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Yeşilbağlar Mahallesi'nde Adana polisi tarafından gözaltına alındı. Özden, 31 Ağustos'ta sevk edildiği adliyede tutuklandı. Daha sonra Özden'in oğlunun ve fedaisinin de aralarında bulunduğu 5 kişi yakalanıp tutuklandı.
Bomba kitabevinden çıktı
Adana polisi bu olaydan sonra da zanlıları takibe devam etti. Yapılan takip sonucunda örgüt üyelerinden Salih K. isimli şahsın açtığı ve örgüt üyelerinin toplantı yeri olarak kullandığı kitapevinde bomba olduğu bilgisine ulaşıldı. Bu bilgi üzerine polis örgüt üyelerinin çok tehlikeli olmaya başlaması ve eylem yapma ihtimali arttığı için 8 Kasım sabahı eş zamanlı olarak Adana ve Muğla'da operasyon yaptı. Yapılan operasyonda Salih K.'nin de aralarında olduğu 19 zanlı yakalandı. Salih K.'nin kitabevinde yapılan aramada ise 500 gram bomba ele geçirildi. Bombayı terör ekibinin bomba köpeği buldu.
Beşiktaş'taki bombayla aynı
Polis ekipleri ele geçirilen bombayı incelemeye aldı. Yapılan incelemede bombanın TNT RDX karışım olduğu belirlendi. Polisler daha önce bu bombanın İstanbul'da Beşiktaş Stadı önündeki ve Güngören'deki bombalı saldırıda kullanıldığını de belirledi. Bu saldırıları PKK gerçekleştirmiş ve çok sayıda polis ve sivil şehit olmuştu.
Kimyasal bir patlayıcı olan TNT, yaygın olarak bomba, mayın ve torpidolarda patlayıcı madde olarak kullanıldığı, RDX'in ise C4 ve semtex gibi plastik patlayıcıların ve kompozit harp başlığının içeriğinde bulunduğu, laboratuvar ortamında üretildiği öğrenildi. Terör örgütlerinin son yıllarda TNT'yi daha etkili olması için RDX karıştırdıkları öğrenildi.
Polisin yaptığı bu operasyonda baş şüphelinin Mahmut Özden olduğu ancak İstanbul'daki soruşturmada tutuklu olduğu öğrenilirken, zanlıların bombalı eylemi, canlı bomba olarak yapacakları değerlendiriliyor.
Gözaltına alınan 19 zanlı adli tıp biriminde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra tekrar sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.