“Cahiller Kitabı” yazarlarından Jhon Lloyd ve Jhon Mitchinson “Afilli Lügat- Hayli İlginç Bir Aforizma Kitabı” adlı bir kitap kaleme almışlar yeni elime geçti. Kitabın kapağı da içeriği de gerçekten afilli..
Stephen Fry kitabın önsözünde “ İnsanlar bazen beni çok şey bildiğim için suçlar. Suçlayıcı bir edayla “Stephen, çok şey biliyorsun” derler. Bu durum, üzerinde çok az kum tanesi bulunan birine kumla dolu olduğunu söylemek gibidir. Yeryüzündeki devasa kum miktarını göz önünde bulundurduğumuzda böyle bir insanın üzerinde neredeyse hiç kum yoktur. Bizim üzerimizde de hiç kum yoktur. Hepimiz cahiliz. Bırakın ziyaret etmeyi, varlığını bile tahmin bile edemeyeceğimiz bilgi kumsalları, çölleri ve tepecikleri var.” Diyerek aslında kitapla ilgili yeterince tiyo veriyor bize.
“Afilli Lügat” toplum tarafından bilinen birtakım bilgilerin aslında kesin doğru olamayabileceğini gözler önüne seriyor.
Kitabın içeriğinde Türk toplumunun da ilgisini çekebilecek Türk yazarlardan alıntıların yapıldığı kısımlar yer alıyor.
Son günlerde bu kitabı okuyorum. Gerçi kitap yukarıdaki önsözünden de anlaşılacağı üzere baştan başlayıp sonuna kadar okunacak bir formatta hazırlanmamış. Bir sözlük olarak yazılmış, ancak bildiğimiz sözlüklerden farklı, daha çok bazı kavramlar hakkında söylenen ilginç sözlerin not düşüldüğü bir eser.
Demokrasiden sinemaya, lahanadan liderliğe, öbür dünyadan gazeteciliğe, kaderden kadına, reklamdan sabıra, kitab-ı mukaddesten ateizme, atomdan zerreye kadar aklınıza gelebilecek pek çok şey kitabın konusu olmuş.
Kitapta bu kavramlar hakkında şöhretli kişilerin söylediği “Beylik” sözler, ilginç tanımlamalar yer almış.
Çoğu da absürt tanımlamalar benzetmeler içeriyor.
Şöyle kitabın ortasından birkaç kavramı sizlerle paylaştığımda aslında ne demek istediğimi daha iyi anlatabileceğim sanırım.
Soren Kierkegaard düşünce özgürlüğünden bahsederken ilginç bir noktaya işaret eder; İnsanlar düşünce özgürlüğünden yararlanmazlar. Bunu telefi etmek için de konuşma özgürlüğü talep ederler.
Woody Allen bilgiden alınan nasibi ise “ Kimileri bilgi nehrinden kana kana içer, kimileri ise yalnızca ağzını çalkalar. “ şeklinde tanımlar.
Winston Churchıll pek çok siyasinin sözlerim çarpıtıldı mealini şöyle açıklar “ Hayatımda sık sık tükürdüğümü yalamak zorunda kaldım ve itiraf etmeliyim ki bu benim için hayli doyurucu bir beslenme şekli oldu. “
Otto Von Bismark niyetlerle gerçekleri anlatırken prensip meselesini odağına alır; bir şeyi prensipte kabul ettiğinizi söylediğinizde onu uygulamaya koymaya hiç niyetiniz olmadığını kastedersiniz.
Jean Kerr yoksullarla zenginlerin mutsuzluk skalasını şöyle ifade eder; Mutsuz bir yoksulun durumunun mutsuz bir zenginden daha iyi olduğunu anlamıyor gibisin. Yoksulun umudu vardır. Paranın işe yarayacağını sanır.
Evet kitapta bunun gibi yüzlerce binlerce deneyimlerden yola çıkılarak söylenmiş sözler var…İlginizi çekebilir…