İstanbul Başakşehir disiplinli bir takım. Maç başladıktan sonra Torku Konyaspor’un etkili olabilecek oyuncularını kilitlemeye yönelik sıkı bir alan savunması yaptılar. Traore ve Holmen’in rahat oynamasını engelleyip kanatları kullanarak kullanarak Konyaspor’a dakika dakika daha fazla hissedilen sinsi bir baskı kurdular. Holmen çok pas hatası yaparken savunma ve orta sahadaki oyuncular Meha’yı kullanmayı beceremeyince ev sahibinin işi bira daha kolaylaştı. Boş alanlara kaçmayan, top istemeyen Meha da bir kaç haftadır süren kötü futbolunu sürdürdü.
Net pozisyonları olmasa da 28. Dakikada en iyi yaptıkları işlerden biri olan serbest vuruş organizasyonunda adam paylaşımı hatası yapan Konyaspor savunmasına ders verdiler. Aykut Kocaman 1-0 geriye düştükten sonra rakibi tartmaya dönük oyun tarzını bıraktı.
Devre arasında yayıncı kuruluş oyuncuların vücut ısılarından yola çıkarak atak yönlerini gösterdi. Meha’nın Mehmet Uslu’nun önündeki bölgeyi boş bırakması nedeniyle Başakşehir’in orayı daha çok kullandığı açıkça görülüyordu.
Kocaman, gol bulamayacağını anlayınca bir diğer etkisiz oyuncu Bajic ile birlikte sarı kartı olan Traore’yi oyundan alıp orta İnceman ve Ömer Şişmanoğlu’nu oyuna aldı ama istediği düzeni kurmaya fırsat bulamadan kalesinde ikinci golü gördü.
Konyaspor’da bu maçta bir şeyler vardı. Bir tane net pozisyon olmadan maçı bitirdiler. Konsantrasyonu da kaybedince 4-0 normal bir skor oldu. Takım iyi oynarken ve Holmen kademesine girerken göze batmayan Mehmet Uslu’nun takıma ne kadar zarar verebileceği de anlaşıldı. Devre arasında mutlaka transfer yapılacak bölge belli oldu.
Galatasaray maçından sonra sezonun en kötü futbolu oynayan Konyaspor iyi bir soğuk duş aldı. Üç galibiyet alındı diye UEFA sloganı atmanın ne kadar yanlış olduğunu da görmüş olduk. Hayırlısı olsun.
Yol kazası diyelim ve geçelim.