Beka sorunu var diyorlar. Evet gerçekten de beka sorunumuz vardır ülke olarak, devlet olarak ve millet olarak. Ama şahsi kanaatim o dur ki beka sorunumuzun kaynağı ABD, İngiltere, Yunanistan ve diğer işgal niyetli güçler değildir.
Bir milletin toprakları işgal edilebilir, ama bu esaretten milletler kurtulmuştur, kurtulma ihtimali her zaman için vardır. Ancak, bir ülkenin fertlerinin zihinlerini işgal ederseniz, ahlaklarını ve örflerini elinden alırsanız, işte o zaman hem toprağı işgal etmeye ihtiyacı kalmaz düşmanın hem de ülke işgal edilse bile kurtulma ihtimali milyonda bire kadar düşer.
Konya’da doğdum ve Konya’da yaşadım, yaşıyorum. Elhamdülillah topraklarımız işgal edilmedi ama yaşadığım 40 yıl boyunca zihinlerimizin, milli karakterimizin ve ahlakımızın nasıl işgal ve iğfal edildiğini görüyorum maalesef.
Sokaktaki her insanımız kendini Müslüman-Türk tanımlamasına sokar. Ama ne Türk Milleti’nin örfü, ne de İslam Dini’nin yaşam şekli, emir-yasakları, sokaklarımızda gezen kadın ve kızlarımızın bu şekilde açık-saçık ve dar giyinmesini açıklayamaz.
Şehrimizin ileri gelenlerinin ise nedense gündemine hiç gelmiyor bu sıkıntı. Durmadan “Konya sanayisi gelişiyor, Konya marka değer oluyor” gibisinden sloganik söylemler almış başını giderken, geleceğin annesi olacak, bu vatana-millete yeni nesiller yetiştirecek olan kadın ve kızlarımızdaki ahlaki çöküntü, kimsenin gündemi olmuyor, çare bulunması gereken bir yara olarak kabul edilmiyor, gündeme getirilmiyor. Konya sanayisi büyüyor, evet büyüyor, Allah’ın lanetlediği ve mahvederim dediği faizle büyüyor, borçların ödenmemesi veya liğme liğme ödenmesiyle büyüyor, yansıması lüks, israf ve saltanat olarak büyüyor.
Herneyse, konumuza dönelim. Hangi sivil toplum örgütü veya devlet kurumu bu işe el atacak bilmiyorum ama S-400’lerden, petrol ve doğalgazdan daha büyük olması gereken sorunumuz, ülkemizi emanet edeceğimiz gençlerimizin ahlaki çöküntü sorunu olması gerekmektedir. S-400 alırsınız, kendi silahlarınızı da üretirsiniz, ekonominiz de dünada ilk 5’e 10’a girebilir ama siz Müslüman-Türk karakterini bıraktığınız zaman, bu ülke bizim Türkiye’miz olmaktan çıkar.
“Cehennemliklerden kendilerini henüz dünyada görmediğim iki grup vardır: …… İkincisi, GİYİNMİŞ OLDUKLARI HALDE ÇIPLAK GÖRÜNEN ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesafeden hissedilen kokusunu bile alamazlar” (Müslim, Cennet 52, 53, Hadis No: 2857)
“Ümmetimin son zamanlarında açık ve çıplak kadınlar bulunacaktır. Siz onları lanetleyin. Çünkü onlar, mel’un kadınlardır” (Taberani, Mu’cemu’s Sağir)
Yorumları okuyucularıma bırakıyorum...