Ahlak'ın ve vicdanın koruyamadığı değerleri kanunlar koruyamaz...

Fahri Kubilay

Önceki yıllarda olduğu gibi geçtiğimiz haftalarda da Tarım ve Orman Bakanlığı, bazı gıdalarda yapılan denetim sonucu, taklit ve tağşiş yapan, yani gıdada sahtekarlık yaparak tüketiciyi aldatan, sağlığını tehdit eden, haksız kazanç elde eden firmaların listesini yayınlayarak teşhir edilmesini sağladı.

Bu işlem sonucunda da neler yiyip içtiğimizin farkına vardık.

Bakanlığın açıklamasına göre, uygulamanın başladığı 2012 yılından bugüne kadar bin altı yüz küsur firmaya ait üç bin beş yüz küsur parti ürün taklit ve tağşişli olduğu için teşhir edildi.

Zeytinyağı diye yüksek fiyatlara alıp tükettiğimiz ürünün aslında çok ucuza imal edilen; pamuk, aspir, kanola gibi yağlar olduğunu öğrendik.

“Yüzde yüz dana etinden yapıldı” diyerek reklam edilen   bizim de öyle zannettiğimiz sucuklarda; kanatlı eti, domuz eti, at eti gibi etlerin bulunduğunu da öğrendik.

Yoğurtta bitkisel yağ, tereyağında ise margarin yağı çıkabiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise, listeleri yayınlayarak gıda denetiminin çok iyi yapıldığı algısı yaratmaya çalışıyor ama bu işler her geçen gün değişik yöntemlerle değişik şekiller alarak karşımıza çıkmaya devam ediyor.

Teşhir edilen sahtekâr firmalar, cezalarını ödeyip isimlerini de değiştirerek aynı sahtekarlıklarına devam ediyorlar.

İşin başka bir boyutu ise, yayınlanan listede olanlar buz dağının sadece görünen kısmı olduğu anlaşılıyor.

Numune alıp henüz sonuca ulaşılamayan gıdaları almaya devam ediyoruz ve kim bilir tükettiğimiz ve numuneleri henüz incelenen kaç çeşit malı tüketmeye devam ediyoruz.

İşin ucu gelip yine insana dayanıyor. Hani bir laf vardır "kork Allah’tan korkmayandan" diye, aynen öyle. “Allah’tan korkmayan kuldan mı utanacak ki”

Bu nasıl oluyor? Müslüman bir ülkede halka sattığın yiyeceğin içeceğin içine murdar, pis, yemesi haram olan şeyler katıyorsun ve sonra da; “ben paralıyım, zenginim, malım mülküm var, son model arabalara biniyorum, çocuklarımı özel okullarda okutup doktor mühendis yapıyorum” diye adam gibi geziyorsun zehirlediğin insanların arasında. Yazıklar olsun sana!

Bir buçuk metre toprağın altını hiç mi gelmiyor aklına?

Kurduğu sitemle ilk önce İnsanların ahlakını bozan emperyalistler, bozduğu ahlaksız bireyler ile sadece dünyalık peşinde koşan gönüllü köleleri (Ahlaksızları) sayesinde gıdaları bozan emperyalizm insanların sağlığını bozmuş oluyor... Allah sizin belanızı versin.

Hani Meşhur bir deyim vardır. “Her kişinin başına bir polis dikemezsin ama her insanda bir vicdan vardır.”

İnsanların Ahlakı düzelmeden vicdanı kararan insanlardan güzellikler, erdemler bekleyemezsin.

Her şeyi, herkesi kendi gibi gören, kendisinin yemediğini başkasına yedirmeyen bireyler yetiştirmedikten sonra bu işleri kanunla yasayla bitiremezsiniz ancak azaltabilirsiniz.

Bizim de elimizden beddua etmekten başka bir şey gelmiyor

“Zehir zıkkım olsun, vicdanı kararmışların aldığı nefes!”

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.