Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Cuma akşam sivil toplum kuruluşları ve gazetecilerle bir araya geldiği program, bir ismin bir şehri nerelere taşıyabileceğinin de en büyük kanıtıydı.
Bugüne kadar ‘sayısal çoğunlukla’ olmuştur Konya’nın talepleri…
Konya’nın neden bir başbakan yardımcısı yoktur?
14 milletvekilinden 1’i neden bakan yapılmaz?
Neden genel merkezde yeterince yer bulamayız?
MKYK ve MYK’da ‘güçlü’ bir şekilde neden temsil edilmeyiz?
AK Parti Genel Başkan Yardımcıları arasında bir ismimiz neden yer bulmaz?
Bu gibi sorular uzayıp gider…
Aslında iki milletvekilimiz bir adım da içeridedirler.
Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Kerim Özkul, Genel Merkez’de odası bulunan ‘nadir’ bir isim.
Sonra Ayşe Türkmenoğlu da Hasan Angı’dan devraldığı bayrakla MKYK’dadır.
Henüz milletvekili olmasa da Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da MKYK’da yer aldığını hatırlatalım…
Bunlar bir yana…
Cuma akşamı Ahmet Davutoğlu’nu dinlerken, diğer her şeyin nasıl da teferruat olduğunu anlıyordunuz…
Sanki ‘Stratejik Derinlik’in sayfalarını çeviriyordunuz…
Kitap gibi, çok kıvamında ve özelde Ortadoğu genelde dünya için ne anlam ifade ettiğimizi tek ‘derste’ anlatıveriyordu…
Türkiye’nin tarihi sorumluluğundan bahsederken tarihin akışına yön vermiş milletlerin sorumluluktan kaçamayacağını hatırlattı.
Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Orta Asya’da, Afrika’da yaşayanların Anadolu’yu bir kurtarıcı, bir şifa kaynağı olarak gördüklerini, Türkiye’ye hiçbir zaman acziyeti yakıştırmadıklarını ve beklentilerinin sınırının olmadığını vurguladı.
Tüm bunları ifadeden sonra “Türkiye’nin yanlış yapmaması gerekiyor” diyerek neticeye vardı.
Davutoğlu’nu dinlemeye gelenler arasında protokol üyelerini ve partilileri bir kenara bırakırsak, her yelpazeden çok kıymetli değerler olduğunu söylememiz lazım.
Ve inanır mısınız, Davutoğlu’nun konuşması bitene dek, hiç kimse salonu terk edip gitmedi…
Davutoğlu dünyadan bahsederken Konya’yı da bir kenarda bırakmıyor…
Aklının bir parçası Suriye’de, diğer parçası Libya’da ve parça parça bir Davutoğlu…
Dünya’nın hürmet ettiği böylesi bir isimden Konya olarak nasıl istifade ederiz, derseniz yine onun kitap gibi cümlelerinden birini zikretmem gerekir.
Davutoğlu, “Konya’nın uluslararası bir kültür şehri olması için de tüm gücümüzle çalışacağız” diyor…
Tam da başlanılması gereken bir nokta…
Hızlı trenle birlikte ilk başkentle son başkentin daha da yakınlaşacağı vurgusu da dikkate değerdi.
Doğrusu, Davutoğlu’na çok ihtiyacımız var.
Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Orta Asya’da, Afrika’da yaşayanların Anadolu’ya yükledikleri mana gibi…
Bir ayağı Konya’da sabitken, diğer ayağıyla tüm dünyayı kuşatan ve Konya’dan da ‘bir lider kişilik’ çıkabileceğini gösteren bu adama çok ihtiyacımız var…
Allah onu korusun!
***
Programla ilgili birkaç detayı vermekte fayda var…
Cuma akşamki toplantının ev sahibi Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ve AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun’du…
Yapılan davetler, Davutoğlu’nun isteğiyle İl Teşkilatı tarafından başarıyla yönetildi.
Davutoğlu’nun ‘bakanlığı gereği’ ciddi bir şekilde koruma altında tutulduğunu ve bunun neticesinde de diğer milletvekilleri gibi çok rahat hareket edemediğini söylememiz gerekiyor. Planlı bir çalışma içinde olduğundan, yapacağı toplantıları kaldığı otelde gerçekleştirmek çalışma verimini artırıyor.
Teşkilat yöneticilerinden edindiğim bilgiye göre aslında Ahmet Davutoğlu Cuma akşam yemeğinden sonra Cumartesi sabah da gazetecilerle kahvaltıda buluşacaktı…
Hatta bir ara, yemeğin ardından gazetecilerle ‘çay sohbeti yapmak gibi’ planlar da geçmiş kafalardan…
Fakat Davutoğlu’nun aynı akşam başka programlar nedeniyle Konya’dan ayrılması gerekince gazetecilerle diğer davetliler bir arada sohbete dâhil edilmiş…
Konyalı basın mensuplarının Sayın Davutoğlu ile yakınlaşmasında ve sıcak ilişkiler geliştirilmesinde büyük fayda görüyorum.
Yakın korumalarının hassasiyetini anlamakla birlikte fazlasıyla abartmak onun iletişimini bir nebze de olsa zayıflatabilir.
İlerleyen zamanlarda Davutoğlu’nun sadece gazetecilerle bir araya geleceği bir programının olacağını öğrendiğimizi de buradan yazmış olalım.