Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 28 Şubat eleştirilerinin yapıldığı dönemde Fethullah Gülen'in tavrını ele aldı ve ilginç tespitlerde bulundu. Ahmet Hakan'ın yazısı:
"Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı?
ŞUNLARI yaptı:
- Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi.
- Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı.
- “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
- En kritik günlerde Erbakan’a “istifa et” çağrısı yaptı.
- 28 Şubat’ın egemenleriyle diyalog yollarını aradı.
- Bu arada Refahyol hükümeti devrilip yerine yeni hükümet kurulduğunda Zaman gazetesi 9 sütuna “Hayırlı olsun. İşte kardeş kavgasına son verecek hükümet” manşetini attı.
Yani?
Fethullah Gülen direnmedi. Direnmediği gibi işbirliğine de açık durdu.
Yeni Türkiye’de...
- Ortalık 28 Şubat diye inlerken...
- Zalimler deşifre edilirken...
- Mazlumlar anılarını anlatırken...
- Herkeslere “sen 28 Şubat’ta neredeydin” sorusu sorulurken...
- Sincan’da tankların geçtiği caddede eylemler yapılırken...
- 28 Şubat belgeselleri ekranları kuşatırken...
Fethullah Gülen’in 28 Şubat’ta nerede durduğu sorusu hiç sorulmuyor.
28 Şubat’a dair her şeyi açıkça konuşuyoruz, tartışıyoruz, hiçbir eksik bırakmıyoruz, her türlü anımsatmayı yapıyoruz ama nedense sözü bir türlü Fethullah Gülen’in duruşuna getirmiyoruz.
Anlayışsız değilim.
Fethullah Gülen...
- 28 Şubat’ta kaybedeceği çok şey olduğunu düşünmüş olabilir.
- Okulların kapılarına kilit vurma tehlikesini hissetmiş olabilir.
- Refah’ın yanlış stratejilerle kendisini de hedef haline getirdiğini düşünmüş olabilir.
- “Hizmet”in büyük darbe alacağına inanmış olabilir.
Bütün bunları anlayabilirim.
Ama bu anlayışım, ancak bunların ifade edilmesi halinde söz konusu olur.
Ortalığın “28 Şubat” diye inlediği, “28 Şubat’a itiraz etmeyenin dövüldüğü” bir günde...
28 Şubat’ta karşı destan yazan Gülen Hareketi’ne mensup kalemlerin, önce sağlam bir 28 Şubat muhasebesi yapmaları, ancak ondan sonra 28 Şubat’a karşı kalem sallamaları gerekir.
Gülen Hareketi, bu konuda “hiçbir şey olmamış gibi” yapma lüksüne sahip değildir.
Çünkü...
“Demokrasi” biraz da...
Hiç kimseye hiçbir zaman hiçbir şey olmamış gibi yapma fırsatı sunulmayan rejimin adıdır.