Ahmet Nurullah Güler, 1996 Mayıs ayında, Konya’da düzenlenen Altınbaşak Etkinlikleri’ne katılmak üzere Konya’ya gelen ve Konyalı şairlerle, Meram Son Durak’ta.
ÇİNG HUA
1.
Hiç ölmedim ama
Yaşamayı bilmem ben Berehrehe
Ganalı çocukları hep televizyonda
gördüm.
Surinamlı bir çocuğa
hiç dokunmadım biliyor musun?
Bak hikmetli sözler söylüyorum şimdi
Çin’den, Taif’ten
Hira’dan, Bahira’dan
Sırf gözlerin için
Sırf senin için Berehrehe...
Yolunda Mevlana’ysam kimi zaman
Peşinde Konya gibi dönmüşsem
Anla, aşktandır Berehrehe...
2.
Şimdi niye gözlerin kör bana
Özlemin kuyularındayım
Bu kaçıncı Yusuf ihanetidir Berehrehe...
Dağı taşı sen diye sanmak
Hanımellerini sen bilip koklamak
Duvarlara, taşlara, naralara seni yazmak
Gencecik kızların körpe bedenlerinde
Ve yüreklerinde ve avuçlarında
Ve örtülü aydınlıklarında seni
görmek ve yaşamak
Aşkınla dağları delmek
Ve aşkına boyanmak
Hindikuş’ta, Igman’da
Ve aşkınla olgunlaşmak senin
Saba rüzgarına karşı
Bir seher vakti
mecnun çölünde
Ve sana yönelmek Berehrehe.
Adını pembeleştirek düşlerde
(Annem geldi ve bir sürü soru...)
3.
Sarı bir yakarışsın sen Berehrehe
başakların gölgelerinde
Ve sen sevda şarkılarının
finalisin
Kavga şiirlerinin hiçbir
yerinde yoksun aslında
Ve yüreğe taş diye basılan
sensin.
4.
Aydınlığına sabahların
Bilmem kaç akşam adadığımız
günler geride kaldı Berehrehe
Hüzün boşaltan bulutlarımız
yok artık
Bir gün gece düşer karnına şamanın
Ve bir sabah uyanırız doğum sancısıyla
Hem yaşamak
ölümü biraz daha
anlamak değil midir.
hem ölüm değil mi
bizi bir kılan?
Sorsan beni diyorum Berehrehe
Okusan beni
Ne bileyim, anlasan.
Ahmet Nurullah Güler / Jurnal