Şiir yazan, şiir okuyan, şiiri kovalayan gençlerdik...
Geçen aylarda Murat Güzel, siyah-beyaz bir fotoğraf yayımlamıştı...
1996 Mayıs’ında Meram Son Durak’ta değerli kardeşim/abim Ahmet Aka tarafından çekilmiş...
Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün döneminde başlayan Altınbaşak Kültür ve Sanat Etkinlikleri’nin 3. yılından kalma...
Tanıdığım herkes var... Prof. Dr. Şahin Uçar, Ali Sali, Mustafa Çalışkan, Metin Önal Mengüşoğlu, Ahmet Köseoğlu, Mehmet Solak, Nurettin Durman, merhum Hilmi Oflaz...
TYB Konya Şubesi’nde halen birlikte olduğumuz Hattat Fatih Özkafa, Adem Konan, Murat Güzel, Ertuğrul Fındık, M. Akif Kuruçay, İbrahim Demirci ve Ahmet Nurullah Güler…
Fakat ben fotoğraf karesinde yer almıyorum...
***
Bende de bir fotoğraf var... 1998 yılından... Demek ki Altınbaşak’ın 5. yılı...
Yine Halil Ürün dönemi ve yine şairler buluşması... En sağda Ahmet Efe’nin yanında duruyorum...
İbrahim Demirci, Murat Kapkıner, Nurettin Durman, Ahmet Köseoğlu, Mustafa Çalışkan, Arif Ay, Abdulvahap Akbaş, Metin Önal Mengüşoğlu... Rahmetli Zemçi Çetinkaya ve rahmetli Akif İnan da var bu karede. Murat Güzel ve Ertuğrul Fındık’ı da görüyorum...
Fakat Ahmet Nurullah Güler yok...
***
Cuma günü... Gazetemizin sahibi Adem Alemdar abimiz sabah erkenden haberdar ediyor...
“Ahmet Nurullah Güler vefat etmiş”... İnnalillahi ve innaileyhiraciun.
Şaşırıyorum... Başka birisi olabilir mi? “Bizim Ahmet Nurullah mı?”
Evet, bizimmiş...
***
Aynı kuşak ‘edebiyatçılardık’... Necip Fazıl’a, Cahit Zarifoğlu’na yetişemedik.
Ama Sezai Karakoç’u, İsmet Özel’i hemen hemen aynı yıllarda tanıdık.
Ahmet Efe, İbrahim Demirci, Bülent Sönmez, Murat Kapkıner, Nurettin Durman ağabeylerimiz oldular. Şiirlerini okuduk, şiirlerimizi okuttuk.
Merhaba Gazetesi’nin ‘Arşiv’ odasında Kültür-Sanat Sayfası’nı yayımlayan Ahmet Aka, bizim de şiirlerimizi yayınlıyordu... Ahmet Nurullah Güler, Ertuğrul Fındık, Mehmet Akif Kuruçay Milli Gençlik Radyosu’nun gözde gençleriydi...
***
Ben o sırada Ribat FM’deydim... Hasan Kuvvet ve Ahmet Aka ile birlikte Eylül’ü çıkarıyorduk...
Ahmet Nurullah, Eylül’e de şiirlerinden gönderiyordu.
Eylül’ün Mart-Nisan sayısında Ahmet Nurullah’ın ‘Ey Aşk Kanatır mı Kanatlarında’ şiiri vardı:
“Ey aşk
kanatların da acır mı
alışır mı acıya
sana alışınca
kayıp arapsaçı hayal gemileri
mahkumuyum
yıllarca binlerce
küreklerine
aşk hey
acıtır mı kuşların da
kanatları da
ey başlaması her şeyin
yeni kalıplar bul
yüreğimi gözüme
kara kaşlara
kara gözlere
dök devrim diye”
***
Benim de ‘Kırık Kalpler Ülkesi’ şiirim:
“Bütün aşkları
parça parça edip
elimde kan
melâl bir günde
kapına geldim
Hafif sarı
bir o kadar yalnız
yapraklar düşmeden daha
ay erimeden
şehlâ bir zamanda
Kalbim yetmedi
ve kırdım
kırıldım yâr
esrik bir mekanda
rüzgâra verdim kokumu
Kapın siyah
kan
revan
kırık kalpler ülkesi mi
ülken.
***
Benim güzel kardeşim; kuş gibi güzel kardeşim...
Ahmet Nurullah Güler’i Cumartesi günü Hacıveyis Camii’nden Üçler Mezarlığı’na uğurladık...
Onu iyi bilirdik...
Allah rahmet eylesin...