Kurtlar Vadisi senaristi Bahadır Özdener, Haber Türk TV ekranlarında yeni dünya düzeninde Türkiye'nin yerini ve Kurtlar Vadisinin vizyonunu anlattı. Yiğit Bulut ve Pelin Çift’in sorularını cevaplayan Bahadır Özdener, Nihat Doğan’ın iddiası başta olmak üzere BDP’nin davası ile Kurtlar Vadisi Filistin üzerinden Türkiye üzerinde oynanan oyunlara da değindi.
5 HAZİRAN’DA SENARYO BİTTİ
Program moderatörü Pelin Çift’in “Nihat Doğan’ın iddialarına karşılık bir şey söylemek ister misiniz?” sorusuna Bahadır Özdener “Yani çok küçücük, sanatçı arkadaşımız kardeşimiz kırılmasın, üzülmesin diye bir şey söyleyeyim. Biz senaryomuzu 5 Haziran 2010’da bitirdik. Ama gönül rahatlıyla Mavi Marmara ile ilgili film yapabilir. Biz Filistin’deki gelen, 60 yıldır yaşanan, drama ve trajediye yer veriyoruz. Dolayısıyla istiyoruz ki 1 değil 1000 değil 100.000 tane film yapılsın. 60 yıldır orada korkunç bir trajedi yaşanıyor. Dolayısıyla gönül rahatlıyla filmini yapabilir.” cevabını verdi.
YENİ DÜNYA DÜZENİ
Program Pelin Çift’in Yiğit Bulut’a söz hakkı vermesiyle devam etti. Yiğit Bulut, Bahadır Özdener’e “Yeni dünya düzeninden biraz bahsedelim. Ben yazılarda sürekli bahsediyorum, yeni dünya düzenini, okumayan gazete okumayan Türk izleyicisi Kurtlar Vadisi ile anlamaya başladı. Orta Doğu’nun nasıl değiştiğini, Türkiye’nin nasıl değiştiğini, Orta Asya’nın değiştiğini, Amerika Türkiye ilişkilerini… Siz çok ince mesajlar veriyorsunuz. Türkiye yapamadığı şeyleri yapıyor. Polat Kuzey Irak’a gidiyor ve oradan bir askeri alıyor. Diyorlar ki Türkiye’nin gazını boşaltmak için bu tür filmler yaptırıyor. Öyle değil aslında ben de öyle olmadığına inanıyorum. Senarist buradayken ona soralım. Bence siyaset konuşalım, ne diyorsunuz?” sorunsu yöneltti.
Bahadır Özdener ise Yiğit Bulut’a cevap olarak “Biz zaten her perşembe siyaset yapıyoruz. Tabi sinema dili başka bir dil. Biz Aralık 2005’de ilk konsepti finalini yayınlarken bir mahkeme sahnesiyle Polat Alemdar ve arkadaşlarını yargıladık. O sahne çok tartışıldı, ama daha hukuki bir bazda tartışıldı. ‘Böyle yargılama olur mu, olmaz mı’ şeklinde tartışıldı. Bu da bilinçliydi çünkü biz o sahnenin sonunda dedik ki “Bir gün dünyayı biz yöneteceğiz. Türkler yönetecek…” Bunu biz bir slogan olsun diye, bir dizinin konsepti biterken seyircinin yüzünde tebessüm olsun diye yapmadık. Takip ediyoruz, değerli hocalarımızı ve fütüristleri takip ediyoruz. Dünyanın gideceği yer iki türlü okunabilir. Ya Türkiye kendi sorunları içerisinde boğulacak paramparça olacak ya da büyük, bölgeye hüküm veren kuralları oluşturan, dolayısıyla dünyaya hükmedecek bir ülke olacak.” şeklinde iddialı bir açıklamada bulundu.